O anda, Yaşamla ölüm arasındaki çizgi "saç teli kadar ince"ydi. | Open Subtitles | ،بذلك المكان, الحد بين الحياة والموت .كان دقيقاً كدقة شعرة مفردة |
Yaşamla ölüm arasındaki bu küçük zaman diliminde kafasının içinde kimse yoktu. | Open Subtitles | هذه اللحظة القصيرة بين الحياة والموت لم يكن هناك أحد داخل جمجمته |
İşler kötü gittiğinde, o güven, ölümle yaşam arasında ki farkı belirler. | Open Subtitles | تتعلم ان تثق بهم عندما تسوء الاشياء هذه الثقه تختلف بين الحياة والموت |
Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. | TED | لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين. |
Bir zaman sonra ölümle yaşam arasındaki dengeyi sağlamak Eros'a kalsa bile.. | Open Subtitles | 27,115 لاستعادة التوازن ما بين الحياة والموت هذا يميل الى صالح الموت |
Ölmek ile yaşamak arasındaki farkı! | Open Subtitles | بين الحياة والموت! |
Ancak çok uç durumlarda solunum cihazları, yaşam ve ölüm arasındaki fark olabilir. | TED | لكن في الحالات الخطرة، يمكن أن تكون التنفس الصناعي الحدّ الفاصل بين الحياة والموت. |
Kalk da şu çuvalları yığ, pislik. Bizim için, Yaşamla ölüm arasındaki ayrımı ifade ediyorlar! | Open Subtitles | كدس هذه الزكائب يا نجَس فقد تكون الفارق ما بين الحياة والموت بالنسبة لنا |
Fakat çok daha soğuk iklimlerde dağın herbir noktasını bilmek Yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi demektir. | Open Subtitles | ، ولكن في المناخات الابرد معرفة كل إنج من جبلك .يُمكن أن يعني الفرق بين الحياة والموت |
Yaşamla ölüm arasındaki fark bazı insanlar için çok önemli olabiliyor. | Open Subtitles | يمكن ان يكون الفرق بين الحياة والموت لبعض الاشخاص |
Yaşamla ölüm arasındaki farkı belirleyen ince bir detay. | Open Subtitles | ميزة دقيقة هي التي تجعل فارق بين الحياة والموت |
Eğer bir bisturi üzerinde elin sağlam durursa ölümle yaşam arasında milimetrelik bir çizgi olduğunda bunu kuşkusuz yapabiliyorsun. | Open Subtitles | إذاأهتزتيداكِ.. فقط بضعة إنشات بين الحياة والموت يمكنكِ القيام بهذا. |
ölümle yaşam arasında sıkışmışlar, huzuru bulamıyorlarmış. | Open Subtitles | إنها عالقة بين الحياة والموت ولا تجد السلام |
Bu monolog Hamlet'in varoluşsal ikilemini ifade ediyor: düşünce ve eylem arasında parçalanmak, Yaşam ve ölüm arasında seçim yapamamak. | TED | تجسّد هذه المناجاة معضلة هاملت الوجودية وهي حيرته بين التفكير والفعل، وعجزه عن الاختيار بين الحياة والموت. |
Yaşam ve ölüm arasında bu kadar ince bir çizgi olması? | Open Subtitles | أترين الخط الخفيف الفاصل بين الحياة والموت ؟ |
Biz şairlerin, ölümle yaşam arasındaki çizgiye ulaşmak için ilaçlara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن الشعراء لسنا بحاجة للمخدّرات لنبلغ الحدّ الفاصل بين الحياة والموت. |
O işaretler ölümle yaşam arasındaki fark. | Open Subtitles | لا تتركي أيّ شيء لا يوجد لهذا معنى عادة يوجد فرق بين الحياة والموت |
Ölmek ile yaşamak arasındaki farkı! | Open Subtitles | بين الحياة والموت! |
Bunun gibi bir durumda yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgiyi daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | من خلال مثل هذه الحالات , ل صباحا مزيد قادرا على فهم الخيط الرفيع بين الحياة والموت. |
Beni orada, Mississippi'nin kıyısında bıraktı... yaşamla ölüm arasında bir yerlerde. | Open Subtitles | لقد تركني هناك على ضفاف نهر المسيسبي بين الحياة والموت |
Değirmenin etrafındaki tüm insanlar, yaşam ile ölüm arasında dönüyor. | Open Subtitles | هذا هو المحور حيث كل الناس تدور بين الحياة والموت. |
Aslında o, Ölüm ve yaşam arasındaki sınırdır. | Open Subtitles | إنه وبشكل جوهري, الحد الفاصل ما بين الحياة والموت |