"تأخرت عن" - Translation from Arabic to Turkish

• geç kaldım
• geç kalıyorum
• geç kaldın
• geç kalacağım
• geciktim
• için geç
• geç kalmışsın
• geç kaldığım için
• u kaçırdım

Ben geç kaldım çünkü yılın en çok çalıştığım dönemi.
لقد تأخرت عن التبضع بسبب اني مشغول جداً في الكريسماس

Konu açılmışken, ben geç kaldım, yaptığınız herşey için teşekkür ederim.
وبالحديث عن هذا، فلقد تأخرت عن عملي لذا شكراً لكم جميعاً

İşe geç kalıyorum. Eğer beni sonra aramasını söylersen iyi olur.
أتعلمين، لقد تأخرت عن العمل أرجوا أن تجعليها تتصل بي لاحقاً

- Merhaba, Murphy. - Törene geç kaldın.
المراسل 88 ايضا العميل دخل سردابا فى هذا العنوان اهلا يا مورفى لقد تأخرت عن الأحتفال

Jerry, çabuk atı arabaya koş. Yoksa baloya geç kalacağım!
"جيري"، أسرع وأحضر العربة وإلا تأخرت عن الحفل الراقص!

Hayır, okula geciktim. Kestirmeden gitmeliyiz. Koş.
لا، تأخرت عن المدرسة يجب أن أسلك طريقا مختصرة، هيا بنا

- ama, şu anda, çay için geç kaldım. - Ama...
ـ لكن الآن تأخرت عن وقت الشاي ـ لكن

İşe geç kalmışsın, terasa geç çıkmışsın, anahtarın yok.
تأخرت عن العمل وعن الصعود إلى شقة السطح وأضعت مفتاحك

Kusura bakmayın. Başlangıç konuşmanıza geç kaldığım için özür dilerim.
اعذروني, لقد تأخرت عن هذا التجمع الحماسي

Mükemmel! Hemen başlaması gerek. Çok önemli bir çay partisine geç kaldım.
جيد , أريدها أن تبدأ فوراً لأني تأخرت عن موعد مهم جدا.

Ben de kendi randevuma bir saat geç kaldım!
أنا بالفعل قد تأخرت عن هذا حوالي ساعة كاملة

Sağolun, Bay Futterman. İşe geç kaldım.
لا، شكرا لك يا فيتورمان لقد تأخرت عن العمل

İşe geç kaldım. İşe geç kalmaktan nefret ederim.
لقد تأخرت عن العمل وأكره أن أكون متأخراً عن العمل

- Umursuyorum ama zaten bir "İşe geç kaldım." durumu var.
-أنا أهتم ، لكن بطريقة "لقد تأخرت عن العمل" نوعًا ما.

Merhaba, toplantıya biraz geç kaldım. Halletmem gereken bir iki şey vardı.
مرحباً , معذرةً تأخرت عن الإجتماع مسألة أو مسألتين حدثت هنا, ولكن...

Uyuya kalmışım. Okula geç kalıyorum.
لقد تأخرت في النوم, لقد تأخرت عن المدرسة

İşe geç kalıyorum, acaba Ema'yı okula götürebilir misiniz?
أنا تأخرت عن عملي هل يمكنك أن تصحبي ابنتي للمدرسة

Hadi, oğlum. Kuaför randevuma geç kalıyorum.
هيا، يا ولد، لقد تأخرت عن موعد تصفيف الشعر

- İşe geç kaldın. - Gitmemi istediğini mi söylüyorsun?
لقد تأخرت عن العمل - تقولين أنكِ تريدينى أن أذهب؟

Neden dün sabahki toplantıya geç kaldın?
لماذا تأخرت عن اجتماع الصباح فى البارحة؟

...muhtemelen akşam yemeğine geç kalacağım.
تأخرت عن موعد العشاء

Arjantin söramiği hakkındaki konuşmama geciktim, bekleyemeyeceğim.
تأخرت عن محاضرتي عن "الخزافة" الأرجنتينية، لذا لن أنتظر.

seçmeler için geç kaldım sayılır zaten.
و قد تأخرت عن تجربة الأداء خاصتي

Takım toplantısına geç kalmışsın.
لقد تأخرت عن لقاء الفرقة

Her şeyin harika gittiğini düşünüyordum ta ki antrenmana geç kaldığım için formasını ödünç alana kara.
ظننت أن كل شيء بأفضل حال حتى تأخرت عن التمرين أحد الأيام وإقترضت أحد قمصانه القديمة

Bunun yüzünden Deadalus'u kaçırdım. Eskiler'e ait bir yer bulursak, geliyorum.
تأخرت عن الـ"دايديليس"، إذا عثرنا على قاعدة قدماء سرية، فسأذهب أيضاً