Artık Çok geç ağabey, ben çoktan ömür boyu bağlılık yemini ettim. | Open Subtitles | تأخرت كثيراً يا أخي، لقد عقدت شراكة مدى الحياة |
Angel eğer söylediğin doğruysa, Darla'yı kurtarmak mümkün değil. Artık Çok geç. | Open Subtitles | لو كان ما قلته صحيحاً إذا لن تنقذها, لقد تأخرت كثيراً |
Nasıl düzelteceğini görmek isterdim ama sanırım artık Çok geç. | Open Subtitles | كنت أحب أن أرى كيف ستجعلينه أكثر جاذبية؟ ولكنك تأخرت كثيراً. |
Neden bu kadar geciktin? | Open Subtitles | لماذا تأخرت كثيراً ؟ |
Harvey sadece merakımdan soruyorum. Onu araman neden bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | (هارفي) من باب الفضول لماذا تأخرت كثيراً للاتصال بها ؟ |
Cok gec kaldin, Thom. | Open Subtitles | لقد تأخرت كثيراً , توم |
Söylediği şeyi şimdi farkedebiliyorum... Çok geç olaibleceğini. | Open Subtitles | والآن أدركت ما قالته لي ربما أكون قد تأخرت كثيراً |
- O biraz geç yani. - Hayır, o Çok geç. | Open Subtitles | إذاً قد تأخرت قليلاً لا ، لقد تأخرت كثيراً |
O gece beni orada bekliyor olacağını düşünmüştüm ama Çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | خلته سينتظرني تلك الليله و لكنني تأخرت كثيراً |
- Çok geç kaldın. Ona gideceğim dedim bile. | Open Subtitles | في الواقع, لقد تأخرت كثيراً لقد أخبرته أنني سأذهب معه بالفعل |
Sonra hayatının şansını kaçırdığının farkına varacaksın ama ne yazık ki Çok geç olacak. | Open Subtitles | وفى تلك اللحظة سوف تستنتج أنك تأخرت كثيراً وخسرت صيد العمر |
Yani kim olduğumu buldunuz ama Çok geç, ben kazandım. | Open Subtitles | إذاً عرفت من أكون, لكن تأخرت كثيراً, لقد إنتصرت |
Arkadaşlarla buluşmam gerekiyor ve Çok geç kaldım. | Open Subtitles | اللعنه أتعلمين , يجب علي أن اقابل بعض الأصحاب وبالفعل تأخرت كثيراً |
Şimdi iyi bir baba gibi görünüyorsun ama Çok geç. | Open Subtitles | تلعب دور الأب الجيد الآن ولكنك تأخرت كثيراً. |
Umuyorum ki, 'evet' demek için Çok geç değildir. | Open Subtitles | فقط أتمني ألـا أكون قد تأخرت كثيراً علي الموافقة. |
Bu kadar geciktiğim için üzgünüm. Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أنا آسفة تأخرت كثيراً علينا أن نتحدث |