Diana, bana bir iyilik yap, herkesin iyi olduğundan emin ol. | Open Subtitles | دايانا ، اصنعى لى معروفا تأكدى ان كل شخص بالخارج بخير |
Bir an önce gel ve beni al İzlenmediğinden emin ol. | Open Subtitles | تعال وإلتقطيني حالا. تأكدى أن لا أحد يتعقبك. |
İyi hafta sonları. Ve de kapıyı kilitlersin, değil mi? Ve onu dışarı attığına emin ol. | Open Subtitles | تمتعى بإجازة رائعة و اغلقى المكتبة و تأكدى ان تطرديه |
Beşte evde olman gerektiğini unutma. Charles'a bunu söyle, tamam mı? | Open Subtitles | تذكري , أريدك في المنزل في الساعة الخامسة تأكدى أن تشارلز يتفهم ذلك , حسنا ؟ |
Sana burayı iyice öğretmelerini sağla. Yoksa, kaybolur durursun. Ben gidip Dimitri'ye soracağım. | Open Subtitles | تأكدى من الحصول على جولة شاملة وإلاّ ستضلين طريقك دائماً |
Bir önerim var söylerken mutlaka bir yere oturt ve kütük gibi sarhoş olsun. | Open Subtitles | دعينى أقدم إقتراح. تأكدى أنها جالسة وتأكدى أنها سكرانة جداً. |
Bu yüzden tehlikenin farkında olduklarından emin ol. | Open Subtitles | لذا تأكدى من أن يكونوا على علم بخطورة الأمر |
Bölgedeki Delta komutanlarının kurallara tam olarak uyacaklarından emin ol. | Open Subtitles | تأكدى أن يتبع قواد "دلتا" فى الميدان البروتوكولات بشكل مباشر |
Bu yüzden tehlikenin farkında olduklarından emin ol. | Open Subtitles | لذا تأكدى من أن يكونوا على علم بخطورة الأمر |
Bölgedeki Delta komutanlarının kurallara tam olarak uyacaklarından emin ol. | Open Subtitles | تأكدى أن يتبع قواد "دلتا" فى الميدان البروتوكولات بشكل مباشر |
Beyaz Saray'ın yayını aldığından emin ol. | Open Subtitles | تأكدى أن يتم توصيل البيت الأبيض بهذا البث |
Bak bakalım hangisi enfekte olmuş. Ve Logan'ın her şeyi kasete çektiğinden emin ol. | Open Subtitles | شاهدى من منهم أصيب بالعدوى تأكدى من أن لوغان يسجل بالفيديو كل شئ |
Benim yerime gecen o herif icin bes kurus para harcamadigina emin ol. | Open Subtitles | تأكدى فقط بألا تُنفقى أي نقود على بديلي هناك |
- Tamam güzel kızım gözün üzerinde olsun.yukarı rampaya gelmediğinden yada bir değişiklik olmadığından emin ol | Open Subtitles | الآن إبقى عينك عليه ' تأكدى إنه لن يذهب إلى المنحدر او غيره |
Iraklı anne ve ailesiyle ilgilenileceğinden emin ol. | Open Subtitles | و تأكدى ان يتم الاعتناء بوالدة الرجل العراقى و عائلته |
Tüm ithal edilmiş ürün yasaklarının geçmişe yönelik olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تأكدى من ان كل المعلومات المحظورة لديكى قابلة للاستعادة |
Yalnız başına! - Kapıyı kilitlemeyi unutma. | Open Subtitles | ولكن تأكدى إنكِ تحكمين غلق الباب. |
Bu dediklerimi unutma. | Open Subtitles | انتِ تأكدى من كلامى |
- İhtiyaçları olan her şeyi almalarını sağla. | Open Subtitles | تأكدى من أن لديهم كل شىء يريدونة حاضر سيدتى |
Konseyin ilk seçimi yapmasını ve elden teslim etmesini sağla. | Open Subtitles | تأكدى أن يكون الخيار الأول للمجلس وقومى بالتوصيل شخصياً |
Gerek yok, siz polis merkezine gelip bırakırsınız ve... faturayı da mutlaka getirin. | Open Subtitles | ................ لا لم لا تحضرينه للقسم فقط و تأكدى ان ترفقى معه الفاتورة |
Seni bulabileceğim yeri mutlaka o da biliyordur. | Open Subtitles | تأكدى أن تـُعلميه عن المكان الذى أستطيع أن أعثر عليكِ فيه |