anestezi şimdiye kadar tesir etmiş olmalıydı. | Open Subtitles | حسناً، المفترض أن يبدأ تأثير المخدر الآن. |
anestezi altında hasta rüya görmez, "hoş bir rüya seç" demiş olsam da. | Open Subtitles | هاميروف: لا يحلم المرضى وهم تحت تأثير المخدر |
Ve kısa cümlelerle konuşun, zira dikkat genişliği Uyuşturucu almış bir gelinciğinki kadardır. | Open Subtitles | و أقترح أن تتحدثوا في جمل قصيرة لأن مدى استيعابه كابن مقرض تحت تأثير المخدر |
Biliyorum, şu an kafam çok iyi çocuklar, ama sanırım bu işin | Open Subtitles | أنا أعلم أنا تحت تأثير المخدر بشكل كبير الأن و لكن أنا لا أعتقد بأني أبالغ |
kafan güzel, düzgün düşünemiyorsun. Evine git. | Open Subtitles | إنك تحت تأثير المخدر ولا تفكرين بشكل جيد, ارجعي للمنزل. |
Beyaz adam, sesi gençti, belki kafası da güzeldi. | Open Subtitles | رجل أبيض , بدا شاباً , ربما تحت تأثير المخدر |
Bu hız yapmayı, ilaç etkisi altında araç kullanmayı ve ehliyetsiz araç kullanmayı açıklar. | Open Subtitles | الدراجة البخارية كانت محجوزة و هذا يفسر السرعة و القيادة تحت تأثير المخدر و القيادة بدون رخصة |
Sonra madde etkisi altında araç kullanma olayları en sonunda da araba ile adam öldürme olayı yaşandı. | Open Subtitles | وبعدها الكثير من القضايا في السياقة تحت تأثير المخدر و الثمالة إلى أن وصلت إلى جرائم القتل |
Normalde uyuşturucunun vücudunuzu terk etmesi 48 saat kadar sürer. | Open Subtitles | حقيقةً يجب أن يمر الـ 48 ساعة حتى يغادر تأثير المخدر جسمك |
Genel anestezi altında olmayacağım ve sen de burada olmayacaksın. | Open Subtitles | يمكنك الشعور بالسوء للأوقات اللاحقة تعرفين,عندما اكون لست تأثير المخدر العام |
Evet, mecbur kalmadıkça hastalara anestezi vermiyoruz. | Open Subtitles | نعم,نحن لا نضع المريض تحت تأثير المخدر الا اذا كان هذا ضروريا |
Bunlar anestezi altındaki refleks hareketler. | Open Subtitles | إنها مجرد ردود فعل إنه تحت تأثير المخدر |
anestezi etkisindeyken bir şey söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت شيئا عندما كنت تحت تأثير المخدر |
anestezi etkisindeyken solunum sistemi iflas etti. | Open Subtitles | جهازها التنفسي انهار تحت تأثير المخدر |
Çok fazla anestezi almıştı bu yüzden yere düştü. | Open Subtitles | كان تحت تأثير المخدر لذلك فقد سقط |
Ve kısa cümlelerle konuşmanızı öneririm çünkü konsantrasyonu Uyuşturucu bağımlısı bir gelincik kadar. | Open Subtitles | و أقترح أن تتحدثوا في جمل قصيرة لأن مدى استيعابه كابن مقرض تحت تأثير المخدر |
Biri ayıkken, diğeri Uyuşturucu etkisindeyken. | Open Subtitles | واحدة و أنت متزن، و الآخرى و أنت تحت تأثير المخدر. |
Şu an ruhsal olarak kafam iyi. | Open Subtitles | أنا تحت تأثير المخدر . بصورة روحية الأن |
kafan iyi mi şuan? | Open Subtitles | هل انت تحت تأثير المخدر الآن ؟ |
Tamam, tamam. Onlara, kafası iyi olanın Chandler olmadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً, سأقول لهما أن (تشاندلر) لم يكن تحت تأثير المخدر |
İlaçların hilesiz olduğu doğrulandığında, bulundurma ilaç etkisi altında araç kullanma ve direnme suçlamalarını düşürecekler. | Open Subtitles | بمجرد التأكد من صحتها سيسقطوا حيازة و القيادة تحت تأثير المخدر و مقاومة الإعتقال |
Sonra madde etkisi altında araç kullanma olayları en sonunda da araba ile adam öldürme olayı yaşandı. | Open Subtitles | وبعدها الكثير من القضايا في السياقة تحت تأثير المخدر و الثمالة إلى أن وصلت إلى جرائم القتل |
uyuşturucunun etkisindeyken gördüklerimizin gerçek olduğunu düşünmeye başladık. | Open Subtitles | اقتنعنا أن ما رأيناه ونحن تحت تأثير المخدر حقيقي. |