"بيعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • satmak
        
    • satmaya
        
    • satmayı
        
    • satıldı
        
    • satılmış
        
    • satış
        
    • satacak
        
    • satıyor
        
    • satabilirsin
        
    • satın
        
    • satabilirim
        
    • satıp
        
    • satabilir
        
    • sat
        
    • sattığı
        
    Diyelim ki bende değil... ya da diyelim ki satmak istemiyorum... Open Subtitles لنفترض اننى لم احصل عليه او لنفترض اننى لا اريد بيعه
    Yaşlı bayan öldükten sonra burayı satmak istedim ama Frank buna izin vermedi. Open Subtitles كنت اريد بيعه بعد موت السيده العجوز لكني لم استطع اقناع فرانك بهذا
    Bildiğim kadarıyla, o ev hâlâ boş. Aileleri satmaya çalışıyor. Open Subtitles على حسب معلوماتي لازال هذا المنزل خالياً تحاول العائلة بيعه
    satmayı şimdi bırakamam, ama içmeyi bırakabilirim. Open Subtitles لا أستطيع أن أوقف بيعه الأن لكني أستطيع أن أوقف تدخينه
    Taşınabilir masaj aleti kadın sağlığı dergileri ve posta katalogları ile satıldı. Open Subtitles المدلك البيتي المحمول تم بيعه كمساعد صحي للنساء في المجلات وطلبات البريد
    Fıçı, bir hancıya satılmış o da onu Camulodunum takımına satmış. Open Subtitles لقد تم بيعه لصاحب نزل والذي قام أيضاً ببيعه لفريق كومولودونوم
    - Bunların bana satmak istediğin elmaslar olduğundan emin misin? Open Subtitles أنت هَلْ متأكّدة ان هذاهو الماسُ الذى تريدين بيعه لى؟
    Şart değil. satmak istersek almak isteyecek bir sürü kişi tanıyorum. Open Subtitles اعرف العديد من الناس اللذين قد يودون شراؤه إن قررنا بيعه
    Peki, eğer sormama izin verirseniz, neden onu bana satmak istiyorsunuz? Open Subtitles ولماذا.. لو سمحت لى بالسؤال, تنوين بيعه لى ؟
    Gerçi satmak istemeniz çok kötü. Open Subtitles من المحزن أنكما تريدان بيعه. إنه مكان جميل جداً.
    Bir gün buraya büyük bir gri atı satmak için geldi. Open Subtitles جائت هنا يوما بحصان رمادي ظخم كانت تنوي بيعه
    Sanal bir reaktör var şimdi, onlar bunu satmaya başlıyorlar. TED يوجد هناك مفاعلًا بدأ تشغيله حالياً، وبدأوا في بيعه.
    Aptallık doğası gereği güvenilir olmayanlara bunu satmaya çalışmaktır. Open Subtitles والغباء هو محاولة بيعه لأشخاص ليسو ثقات بطبيعتهم
    Bir zamanlar... annesini çıldırtan küçük bir çocuk varmış... annesi de onu sirk'e satmaya karar vermiş. Open Subtitles كان هناك ولد أغضب أمه فقررت بيعه للسيرك.
    Bence asıl sır, sadece iki buçuk banyosu olan bir evi 600 bin dolara satmayı nasıl düşündükleri olmalı. Open Subtitles لا أقصد هل سـألتيها عن كيف يتوقعون بيعه ب 600 ألف دولار وفيه حمام ونصف ؟
    Bu senenin başında, buradaki bir sanal asteroid 330,000 gerçek dolara satıldı. TED في وقت ليس ببعيد من هذا العام, كويكب افتراضي فيها تم بيعه مقابل 330,000 دولار حقيقي.
    Yine aynı bölge içinde başka bir örgüte satılmış olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles يظنون أنه ربما تم بيعه لمنظمة أخرى بمكان ما بنفس المنطقة
    Buradaki öğretmenler, hayatlarını kitap sayfalarının arasında geçirdi ve sizce mesleğimizin amacı, yeniden satış değerini yükseltmek mi? Open Subtitles نحن قمنا بإفناء حياتنا على مجلس إدارة المدرسة و أنت تخبرنا أن مستقبلنا سيتم بيعه و تقييمه
    Sadece altı anda kalacak ve sonra bana satacak. Open Subtitles ومن حتها لمدة ستة أشهر ثم انها بيعه مرة أخرى لي.
    Yakın zamanda işini kaybetmiş, o yüzden vücut parçası satıyor. Open Subtitles احتمال انه فقد عمله مؤخرا وهذا هو السبب في بيعه الاجزاء
    Sence tek başına ne kadar satabilirsin? Open Subtitles كم من مقدار تظنُ أنه بمقدورك بيعه بنفسك؟
    satın alınamaz ya da takas edilemez. Yani tek değeri gerçekten kişisel olması. Ve ben bunu seviyorum. TED لا يمكن بيعه أو شراؤه أو حتى المتاجرة به، إذًا قيمته الفريدة مسألة شخصية لك، وأنا أحب هذا.
    Aslına bakarsan, Jim, bu bana ait. Tanışmadan önce bunu ben almıştım, bu yüzden istersem satabilirim. Open Subtitles بالحقيقة يا جيم إنه لي كان في شقتي قبل أن نتزوج وبإمكاني بيعه إذا أردتُّ ذلك
    İnternette, üç yıl kadar evvel yazılım girişimini satıp müthiş para kazandığı ve vergi ödemekten hiç hoşlanmadığından başka pek bir bilgi yok. Open Subtitles ليس هناك الكثير عنه في الانترنت عدا انه قد صنع حمولة شاحنة من المال منذ حوالي 3 سنوات من بيعه برنامج بدء تشغيل
    Gerçekten özür dilerim onu bana satabilir misin? Open Subtitles إنني حقاً آسفة لكن أليس بإمكانك فقط بيعه لي ؟
    satın al, kır, torbala, sat. Open Subtitles اشتري, اكسره, اجمعه, بيعه اشتري, اكسره, اجمعه, بيعه
    Sahibi, sattığı her tabancanın balistik profilini kaydeden eski bir polismiş. Open Subtitles المالك شرطيّ سابق، فريق الأسلّحة سجل معلومات كلّ مشتري لكلّ مسدّس تمّ بيعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more