| Ama iki sen önce sesinde olan şey bugün burada onaylandı. | Open Subtitles | و لكن ما كان في صوته منذ سنتين قد تم تأكيده هنا اليوم |
| Görünüşe göre bu akşam için yemek rezervasyonum onaylandı. | Open Subtitles | يبدو أن الحجز لتناول الغداء في المطعم تم تأكيده |
| Ama söylediğim her şey doğrulandı, onlar da, onun ve aptal erkek arkadaşının Tarafsız Bölge'ye gitmesine izin verdiler. | Open Subtitles | لكن كلّ شيء قلته تمّ تأكيده لذلك سمحوا لها ولحبيبها الأحمق أن يهربا إلى المنطقة المحايدة |
| doğrulandı, Houston. Korsan 1'den mükemmel video bekliyoruz. | Open Subtitles | ذلك تم تأكيده يا "هيوستن" نتوقع تصوير الفيديو ممتاز من المتجول واحد |
| Ofisiniz teyit etmiş, elemanlarınızın birbirleriyle iletişim kuramaması benim müşterimi ilgilendirmez! | Open Subtitles | كان قد تم تأكيده من مكتبكم وليست غلطة موكلي بأن رفاقكم لم يتواصلوا مع بعض |
| Orada değilmiş, kapı açıkmış ve koridorda kan olduğu doğrulanan bir damla varmış. | Open Subtitles | لم تكن هُناك و الأبواب كانت مفتوحة و كان يوجد قطرة صغيرة مما قد تم تأكيده الآن ، أنّه دماء .. |
| Şuna bak, henüz onaylanmadı ama güç delisi oluverdi. | Open Subtitles | انظر , لم يتم تأكيده حتى الآن ومجنون بالقوه |
| İşte bunu ne onaylayabilir, ne de reddedebilirim. | Open Subtitles | هذا الذي لايمكنني تأكيده أو نفيه |
| Eğer televizyonlarınızı yeni açtıysanız, Carlin binasının lobisine konulan bombayla ilgili rapor onaylandı. | Open Subtitles | لو انك انضممت الينا, التقرير الاصلي... عن قنبلة زُرعت في بهو مبنى كارلين لقد تم تأكيده. |
| James Hunt'un Japonya'daki yarışı üçüncü olarak bitirdiği artık resmi olarak onaylandı. | Open Subtitles | (جيمس هانت) تم تأكيده رسمياً بإنهائه السباق بالمركز الثالث هنا في اليابان. |
| Twister hariç. Bu onaylandı. | Open Subtitles | باستثناء تويستر هذا تم تأكيده |
| Kampüs güvenliği tarafından onaylandı. | Open Subtitles | تم تأكيده من أمن الجامعة |
| Hepsi tarafından doğrulandı. | Open Subtitles | تم تأكيده من الجميع |
| doğrulandı, Mike. Tanrım, kazanmış olabiliriz. | Open Subtitles | لقد تم تأكيده يا (مايك) ياإلهي، كان يمكننا الفوز في الأنتخابات |
| - Ender görülüyor, ama doğrulandı. | Open Subtitles | انه نادر , ولكن تم تأكيده |
| Salı için papağanlara fısıldayan adam teyit edildi mi? | Open Subtitles | - أذاً ، لدينا برنامج " همسات الطيور " -تم تأكيده يوم الثلاثاء |
| Bu henüz teyit edilmedi. | Open Subtitles | حسناً، هذا لم يتم تأكيده بعد |
| Dünya dışı bir saldırı olduğu doğrulanan bu hadisenin sonucunda oluşan tahribata rağmen İntikamcılar adıyla bilinen bir gurubun sıradışı kahramanları sadece huzurun değil kutlamaların da sebebi oldular. | Open Subtitles | بالرغم من الخراب الذي تم تأكيده على أنه... هجوماً من الفضاء الخارجي، كانت البطولة الاستثنائية لمجموعة من الأبطال... |
| Şuna bak, henüz onaylanmadı ama güç delisi oluverdi. | Open Subtitles | انظر , لم يتم تأكيده حتى الآن ومجنون بالقوه |
| Şimdi bu köylüler, bu henüz onaylanmadı müttefik askerlerle birlikte çalışmakla suçlanmışlar. | Open Subtitles | هؤلاء القرويين تم إتهامهم جميعاً بالتعاون مع جنود الحلفاء وهو ما لم يتم تأكيده بعد |
| İşte bunu ne onaylayabilir, ne de reddedebilirim. | Open Subtitles | هذا لايمكنني تأكيده أو نفيه |
| Angela bunu onaylayabilir. | Open Subtitles | -ستكون (أنجيلا) قادرة على تأكيده . |