Bir zaman sonra ölümle yaşam arasındaki dengeyi sağlamak Eros'a kalsa bile.. | Open Subtitles | 27,115 لاستعادة التوازن ما بين الحياة والموت هذا يميل الى صالح الموت |
Doğada, ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgi aslında katıksız bir şanstır. | Open Subtitles | في الطبيعة، الفرق بين الحياة و الموت غالبا ما يكون مسألة صُدفة بحتة |
Biz şairlerin, ölümle yaşam arasındaki çizgiye ulaşmak için ilaçlara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن الشعراء لسنا بحاجة للمخدّرات لنبلغ الحدّ الفاصل بين الحياة والموت. |
Ölüm ile yaşam arasında duran bir adam sizi Tanrınıza ulaştıran bir adam... | Open Subtitles | الرجل الذي يقف بين الحياة والموت الرجل الذي يمكن أن يجلبكم إلى الله |
Çevrimiçi ve çevrimdışı yaşam arasında bir fark kalmadı. | TED | لا يوجد فصل بين الحياة على الشبكة والحياة خارجها. |
Ölümle hayat arasında ne olduğunu keşfetmen için. | Open Subtitles | لكى تكتشفى ماذا يحوم فى الفضاء بين الحياة والموت |
O anda, yaşamla ölüm arasındaki çizgi "saç teli kadar ince"ydi. | Open Subtitles | ،بذلك المكان, الحد بين الحياة والموت .كان دقيقاً كدقة شعرة مفردة |
Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. | TED | لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين. |
Hasta ölebilir. Ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | قد يموت المريض، هذا نضال بين الحياة والموت |
O işaretler ölümle yaşam arasındaki fark. | Open Subtitles | لا تتركي أيّ شيء لا يوجد لهذا معنى عادة يوجد فرق بين الحياة والموت |
Bizim için zaman, ölümle yaşam arasındaki farktır. | Open Subtitles | بالنسبة لنا , فالوقت يفصل بين الحياة والموت |
İnsanlar, ölümle yaşam arasındaki çizgiden kaçmaya çalışırlar. | Open Subtitles | الناس يهربون من الخط الفاصل بين الحياة و الموت |
Ne derlerse desinler ölümle yaşam arasındaki anlık zaman diliminde bu tetiği çeken sadece benim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يطلقون عليها. فإنّ الجزء من الثانية هناك, هو الفرق بين الحياة والموت ويُضغط على ذلك الزناد |
Ne derlerse desinler ölümle yaşam arasındaki anlık zaman diliminde bu tetiği çeken sadece benim. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يطلقون عليها. فإنّ الجزء من الثانية هناك, هو الفرق بين الحياة والموت ويُضغط على ذلك الزناد |
Aslında o, ölüm ve yaşam arasındaki sınırdır. | Open Subtitles | إنه وبشكل جوهري, الحد الفاصل ما بين الحياة والموت |
İşler kötü gittiğinde, o güven, ölümle yaşam arasında ki farkı belirler. | Open Subtitles | تتعلم ان تثق بهم عندما تسوء الاشياء هذه الثقه تختلف بين الحياة والموت |
Eğer bir bisturi üzerinde elin sağlam durursa ölümle yaşam arasında milimetrelik bir çizgi olduğunda bunu kuşkusuz yapabiliyorsun. | Open Subtitles | إذاأهتزتيداكِ.. فقط بضعة إنشات بين الحياة والموت يمكنكِ القيام بهذا. |
Ölümle yaşam arasında sıkışmışlar, huzuru bulamıyorlarmış. | Open Subtitles | إنها عالقة بين الحياة والموت ولا تجد السلام |
Benim kızımla senin kızın ölümle yaşam arasında sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | ابنتي وابنتك عالقون بين الحياة والموت |
Seninle bir hayat ve sensiz bir hayat arasında seçim yapacaksam seninle olan hayat her seferinde kazanır. | Open Subtitles | طالما الخيار بين الحياة معك أو بدونك... فإن الحياة معك ستفوز في كلّ مرّة. |
Yarattığınız altın olmasa da, insanlara en azından, normal apartmanlar, normal park yerleri gibi geleneksel içerikleri birbirine katarak, bu projede olduğu gibi, bahçeli bir hayat ile şehirde bir hayat arasında seçim yapmalarını gerektirmeyen bir yaşam sunarak değer katabileceğinizi vurgulamak istedik. | TED | هذه الفكرة التي يمكنك فعلاً خلقها إذا لمن تكن ذهباً فإنها على الأقل تصبح ذات قيمة عن طريق مزج المكونات التقليدية ، مثل الشقق العادية ومواقف السيارات العادية وفي هذه الحالة فإنها توفر حقيقة للناس الفرصة لجعلهم لا يضطرون للإختيار ما بين الحياة مع حديقة ، أو الحياة داخل المدينة |
Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu. | Open Subtitles | هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته |
Tekrar edeyim: doğru kaynaklara ve bilgiye ulaşmak hayat ve ölüm arasındaki fark olabilir. | TED | دعوني أُعيد هذا مرة أخرى: الوصول للمصادر والمعلومات الصحيحة يشكل الفرق بين الحياة والموت. |
Bu monolog Hamlet'in varoluşsal ikilemini ifade ediyor: düşünce ve eylem arasında parçalanmak, Yaşam ve ölüm arasında seçim yapamamak. | TED | تجسّد هذه المناجاة معضلة هاملت الوجودية وهي حيرته بين التفكير والفعل، وعجزه عن الاختيار بين الحياة والموت. |
O çok zordu. O ölüm kalım meselesi falandı. | Open Subtitles | كان هذا صعباً، كان هذا موقفاً بين الحياة والموت |