"تؤكد" - Translation from Arabic to Turkish

    • teyit
        
    • doğruladı
        
    • göre
        
    • gösteriyor
        
    • onaylıyor
        
    • onayladı
        
    • doğrulayabilir
        
    • kanıtlıyor
        
    • doğrulayan
        
    • olduğu
        
    • söylüyor
        
    • doğrular
        
    • doğrulandı
        
    • doğrulayacak
        
    • son
        
    Formalite gereği, annesi, Erwin'i evlatlık vermek istediğini teyit etmeliydi. Open Subtitles و أثناء اكمال المعاملات الرسمية تم الطب من أمه أن تؤكد على قرارها السابق لكي تجعل من ايروين جاهزا للتبني
    Sana derdimi söyleyeceğim, karşımda hiç dinlemeyen bir kadın var. Morgdaki bağlantım onu doğruladı. Ceset bu gece erken saatlerde bulunmuş. Open Subtitles سأخبرك ما مشكلتي، لدي امرأة هنا لا تصغي إلي مصادري تؤكد اكتشاف جثة الليلة
    Kaynaklarımıza göre bütün yolcular taşındıktan sonra CDC uçağı kasıtlı olarak yaktı. Open Subtitles هناك مصادر تؤكد ان الطائرة تعرضت لهجوم بعد نقل كل ركاب الطائرة..
    Bu fotoğraf onun bu adamla tanıştığını gösteriyor sadece, değil mi? Open Subtitles تمهل .. تمهل هذه الصورة تؤكد لنا انها قابلت الشخص المنشود..
    51. Bölge, büyük bir düşman kuvvetine yetecek kadar var olduğunu onaylıyor. Open Subtitles المنطقه 51 تؤكد أن هناك حالياً بما فيه الكفاية لإبطال قوة العدو الكبيرة
    Renee'nin grubu dün orada olduğunu onayladı, ama bir arkadaşıyla koşmuş. Open Subtitles مجموعة رينيه تؤكد وجودها معهم البارحة ولكنها ركضت مع صديقة. كانت متأخرة؟
    Bir Belediye Meclis Üyesinin suçlanmasının yaklaştığını, doğrulayabilir ya da inkar edebilir misiniz? Open Subtitles يمكنك أن تؤكد أو تنفي أن لائحة الاتهام من كولنز الوزيره وشيكة؟
    Houston, konuşlandırılacak roket için K.U. anten kapsama alanının yeterliliğini teyit edebilir misin? Open Subtitles هيوستن"، هل تستطيع أن تؤكد التغطية" "الهوائية الجيدة لل"كى.يو إنكو"، هنا مدير الطيران"
    ...teyit edilen habere göre, Lee Jay Spalding'in vurulması olayıyla ilgili olarak aranan kaçak Mick St. John Wilshire Bölgesinde yetkililere teslim oldu. Open Subtitles التقارير تؤكد بأن الهارب هو المحقق جون أراد الإتصال بإطلاق النار في مناوشته مع لي جاي تحول
    Hizmetçi doğum günü dedi. Bunu teyit ettirmen lazım. Open Subtitles حسنا، أنت يجب أن تؤكد ذلك الآن أليس كذلك؟
    Kan testi potasyum düşüklüğünü doğruladı. Kalçasındaki his kaybını açıklıyor. Open Subtitles فحوصات الدم تؤكد مستوى البوتاسيوم المنخفض مما يفسّر انعدام الحسّ في وركها
    "Birkaç polis kaynağı, Güney Norveç'te büyük bir soygun plânlandığını doğruladı. Open Subtitles العديد من مصادر الشرطة تؤكد أن هُناك عملية سطو كبيرة
    Polis, Middleton Kampüsü'nde, öğrenci birliğinin evinde bir kadın cesedi bulduğunu doğruladı. Open Subtitles الشرطة تؤكد ان جثة امراة وجدتفيمنزلكاباكابا في الحرم الجامعي لميدلتون
    Çalışmalara göre, ideal hidrasyon felç riskini azaltabilir, diyabeti yönetmenize yardımcı olabilir, potansiyel olarak bazı kanser türlerinin görülme olasılığını azaltır. TED الدراسات تؤكد أن ترطيب الجسم يقلل خطر السكتة الدماغية و موازنة السكر في الدم ، و يقلل خطر الإصابة بالسرطان
    Fairview'dan gelen haberlere göre bir arabalı sinema yıkılmış. Open Subtitles التقارير التى وصلت من فيرفيو تؤكد أن سينما السيارات قد دمرت
    Ve bütün belirtiler... yılından önce ateşlediğini gösteriyor. Open Subtitles وكل الاشارات تؤكد انها كانت تستخدم في العشرينات
    Ve bütün belirtiler... 1920 yılından önce ateşlediğini gösteriyor. Open Subtitles كانت تحفة وكل الاشارات تؤكد انها كانت تستخدم في العشرينات
    Teyla'nın hâyali sadece benim şu ana kadar söylediklerimi onaylıyor. Open Subtitles رؤية تايلا تؤكد لنا ما نقوله منذ البداية
    - Barmen iki pilotla beraber, altı hostesin de içtiğini onayladı. Open Subtitles آبي؟ تؤكد ساقية الحانة أن الطيّارين كلاهما
    MİH'nin Körfez bölgesinde 56 denetçisi olduğunu doğrulayabilir misiniz? Open Subtitles هل تؤكد أن موظفي الوكالة هم 56مفتشًا في منطقة الخليج؟
    Bu laboratuar sonuçları yıllardır vaaz çektiğim şeyi kanıtlıyor fosforilasyon enzim emiliminde kilit noktadır. Open Subtitles ستون هيل: هذه النتائج تؤكد ان المختبر سوف يستغرق وقتا طويلا للتأكيد هذا هو مفتاح الفسفرة لانزيم الاستيعاب.
    Çoğu ilişkinin böyle başladığını doğrulayan başka araştırmalar da var. TED وهناك دراسات أخرى تؤكد بأنّ معظم العلاقات تبدأ بهذه الطريقة.
    Şimdi, araziyi şöyle bir incelediğimizde... 104 ve 105 numaralı barakaların ağaçlara en yakın barakalar olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Open Subtitles الآن , حتى النظرة السطحية على المكان تؤكد لنا أن الأكواخ 104 , 5 هى الأقرب إلى الأشجار
    Bu konuşmayı özel olarak yaptığımız gerçeği var ya bunun yanlış olduğunu senin de bildiğini söylüyor bana. Open Subtitles وحقيقة ان هذه المحادثة تتم علي انفراد تؤكد لي
    Crohne'un Başbakanla görüştüğü bilgisini aldığımızı söylesek bunu doğrular mısınız? Open Subtitles هل لك أن تؤكد اذا كان كرون يلتقي برئيسة الوزراء؟
    Başkan yardımcısı Nichols'un felç geçirdiği doğrulandı. Open Subtitles تقارير تؤكد بأن نائب الرئيس نيكولاس عانى من جلطة قوية بالفعل
    Sadece hasta halini doğrulayacak mıydınız? Open Subtitles هل من الممكن ان تؤكد حالة المريضة؟
    son olarak, toplumsal etkisine baktigimizda, orkestralar, kulturun yaratildigi alanlaridir, yeni anlamlarin dogdugu ve degis tokus edildigi yerlerdir. TED وأخيراً, المحيط الإجتماعي, الأوركسترات تؤكد بأنها المسافات الإبداعية في المجتمع ومنابع للتبدال والمعاني الجديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more