| Sen Bambi'ne yağ çekerken, ben burada zaman mı kaybettim? | Open Subtitles | إذن كنت أُضيّع وقتي بينما كنتَ تداعب عشيقتك؟ |
| Umarım Sen konuyu anlatana kadar, uçarak kaçmamıştır. | Open Subtitles | على أمل أنها لم تهرب بينما كنتَ تماطل لصلب الموضوع |
| O Sen ders çalışırken cumartesi bütün gece alem yapan adam. -Sonra da senden kopya çekti. | Open Subtitles | هو الرجل الذي سَهِر كلّ ليلة سبتٍ بينما كنتَ تدرس، ومن ثمّ عشّ من إختباركَ |
| Saçını kaldırıp herkese gösterirken, Sen kenarda ağlıyordun. | Open Subtitles | أتذكر كيف حملها هناك بينما كنتَ واقفاً تبكي |
| Sen tuvaletteyken telefonuna da kaydettim. | Open Subtitles | وأضفته أيضاً في هاتفك بينما كنتَ بالحمّام |
| Sen onu beklerken, ekibiyle teslimat kamyonu soyuyordu. | Open Subtitles | بينما كنتَ تنتظره طاقمهُ كانَ يهاجم شاحنةَ توصيل |
| Sen üniversitedeyken ben ilk kez hapse girmiştim. | Open Subtitles | بينما كنتَ في كلية الطب، قضيت فترتي الأولى في السجن. |
| Biliyor musun, Sen hafta sonu gözlerini halletmek için izindeyken, Paul beni Martha'nın üzüm bağına bağ evini göstermeye götürdü. | Open Subtitles | كما تعلم, بينما كنتَ خارجاً تنجز أعمالك خلال العطلة, بول تبعني إلى شاطئ مارثا فينيارد ليريني هذا المنزل |
| Sen arkadayken geçip gitmelerini söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتهما بالمرور .بينما كنتَ في طريق العودة |
| Sen buraya arabayı park ederken organizasyonuna ihanet etmiş biri havaya uçtu. | Open Subtitles | لقد تم تفجيرُ رجلٍ أقدمَ على خيانةِ منظمتكم الإرهابيّة بينما كنتَ تركنُ خارجَ الفندق |
| Sen uyurken evin etrafında bir şeyler oldu. | Open Subtitles | بينما كنتَ نائم كان هنالك بعض الحركه في موقع التسليم |
| Evet, Sen yokken biraz kasvet katayım dedim. | Open Subtitles | صحيح، حسنا، قمت بتعتيم المكان نوعًا ما بينما كنتَ غائبا |
| Sen yokken, yeni bir solucan deliği buldum. | Open Subtitles | بينما كنتَ ذاهباً، وجدتُ ثقباً جديداً مع ملايين من المخلوقات التي مثلهُ على الجانب الآخر. |
| Eline bir silah alıp ateş ettin diye kendini adam mı sanıyorsun? Öyle mi? Sen pijamalarınla yatağın altında saklanıp .kız gibi ağlarken ben Ruslarla savaşıyordum. | Open Subtitles | تخال نفسك رجلًا لأنه بوسعك إستخدام الأسلحة؟ حاربتُ الروس بينما كنتَ مُختبئًا تحت الفراش وأنتِ مرتديًا بيجامتك |
| Ya, Sen muhteşem vücudunla hatunları ayartırken bense son yirmi yılımı, hatunlar bana aşık olsunlar diye romantik ve hoş şeyler yaparak geçirdim. | Open Subtitles | كما ترى، بينما كنتَ أنتَتُغريالنساء.. بتكوين عظامك الجذّاب وجسدك الرجولي، |
| Ee, Sen bunu yazarken, ben veritabanından yokoluşu araştırdım ve her şeyin tamamını öğrendim... | Open Subtitles | بينما كنتَ تطبع ذلك بحثتُ في كل البيانات الموجودة وعرفت كل الحقيقة عن كل شيئ ... |
| Lunar, Gerty'e Sen dışarıdayken beni üsse hapsetmesi konusunda talimat vermişti. | Open Subtitles | طلبت الشركة من (جيرتى) أن يحبسنى داخل المحطة بينما كنتَ بالخارج |
| Sen uyurken ben onları yok ettim. | Open Subtitles | تخلّصتُ منها بينما كنتَ نائماً. |
| Sen o kartlarla meşgulken ben kavunlarla meşguldüm. | Open Subtitles | ديرس بينما كنتَ تتحامق على بعض البطاقات "كنتُ أتحامق أيضا على بعض "النهود |
| Sen günlük olayları takip ederken... | Open Subtitles | حسنا، بينما كنتَ تُواكب الأحداث الجارية |