"بيفيرلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Beverly
        
    • Beverley
        
    - Babası öldüğü için yas içinde olan ve Beverly Hills'te alışverişin kendini toplayacağını düşünen bir prenses var. Open Subtitles حزينة من كيروكي ، فقدت والدها مؤخراً وتعتقد بأن التسوق بما يوازي شهراً في بيفيرلي هيلز سيجعلها تشعر بتحسن
    Örneğin, benim muhitimde obezite oranı beş kat daha yüksek, mesela, Beverly Hills'den, ki orası muhtemelen 12-16 km uzaktadır. TED على سبيل المثال، نسبة السمنة في حيي تبلغ خمسة أضعاف النسبة في بيفيرلي هلز، والتي تبعد حوالي ١٢ أو ١٦ كيلومتراً.
    Ben Beverly Marsh. Open Subtitles فترة طويل جداً،بن هانسكم أَنا بيفيرلي مارش
    İyi günler baylar. Ben Beverly Marsh. Bu ortağım, Tom Grogan. Open Subtitles مساء الخير،أَنا بيفيرلي مارش هذا توم روجن
    Hepimiz Beverly Hills'te bulunan yaşayan ölülerle ilgili hikayesini duymuşuzdur. Open Subtitles جميعنا قد سمع حكاياته الطويلة عن الأموات الأحياء في بيفيرلي هيلز
    Volvo'mu herzaman Beverly Hills'te sürerim. Open Subtitles كل مرة أقود فيها سيارتي الفولفو في بيفيرلي هيلز ، يقومون بسحبها
    Ne zaman Beverly Hills'de Volvo'mu kullansam çekiyorlar. Open Subtitles كل مرة أقود فيها سيارتي الفولفو في بيفيرلي هيلز ، يقومون بسحبها
    - Beverly Hills'e hoş geldiniz. - Hiç havamda değilim. Open Subtitles مرحباً بكم في بيفيرلي هيلز انا لست بمزاجِ جيد
    Parayı severim ve para da beni sever ve kardeşim şimdi Beverly Hills'de. Open Subtitles أَحبُّ المالَ المال جيدَ لي الآن الأخت بتلف في بيفيرلي هيلز
    Bence Beverly Hills'e taşınmalıyız. Open Subtitles أظن أنه يجب علينا الإنتقال إلي بيفيرلي هيلز
    - Beverly Hills'de çok büyük bir oteli var. - İçki isteyen var mı? Open Subtitles لديها فندقا ضخما في بيفيرلي هيلز هل يرغب أحد في شراب؟
    Beverly Hills'teki Star Strip'te dans ederdim. Orayı bilir misin? Open Subtitles أنا كنت أرقص في الشريط اللامع في بيفيرلي هيلز هل تعرفينه؟
    Söyleyeceği sürede paketi Beverly Hills'deki bir butikte ona verirsem Nadia'yı bırakacak. Open Subtitles إذا أسلّمه إليها في الدكّان في بيفيرلي هيلز بالوقت المحدّد، تدّعي بأنّها ستترك نادية تذهب.
    Evet, o yıllardır Beverly Hills'de. Open Subtitles نعم، هو كَانَ في بيفيرلي هيلز لسَنَواتِ.
    Akeelah, Santa Monica, Woodland Hills ve Beverly Hills'li çocuklarla... yarışacaksın orada. Open Subtitles و , اكيلا سوف تتنافسين مع أطفال من سانتا مونيكا وودلاند هيلز، بيفيرلي هيلز.
    Adamlarımla Beverly Hills'te bir evi soyduk da dostum. Open Subtitles أنا وأولادى ، ضربنا هذه البقعة. التى عند بيفيرلي هيلز
    Biliyorsun, her zaman Beverly ile konuşabilirsin. Open Subtitles امت تعلم انه يمكنك التحدث دائما مع بيفيرلي
    Bu yüzden herkes Beverly gibi konuşuyor. Open Subtitles وهذا يفسر لماذا كل شخص يتكلم مثل بيفيرلي
    Aslında, bundan emin değiliz. A.T.S. Beverly Barlowe'a destek için geliştirildi. Open Subtitles لقد قام بيفيرلي بالمساهمة في تطوير هذه الاداة
    Öyle. O zaman Beverly buraya gelip tamir etsin. Open Subtitles اذن لنجلب بيفيرلي الى هنا ويعالج المسالة
    Beverley panik içindeydi çünkü kuaför randevusuna geç kalmıştı. Open Subtitles بيفيرلي" كانت خائفه لأنها" ظلت طويلاً بالكوافير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more