"بيتا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Peeta
        
    • ev
        
    • Pita
        
    • evi
        
    • Pieta
        
    • evde
        
    • yuva
        
    • PETA
        
    • Betta
        
    • Beta'
        
    Hoş geldin Peeta. Capitol'ü nasıl buldun? Open Subtitles بيتا , مرحبا , كيف تجد الحياه هنا في العاصمة ؟
    Şu surata, şu yakışıklılığa bakın bi'. Peeta, anlat hadi. Open Subtitles انظروا لهذا الوجه انت رجل وسيم يا بيتا ,أخبرني
    Sürekli bir iznin olacak ve belki yeni bir ev, kuşların için! Open Subtitles سوف تحصل على رخصه دائمه و ربما بيتا جديدا من أجل طيورك
    Düğün hediyeleri arasında New York'ta bir ev... ..ve hafta sonları için bu malikane vardı. Open Subtitles من ضمن هدايا زفافهم كان بيتا فخما في نيويورك وهذه العزبة لقضاء فترة نهاية الاسبوع
    Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Bu adami yolun kenarinda gormustum ve aslinda evi yoktu da. TED و قد رأيته على جانب الطريق، فهو في الواقع لا يمتلك بيتا.
    Pieta'yı kurtaramadık. Vardığımızda parçalanmıştı. Open Subtitles لم نتمكن من إنقاذ تمثال بيتا تحطم قبل وصولنا
    Sana şunu söyleyeyim Peeta. Open Subtitles ساخبرك ماذا تفعل يا بيتا انت ستذهب لتلك المسابقة
    Bebek muamelesi görmek istiyorsan Peeta'dan istemeliydin. Open Subtitles لو كنت تريد ان تعامل كالطفل كان عليك ان تطلب من بيتا
    Peeta ile turdayken gülümsemelisin. Open Subtitles عندما تكوني انتِ و بيتا في الرحله عليكِ ان تبتسمي ..
    Çok teşekkürler Katniss Everdeen ve Peeta Mellark. Open Subtitles شكراً جزيلاً .. كاتنيس افردين .. و بيتا مالارك
    Açlık Oyunları galipleri Katniss Everdeen ve Peeta Mellark. Open Subtitles المنتصرين في العاب الجوع الـ 74 كاتنيس افردين . و بيتا مالارك
    Bu ne anlama geliyor şimdi? Peeta 45 dakika önce buraya gelip hayatını kurtarmam için yalvarıyor, sense daha yeni geliyorsun. Open Subtitles ما القول ان بيتا كان هنا منذ 45 دقيقه يتوسل لانقاذ حياتك
    Sana büyük bir tören yaparım, büyük bir ev inşa ederim. Open Subtitles سوف اعطيك زواجا كبيرا سوف ابني لك بيتا خاصا
    Azar azar kenara koyup Morgan Park'da iki katlı küçük bir ev satın alacaktık. Open Subtitles كنا نريد أن ندخر شيئا فشيئا ونشتري بيتا صغيرا قديما من طابقين في مورغان بارك
    Bir ev sayılmaz ama. Yine de yaşanacak bir yer. Open Subtitles انه ليس بيتا كبيرا ولكنه مع ذلك مكان للعيش
    -Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra gelip beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Pita gibi grupları destekliyorum ama ne yazık ki ben kansız olduğum sonucuna ulaştım. Open Subtitles أنني أوافق علة وجبة بيتا... لكن لسوء الحظ، بالنسبة لشخص مصاب بفقر الدم...
    Neden babanın sahilde güzel bir, evi olduğunu bana söylemedin? Open Subtitles لماذا اٍخترت ألا تخبرنى أن أباك يمتلك بيتا جميلا فى الواجهة البحرية
    Şimdi Pieta'da o üçünü öldürmeye yetecek kadar büyük bir gücün olduğunu biliyorum. Open Subtitles الآن أنا أعرف أن هنالك قوى كافية في بيتا لقتل هؤلاء الثلاثة
    evde olup İnternet'ten borsa oynayabilirdim. Open Subtitles أنا يمكن أن أكون بيتا تجارة الأسهم على الإنترنت.
    ancak aşk yerine uzlaşmayla... kurulan bir yuva... yuva değil sadece dört duvardan ibarettir. Open Subtitles والبيت الذى يقوم على اساس الترضيه فقط وليس على اساس الحب هذا البيت لن يكون بيتا ولكن سيكون مجرد منزل
    Hamas, Sinen Feim ... PETA dışındakilerin hemen hepsi bu pilicin mezarı boylamasını istiyor. Open Subtitles كما حماس, شين فيم, و كلهم تقريباً ما عدا بيتا
    Kareografik bir dans figürü olacak. Betta Lemme: Gerçekten basit. TED ولدينا هذه، هكذا، رقصة مُصَمَّمة سنقوم بها حالا -- بيتا ليمي: سهلة للغاية.
    Ama liften zengin sebze, meyve ve tam tahıllar yediğinde; bunlardaki sindirilemeyen Beta bağları, kana glukoz salınımını yavaşlatır. TED لكن أكلك لغذاء غني بالألياف كالخضروات، والفواكه، وجميع الحبوب روابط بيتا غير القابلة للهضم تبطئ تدفق الجلوكوز في الدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more