| Bu hayatta bizi sınırlayan tek şey yine biziz, Penny. | Open Subtitles | التقييدات الوحيدة في هذه الحياة هي التي نضعها لأنفسنا بيني |
| Penny uyanırsa, burada olmamızla ilgili hiçbir geçerli açıklamamız olmadığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك إذا استيقظت بيني ليس هناك تفسير معقول لماذا نحن هنا |
| Biliyoruz ki partiye izinsizce girdi ve Penny onu burada istemiyor. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنه اقتحم الحفلة و أن بيني لا تريده هنا |
| Hem kulağıma gelenlere göre, Benny Blanco adına muhbirlik yapıyormuş. | Open Subtitles | بالاضافة الى انني سمعت انه يتجسس علينا لصالح بيني بلانكو |
| Aranızdaki bağ oğlum ve benim aramdaki bağ kadar güçlü. | Open Subtitles | هناك رابطة بينكم يا رجال قوية كالرابطة بيني وبين إبني |
| Baksana, Callie aramızda kalsın ama bu notlarla bence sen ileri İngilizceyi seçmelisin. | Open Subtitles | أتعرفين يا كالي؟ فقط بيني وبينك بمؤهلاتك، قد تتقدمي كثيراً في اللغة الإنكليزية |
| Gelmene gerek yok demiştim. Bu ben ve Dexter arasında. | Open Subtitles | قلت لك لست مظطرا لمرافقتي هذا شيء بيني وبين دكستر |
| Bir şey daha: Penny'nin oyunu kesinlikle temiz ve iyi kurulmuştu. | Open Subtitles | و شيء آخر أيضا، هناك تأثير خَلقي معين على اللعبة، بيني |
| Penny, Leonard'a hediye alacaksam, bunu doğru düzgün yapmak istiyorum. | Open Subtitles | بيني إذا كنت سأشتري هدية لليونارد فسأقوم بذلك بالشكل الصحيح |
| Olayı nasıl eline yüzüne bulaştırıp Penny'i sevgilisiyle barıştırdığını tekrar anlat. | Open Subtitles | أخبرنا ثانية كيف أفسدت الأمور و جعلت بيني تعود إلى صديقها |
| Penny'nin iyi ve kötü özellikleri onun kim olduğunu belirliyor. | Open Subtitles | فإمكانيات بيني سواء الجيدة أو السيئة هي التي تحدد شخصيتها |
| 'Penny, bir daha görmek istemediğin bir arkadaşın var mı? | Open Subtitles | بيني, ألديك أصدقاء تودين أن لا تسمعي منهم مرة أخرى؟ |
| Penny'yle cinsel münasebetimi sürdürmek için inandığım her şeyden vazgeçmemi, zihinsel kusursuzluğumu ve doğal halimi bırakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | من أجل الحفاظ على علاقتي الجنسية مع بيني علي أن أتخلى عن كل ما أؤمن به؟ عن نزاهتي الفكرية؟ |
| Sen ona istediğin kadar bakabilirsin, Benny. O daha fazla ölü görünemez.. | Open Subtitles | تستطيع ان تنظر اليه طول الوقت يا بيني لن يصبح أقل موتا |
| Sen terapistine daha çok Benny gibi olmak istediğini anlatmamış mıydın? | Open Subtitles | أنت اخبرت طبيبتك النفسية بأنك ترغب أن تكون مثل بيني ؟ |
| Anson için çalışıyor olabilir; fakat Benny de pekala Anson tarafından gözetleniyor olabilir. | Open Subtitles | قد يكون يعمل لدى آنسون لكن ممكن أن يتجسس آنسون بسهولة على بيني |
| Senin ve benim için zaman doldu göz göze bakarak. | Open Subtitles | قد حانت اللحظة بيني وبينك لننظر في عين بعضنا البعض |
| Dinleyicilerle aramızda hep canlı bir fikir alışverişi, sıcak bir etkileşim vardı. | Open Subtitles | أَتغيّبُ عنه أيضاً. نعم، التبادل السريع للأفكارِ، تفاعل الطَقْطَقَة بيني وأشخاصي المتّصلون. |
| ben konuşurum. - Evet? - Merhaba, ben Leonard, bu da Sheldon. | Open Subtitles | سأتولى الحديث أنا ليونارد , هذا شيلدن نحن هنا لأخذ تلفاز بيني |
| Ama sizlerle ortak olan noktalarım beni toplumumdaki birçok insandan ayırıyor, | TED | ولكن الأشياء المشتركة بيني وبينكم تفصلني عن أغلب الناس في مجتمعي |
| Steroidi sana kimin sağladığını söyle bu ikimizin arasında kalsın. | Open Subtitles | لذا أخبرني من أعطاك المنشطات سوف يبقى سر بيني وبينك |
| benimle devler arasındaki tek görüşme sebze dağıtımlarını bitirme hakkında olacak. | Open Subtitles | المفاوضات الوحيدة التي ستكون بيني وبين العمالقة ستكون على طلبيات الخضروات. |
| Hey, Bennie! Hadi. Bakalım yine peşinden gidecek mi. | Open Subtitles | هنا يافتى بيني , هيا لنرى إن كان سينخدع مجددا |
| Demek istediğim;aramızdaki her şeyin her zaman olduğu kadar açık olmasını istiyorum. | Open Subtitles | المغزى أني أريد أن نسمى فوق أيّ خلافات كما كنّا بيني وبينك |
| Bu andan itibaren, bu işi ikimiz centilmence halledeceğiz, senatör. | Open Subtitles | في هذه المرحلة ، الأمر بيني وبينك فقط أيها السيناتور |
| Bencilce olduğunu biliyorum ama Lana ile aramız tam da samimileşiyordu... | Open Subtitles | أعرف أن هذه أنانية ولكن الأمور بدأت تتحسن بيني وبين لانا |