"بيضة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yumurta
        
    • yumurtası
        
    • yumurtayı
        
    • yumurtadan
        
    • yumurtasını
        
    • yumurtanın
        
    • yumurtaları
        
    • yumurtalı
        
    • yumurtasının
        
    • tane
        
    • yumurtam
        
    • yumurtaya
        
    • yumurtaydı
        
    • yumurtayla
        
    • yumurtan
        
    Bir cuddly almak için makineye hangi renkte yumurta eklemelisiniz? TED أي بيضة ملونة يجب إضافتها إلى المحضنة للحصول على الكدلي؟
    Sonra bir gün, büyük bir yumurta gördün. yumurta çatladı... Open Subtitles ثم ذات يوم وجدتى بيضة كبيرة به , فقست البيضة
    O kadar yavaş kullanır ki motorun üstünde yumurta haşlarsın. Open Subtitles إنه يقود بسلاسة لدرجة أنك تستطيع سلق بيضة على المحرك
    İki tane sinek, bir kaşık süt, pazarları da bir güvercin yumurtası verirsiniz. Open Subtitles مجرد زوجين من الذباب ، ورشفة من الحليب وربما بيضة حمامة يوم الأحد.
    Boş ver, gidelim. Daha yumurtayı bile pişiremiyorlar. Siktir et bunları. Open Subtitles لا هيا ، انهم لا يستطيعون طبخ بيضة ، اللعنة عليهم
    Birkaç saniye içinde karasineğe 30 kadar krem renkli yumurta yüklenmiş oldu. Open Subtitles في غضون ثوانٍ، ستكون الذبابة قد كُسيَت بحوالي 30 بيضة كريمية اللون.
    Beyler bir anda bana "bunu yapmamalıyız" duygusu gelmeye başladı. Aynı 30 yumurta yemeye çalıştığım zaman olduğu gibi. Open Subtitles يا رفاق تمهلوا ، بدأت أن أشعر أنه لا يجب أن أفعل هذا كالمرة التي اكلت فيها 30 بيضة
    Dünyanın hiçbir yerinde benimki gibi büyük bir yumurta bulamazsın. Open Subtitles لا أحد في العالم كله يستطيع إيجاد بيضة بهذا الحجم
    Yeterince iyi bir yumurta değilimdir de alemin en süper çorabıyımdır. Open Subtitles ربما لا أكون أفضل بيضة ولكن بوسعي أن أكون أفضل جورب
    Koltuk altına sıcak haşlanmış yumurta koymak da bacağının tekmelenmesinden kötüdür. Open Subtitles ووضع بيضة مغلية ساخنة تحت أبطك أسوأ من ان تٌركل ساقك
    Bizim oralarda domates suyuna çiğ yumurta atıp onu içeriz. Open Subtitles في مسقط رأسي نلقي بيضة نيئة في عصير الطماطم ونشربه
    Üzerine bir yumurta gibi oturmayıp kendilerinden biriymiş gibi davranmasalar... Open Subtitles رقد عليها كأنها بيضة عاملوها كما لو كانت واحدة منهم
    Tek bir dişi tek seferde yaklaşık olarak yüzden fazla yumurta bırakır, yaşamı boyunca 500 kez civarında yumurtlayacaktır. TED ستضع الأنثى الواحدة نحو 100 بيضة في المرة الواحدة، وحوالي 500 في عمرها.
    Ve güveler kozalarından çıktıktan sonra 1.5 milyon yumurta üretirler. TED الأفواه، بعد أن يفقس، تنتج 1.5 مليون بيضة.
    Eğer biri Sistine Şapeli'ne yumurta atsaydı, hepimiz çıldırırdık. TED إذا رمى شخص بيضة على سيستسن شابيل، فسنصاب بالجنون جميعنا.
