| Bunu söyleyen ilk kişi sen değilsin, değil mi Becker? | Open Subtitles | لست أول شخص يقول لي ذلك أليس كذلك يا بيكر |
| Reinhart, Reinhart'tan Becker'a Baumann'a, 4 numara şimdi Brandt'a doğru ileri yeniden Albrecht'a, 11 numara. | Open Subtitles | رينهارد ,رينهارد الى بيكر الى بومان رقم 4 امامية الى براندت |
| Becker'in yine ilk adı Anton olan babası... aynı yıl Nazi Propaganda Bakanlığı'na katılmış. | Open Subtitles | ووالد بيكر واسمه الأول أيضا أنتون انضم لوزارة الدعاية النازية في نفس العام |
| Siz Detroitli'siniz, Bay Baker. Orada da böyle yapmıyorlar mı? | Open Subtitles | ،إنك من ديترويت يا سيد بيكر ألا يفعلون هذا هناك |
| Picker, botanik bahçesi için Sheraton Boston'da bu gece benim şerefime bir yardım toplantısı düzenliyor. | Open Subtitles | بيكر يستضيف منفعة الحديقة النباتية فى شيراتون بوسطن الليلة يشرفنى |
| Hayır, Bay Becker. Bunu ben yapmazsam, hiç kimse yapmaz. | Open Subtitles | خطأ يا سيد بيكر إذا لم نقم به فلن يفعله أحد |
| Becker bütçemizi kısarsa... | Open Subtitles | اذا قلص بيكر الميزانيه يا الهي انتظر، الى اين تذهب ؟ |
| Bana söylemek istediğin bir şey mi var Becker? | Open Subtitles | هل عندك شىء تقوله لى, بيكر, تحرر من كونك مجرد جبان |
| Durun Doktor Becker, onu içeride ne kadar tutmamızı istiyorsunuz? | Open Subtitles | انتظر يا دكتور "بيكر"، إلى متى تريدنا أن ندعه بالداخل؟ |
| Blossoms adında bir çiçekçi dükkanı var, yeni nişanlısı Ryan Becker da onunla çalışan bir düğün fotoğrafçısı. | Open Subtitles | تملك محل لبيع الأزهار،يسمى بلوسمز و خطيبها الجديد مصور حفلات زفاف إسمه رايان بيكر يعمل خارج المحل. |
| Dan Becker'ın Kilimanjaro'da tırmanma kazasında düştüğü yazıyor. | Open Subtitles | أوه مكتوب هنا أن دان بيكر سقط في كيليمنجارو عندما كان يمارس التسلق |
| Archie Becker. ARCHIE Becker - Muhasebeci, Mali Yönetici, Ahlâksız - | Open Subtitles | آرتشي بيكر . اتعرفين , انا متأكد ان اجد لكِ بعض الحليب |
| Biliyor musun? Merhaba, Tagliano. Ben Ajan Becker. | Open Subtitles | أن أرحب بكم جميعا كمواطنين من مملكة النرويج. هل تعرفها؟ مرحبا، تاجليانو هذا هو العميل بيكر يعاود الاتصال بك |
| Eğer Cheers sona ermeseydi Becker'a sahip olmayacaktık. | Open Subtitles | إذا هتاف لم تنته، كنا لم يكن لديها بيكر. |
| Ki orada Becker'ın boğucu bulduğu bir kadını oynamıştım. | Open Subtitles | في أي لعبت المرأة الذين وجدوا بيكر متجهم الوجه. |
| Bay Baker, bana Henri Young hakkında herhangi bir şey anlatabilir misiniz? | Open Subtitles | سيد بيكر ، هل يمكنك اخبارى اى شئ عن هنرى الصغير ؟ |
| Bay Baker, bana herhangi bir şey anlatabilir misiniz Henri Young hakkında? | Open Subtitles | سيد بيكر ، هل يمكنك اخبارى اى شئ عن هنرى الصغير ؟ |
| Picker'ı yanıma almama izin verirseniz Drew Thompson'ı getiririm, ölü veya diri. | Open Subtitles | لو جعلتني أحضر " بيكر " سوف أعيده لك حياً أو ميتاً |
| - Şahaneydi, değil mi? Bay Picker, Markos'u bulmamıza yardım etmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | " سيد " بيكر " , نريد مساعدتك بالبحث عن " ماركو |
| Bu durum Baker/Baker adlı şık bir paradoksla açıklanıyor. (İlk Baker özel isim, ikincisi Fırıncı anlamında) Paradoks şu: İki kişiye aynı kelimeyi ezberlemelerini söylersem, size dersem ki, "Baker (isim) diye bir adam olduğunu unutma." | TED | والذي يتضح بشكل جيد من خلال مفارقة انيقة والمعروفة بـ مفارقة بيكر/بيكر وهي كالتالي: عندما أقوم بطلب حفظ نفس الكلمة من شخصين مختلفين عندما أقول لك "تذكر بأن هناك شخص يدعي بيكر" |
| - Bay arıcı sana hazır. | Open Subtitles | السيد بيكر مستعد لكما |
| Bir küçük çocuğu alıp, manyak bir vejeteryan Packer taraftarına çevirmekten başka amacı yoktu, değil mi? | Open Subtitles | اما هي فيمكنها جذب طفل صغير في نزوتها النباتية وتشجيع بيكر |
| Hayatının geri kalanında Sergeant Pecker gibi tanındığını bir düşün? | Open Subtitles | تخيل ان تكون معروف بالرقيب بيكر. لبقية عمرك؟ |
| Sanıklardan Bay Barker'la bir keresinde bir vesileyle tanışmıştık. | Open Subtitles | لقد قابلت أحد المتهمين: السيد بيكر في مناسبة إجتماعية من قبل |
| Şef Pickar,o adamı, tehlike arz eden bir... serseri gibi sokaklarda olduğundan beri bulmak istiyor. | Open Subtitles | (إنـه الرئيـس (بيكر لقـد أراد أن يغلـق هـذه القضيـة منـذ أن أصبـح هـذا الرجـل متشـرد |