Otur da Biz konuşurken Koca Ana'nın elini tut. | Open Subtitles | اجلسى و امسكى بيد الأم الكبيرة بينما نتكلم |
Otur da Biz konuşurken Koca Ana'nın elini tut. | Open Subtitles | اجلسى و امسكى بيد الأم الكبيرة بينما نتكلم |
Biz konuşurken ailem havaalanında bekliyor ve evlendiğimizi görmeye hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | عائلتى قد تكون فى المطار بينما نتكلم يستعدون للقدوم إلى هنا لرؤية الزفاف |
Amaçlarımızı gerçekleştirmemiz ne kadar zaman alacak? Doktorlarımız konuştuğumuz gibi insanlar üzerinde deneyler yapıyorlar. | Open Subtitles | يُجري أطباؤنا الاختبارات على البشر بينما نتكلم |
Uyuşturucu meselesiyle konuştuğumuz gibi ilgileniyoruz ama senin de bu sıkıntıyı düzeltmen gerekiyor. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع مشكلة ذلك المخدر بينما نتكلم |
Biz konuşurken, SG-9 ya Goa'uld tarafından yakalanmış ya da ölmüş olabilir,... ..o yüzden saçmalamayı keselim, tamam mı? | Open Subtitles | بينما نتكلم, أس جي 9 أما أمسكه الجوؤلد أو قتلوا لذا دعنا نترك تلك التفاهات أتفقنا |
Biz konuşurken, memleketimizde karanlık güçler kömür ocağı kurmayı planlıyorlar. Beni adliyeye kadar takip edin ve sizi kurtaralım. | Open Subtitles | بينما نتكلم هناك قوات خطّطت لتَجريد أراضِنا |
Biz konuşurken 20li yaşlarım geçiyor, ...hemen gitmeliyiz! | Open Subtitles | شبابي يمضي بينما نتكلم وعلينا الذهاب الآن |
Biz konuşurken Dice Man kararını veriyor bile. | Open Subtitles | رجل النرد يقوم بإتخاذ قراره بينما نتكلم. |
Şu an Biz konuşurken şehir tahliye ediliyor. | Open Subtitles | .. نحن نقوم بعملية الإخلاء هناك .. بينما نتكلم معك |
Biz konuşurken Oscar yolunu yarıladı bile. | Open Subtitles | أنها في منتصف الطريق لنيل جائزة الأوسكار بينما نتكلم |
Biz konuşurken yemek yemeliler. Sen de aç değilsen tabii. | Open Subtitles | يجب أن يأكلوا بينما نتكلم, ما لم تكن تشعر بالجوع أيضا. |
Olay şu ki, bunların hepsi ortaya çıkacak. Şu an Biz konuşurken... | Open Subtitles | كل ما في الأمر أن كل المعلومات تنشر علناً في هذه اللحظة بينما نتكلم |
Bitti mi? Şimdi, Biz konuşurken hapımız yutuluyor. | Open Subtitles | انتهيت.الحبة تم ابتلاعها بينما نتكلم |
Biz konuşurken, iç organların kuruyor. | Open Subtitles | بينما نتكلم فإن أعضائك الداخلية تذبل |
Biz konuşurken, iç organların kuruyor. | Open Subtitles | بينما نتكلم فإن اعضائك الداخلية تذبل. |
Biz konuşurken kurtarma timi yola çıktı bile. | Open Subtitles | إنّهم يرسلون فريق إنقاذ بينما نتكلم |
konuştuğumuz gibi onu izleyerek yakalayabilmemiz için oradalar. | Open Subtitles | هم في الخارج هناك بينما نتكلم هم يرقبون |
Takım konuştuğumuz gibi havalimanı yolunda. | Open Subtitles | الفريق في طريقه إلى المطار بينما نتكلم |
- konuştuğumuz gibi görev yemini edecek kendisi. | Open Subtitles | هي تدير اليمين الدستوري بينما نتكلم |
Harbonah, darağacı direklerinin, Haman'ın bahçesinde olduğunu söyledi, ve konuştuğumuz sırada belli ki Mordecai'ı asmayı planlıyordu. | Open Subtitles | حربونا أخبرنى أن المشنقة نصبت فى ساحة هامان بينما نتكلم. على مايبدو نصبت من أجل موردخاى، اليهودى |