    Bu eski haline döndürme işlemi kabuklu ve bütün bir yumurta için işe yaramayacaktır. Çünkü çözelti silindirik bir çember boyunca yayılmak zorundadır. TED طريقة الإعادة من السلق هذه لن تعمل مع بيضة كاملة في قشرتها لأنه يجب على المحلول الإنتشار في الأنبوبة الإسطوانية
    1930'da bir pazar günü, orada Paskalya yumurtası arayanlar vardı. Open Subtitles يوم الأحد سنة 1930, كان هناك صيدُ بيضة الفصحِ هنا.
    Eşey hücresini bir tavuk yumurtası embriyosuna yerleştirdiği bir yöntemi var ve böylece tavuk, basitçe bir şahinin yumurtalıklarına sahip oluyor. TED ليتمكن بعدها من وضعالبلازما الجرثومية داخل جنين بيضة الدجاجة كي يمتلك ذلك الفرخ،بشكل أساسي، غدد تناسلية كالصقر.
    Annesinin evinden bir yumurta çaldı, markete gitti, yumurtayı satıp tek bir kalem aldı. TED سرقت بيضة من منزل والدتها، وذهبت إلى السوق، وباعت البيضة، واشترت قلمًا واحدًا.
    Tıpkı büyük bir bebek gibi, büyük bir yumurtadan çıkıyor. Open Subtitles يحب السيدة الجميلة التى تكسر بيضة كبيرة بايدى كبيرة حقاً
    Bir insanın kafatasına kendi iblis yumurtasını enjekte etmek gibi nahoş bir alışkanlığı var. Open Subtitles لديها عاده فى حقن بيضة الشيطان الخاصه بها إلى جمجمة المضيف الإنسانى
    Cep telefonunu, haftalar boyunca bir yumurtanın yanında çaldırırlar. Open Subtitles تركوا تليفون محمول يرن بجوار بيضة لأسابيع.
    İşte bu yüzden elli tane İmparatorluk Paskalya yumurtaları elli birinci değildir. Open Subtitles لهذا يوجد فقط خمسون بيضة ملكيّة ، ولا يوجد بيضة واحدة وخمسون
    Bence Stevie güzel bir yumurtalı ekmek ister ve ben de karışık salata alacağım. Open Subtitles اعتقد ان ستيف سيأخذ بيضة مسلوقة على قطعة توست وانا سأتناول سلطة مشكّلة
    Bir yumurtada karar kılmış dişi peri yaban arısı mikroskobik incelikteki yumurtlama borusunu kullanarak tek bir böcek yumurtasının içine, 100 kadar yumurtayı aktarıyor. Open Subtitles أنثى زنبور، بعد أن حدّدت موضع بيضة تستخدم حامل بيضها الدقيق للغاية لتحقن تقريباً 100 بيضة داخل بيضة واحدة وحسب للخنافس.
    Sonuçta bir milyon tane canlı yumurtam kaldı. Open Subtitles لقد حصلت فقط مليون بيضة قابلة للحياة نقاط.
    Belki de salt bir form, tamamen kubbe olduğunu hayal edebileceğiniz, tek bir çıkıntı biçimi ve yaptığımız her şey, yumurtaya çok benziyordu. TED ربما شكل نقي، مجرد شكل للانبثاق قد تستطيع تخيله يمكن أن يكون كله قبة. وكل ما كنا نصنعه يشبه إلى حد كبير شكل بيضة
    Kötü bir yumurtaydı. Open Subtitles كانت بيضة فاسدة
    Hiçbir dişi kuş içinde bırakın birkaç yumurtayla uçmayı, bir yumurtayla bile uçamaz. Open Subtitles لا يمكن لأنثى من الطيور أن تطير وبداخلها بيضة ناهيك عن بيض عديد، لأيام أَو أسابيع التي تحتاجها لتتكون.
    Kepekli ekmeğe tostun, yarım greyfurt suyun ve rafadan yumurtan hemen geliyor. Open Subtitles ،خبزٌ محمص ونصف كوب من عصير الغريفروت ،و بيضة مسلوقة سيجهز حالًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more