"تؤذي أحداً" - Translation from Arabic to Turkish

• birine zarar
• kimseye zarar
• kimseyi incitmek
• incitmeden
• kimseyi incitmez
• kimseyi incitmedi

Tamam, o halde orada birine zarar vermenin ne kadar zor olduğunu biliyorsundur.
حسناً ، جيد ، إذاً تعرف كيف من الصعب أن تؤذي أحداً هناك

Sanırım oda arkadaşım birine zarar vermeden onu da alıp, gitmeliyim.
ربما يجب أن أحضر شريكة غرفتي إلى البيت قبل أن تؤذي أحداً

Yapmak istemiyorum ama bu odadaki kimseye zarar vermeyeceğine söz verirsen sikini yalayacağım.
لا أريد ذلك لكن إن وعدت ألّا تؤذي أحداً بهذه الغرفة سألعق قضيبك

En azından senin dileğin kimseye zarar vermiyor. Bak, benimki ne yaptı.
على الأقل إنَّ أمنيتكِ لا تؤذي أحداً عكس ما فعلته أمنيتي

Makineye ateş ettiğinde kimseyi incitmek istemediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك لم تكن تحاول أن تؤذي أحداً عندما أطلقت النار على الجهاز

Ama bana onun neye benzediğini söylemelisin. Böylece başka birini incitmeden onu bulabilirim.
لكني أريد منك أن تحدثني عن شكلها لكي أجدها قبل أن تؤذي أحداً آخر.

Üzeri yastıklı olduğundan kimseyi incitmez.
أنها مبطنة بشدة,ولا يمكن أن تؤذي أحداً,

Annen asla kimseyi incitmedi.
والدتك لم تؤذي أحداً

Ve başka birine zarar vermeyeceğini nereden biliyorsun?
و أنـّى لكَ أنّ توقن بأنّها لنّ تؤذي أحداً آخر؟

- Peki birine zarar vermeyeceğini nereden biliyorsun?
و أنـّى لكَ أنّ توقن بأنّها لنّ تؤذي أحداً آخر؟

birine zarar vermeden önce sakin ol.
بالله عليك يا رجل, قبل أن تؤذي أحداً

Başka birine zarar vermeden önce öldür kendini, Jesse.
اقتل نفسك قبل أن تؤذي أحداً ما يا (جيسي)

Suçlu Elsa ve bunu hepimiz biliyoruz. Başka birine zarar vermeden önce durdurulması gerek.
إنّها (إلسا)، والآن نحن نعرف ذلك فيجب إيقافها قبل أنْ تؤذي أحداً آخر

kimseye zarar vermedim diyorsan arkandan pisliğini toplayanları düşün.
يجري طلبها للتحقيق فإذا كنت تقول أنك لا تؤذي أحداً فكر بكل الناس الذين بقوا خلفك

Seni öldürmeyeceğime söz verdim ama kimseye zarar veremeyeceksin bi daha
سأوعدك بأنّني لن أقتلك. سأتأكّد فقط، بأنّك لا تستطيع أن تؤذي أحداً مرة أخرى.

Siz kimseye zarar vermeyen ve eline geçen herkesi iyi hissettiren bir alet icat ettiniz.
لقد اخترعت آلة لا تؤذي أحداً وتجعل كل من يصادفها يشعرُ بالراحة

Başka kimseyi incitmek istemediğini biliyorum.
أعرف أنكِ لا تريدين ان تؤذي أحداً اخر

kimseyi incitmek istemediğinizi biliyorum.
أنا أعرف أنكِ لم تقصدي أن تؤذي أحداً .

Sevdiği birilerini incitmeden uzaklaşması gerektiğini söyledi.
قالت بأن عليها الذهاب قبل أن تؤذي أحداً ممن تحب

Küçük bir beyaz yalan kimseyi incitmez.
كذبة بيضاء صغيرة لم تؤذي أحداً أبد

Therru hiçbir zaman kimseyi incitmedi.
تيرو" لم تؤذي أحداً مطلقاً"