"تأملوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünün
        
    • dua edin
        
    • Şuna
        
    Şunu düşünün: göçmenler, özellikle siyahi ve Latin göçmenler, aslında Birleşik Devletler'e gelmeden önce daha sağlıklılardır. TED تأملوا هذا: المهاجرون خاصةً السود واللاتينيون، يتمتعون فى الحقيقة بصحة جيّدة حين وصولهم لأول مرة إلى الولايات المتحدة
    Ancak açıklamak için şu düşünce deneyini düşünün: TED ولكن تأملوا هذه التجربة الفكرية لتوضيح الآلية.
    En baştan tekrar başlayın. Binayı içeriden düşünün. Open Subtitles أعيدوا الأمر من البداية تأملوا البناء من الداخل
    Öyleyse dua edin de kimse testten kalmasın. Open Subtitles في هذه الحالة , من الأفضل أن تأملوا بأن لا تكون هناك نتائج موجبة
    Zaten dua edin büyüsün. Open Subtitles و يجب ان تأملوا ان يستمر
    Bakın Şuna çocuklar. Open Subtitles تأملوا يا أولاد
    Sığırcık kuşlarının uçuş hareketlerini düşünün. Open Subtitles تأملوا الحركات الساحرة لسرب طائر الزرزور
    Eğer her Amerikalı Batı ülkelerinin Afganistan'a çeki düzen vermeye beşinci gidişi olduğunu bilseydi Amerika'nın ne kadar farklı bir yer olacağını düşünün ve önceki dört seferde tam olarak ne olduğunu. TED تأملوا كيف ستكون أمريكا مختلفة لو أن كل أميركي عرف أن هذه هي المرة الخامسة ذهبت الجيوش الغربية إلى أفغانستان لتنظيم الشأن الأفغاني، ولو أن لديهم فكرة عن ما حدث بالضبط في تلك المرات الأربع السابقة.
    Bir sonraki sefer okyanus üzerinde uçacak veya okyanusta yelkenle gidecek kadar şanslıysanız, sadece düşünün -- aşağıda daha önce kimsenin görmediği devasa deniz dağları ve güzel mercanlar var. TED إذا كنتم محظوظين كفاية للسفر فوق المحيط في المرة القادمة أو الإبحار فوقه، تأملوا فقط -- هناك جبال بحرية عملاقة بالأسفل لم ترها عين من قبل، و هناك مرجانات جميلة.
    Yani yarın sabah biz tesadüfen saatlerimizi bir saat geri aldığımızda sen fazladan bir saat tatlı bir uyku alırsın ve gün biraz daha uzun gözükür ve biraz daha umutla dolu, uykunun muhteşem gücü hakkında düşünün. TED وعليه، غدا صباحا، عندما سنجبر على إعادة العقارب ساعة كاملة إلى الوراء فتحصلون على تلك الساعة الإضافية اللذيذة من النوم، فيبدو لكم اليوم أطول قليلا، وأثر تفاؤلا بقليل، تأملوا في التأثير الكبير للنوم.
    Şunu bir düşünün -- gerçek hayattaki arabam yaklaşık 40.200 kilometre yapmış. TED تأملوا بهذا -ـ إن سيارتي الحقيقية عليها 25,000 ميل
    Öncelikle ölmüs bir adamın sessizliğini düşünün. Open Subtitles تأملوا أولاً صمت الإنسان عندما يموت
    Midelerinizi doldururken dediklerimi bir düşünün. Open Subtitles تأملوا ذلك بينما تملؤون بطونكم
    Gözünüzde bu parayla yapılabilecekleri canlandırmanız için şunu düşünün: 2009'da Norveç, Brezilya'ya rezervlerinden bir milyar dolar vermeye karar verdi, ormanların yıkımıyla ilgili hedeflerini gerçekleştirme şartıyla. TED ومجرد التفكير بالأشياء المذهلة التي يمكن القيام بها بتلك الأموال، تأملوا مايلي: في عام 2009، وعدت النرويج بمنح مليار دولار من احتياطياتها إلى البرازيل إذا تمكنوا من متابعة أهدافهم بإبطاء تدمير وإزالة الغابات في حوض الأمازون.
    (Gülüşmeler) Bu ikisinin birleşip günümüz yapay zekâ dünyasında büyüyen çocukları nasıl etkilediğini bir düşünün. TED (ضحك) تأملوا كيف يختلط الأمران معًا ويُأثرا على الأطفال في عصر الذكاء الاصطناعي.
    Nasıl yaratıldığınızı düşünün. Open Subtitles تأملوا في أسئلة الوجود.
    Açın elinizi dua edin. Open Subtitles لذا عليكم أن تأملوا...
    Şuna bakın hele çocuklar. Open Subtitles تأملوا هذا، يا رفاق
    Şuna bakın be. Aslanlar gibi karşıladı. Open Subtitles تأملوا هذا، يتحمّل الضربة كبطل!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more