"تابعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • devam et
        
    • devam edin
        
    • izle
        
    • hadi
        
    • Öğrencimi
        
    devam et Francie, o bizim.devam et. Open Subtitles تابعي يا فرانسي تابعي سنساعدها هيا تابعي المسير
    devam et, kaderim İsimsizler'in kapısında beni bekliyor. Open Subtitles تابعي التحرك، فمصيري ينتظرني على باب المجهولين
    Hayır Iütfen sen devam et. Okul Aile Birliği'nin senin şevkine ihtiyacı var. Open Subtitles لا، أرجوك، تابعي يحتاج اجتماع أولياء الأمور إلى حماسك
    - Hayır. - devam edin. - Ondan sonra arabamı bıraktığım garaja gittim. Open Subtitles ـ تابعي كلامكِ ـ ثم ذهبت إلى المرأب وأستقللتُ سياراتي
    Yürümeye devam et. Toluca gölünün yakınında bir yangın kulesi var. Open Subtitles تابعي,هناك برج مراقبة على الجانب البعيد من بحيرة تولوكا.يجب أن يكون هناك راديو
    Senden tek istediğim sayfayı çevir okumaya devam et. Open Subtitles لكنني اطلب فقط ان تقلبي الصفحة تابعي القرائة
    devam et, Archie. Sabahları kızarmış böcek severim. Open Subtitles تابعي ذلك يا حشرات الأرتشي أحب حشراتي مقلية في الصباح
    Tamam bakmaya devam edeceğim. Sen de bakmaya devam et tamam mı? Open Subtitles حسناً، سأتابع البحث تابعي البحث أيضاً، اتفقنا؟
    Ne olursa olsun, devam et burası seni çıkışa götürür. Open Subtitles مهما حدث تابعي التقدم و ستصلين إلى المخرج
    Ne yapıyorsan devam et, çünkü daha önce hiç bu kadar güzel görünmemiştin. Open Subtitles حسنا , مهما تفعلين تابعي ذلك لأنك لم تبدين أفضل من ذلك
    Karşındaki yer 6. Cadde. Sola dön ve yürümeye devam et. Open Subtitles يوجدُ أمامكِ الشارع 6 يلتفّ يساراً، تابعي للأمام
    Yürümeye devam et, başını önüne eğ. Uçakta görüşürüz. Open Subtitles تابعي السير وابقي رأسك منخفضة وسأجتمع معكِ على متن الطائرة.
    - Uydu telefonu değil, değil mi. Aramaya devam et. Open Subtitles ليس بوجود هواتف عن طريق الأقمار الصناعيّة، تابعي المحاولة
    Yürümeye devam et prenses, gidecek çok yolumuz var. Open Subtitles تابعي السير يا أميرة لدينا طريق طويل, الآن
    Bak. Baksana. Sen devam et bununla ben ilgilenirim. Open Subtitles تابعي التحرك ، فأنا سأتعامل مع هذه الحالة
    - devam et. - Hayatı teleskop etrafındaymış. Open Subtitles تابعي حياتة بنيت على ان يكون حول المنظار
    Ama devam et, çok sevimli oluyor. Sanki felç geçiriyormuş gibi oluyorsun. Open Subtitles لكن تابعي المحاولة، فهذا رائع، وكأنّك تعانين نوبة مرضية.
    devam edin, öğle yemeğinden sonra size bir iftira davası açacağım. Open Subtitles تابعي وستجدين ضدك دعوى قذف بحلول الغداء.
    ARKADA DEVAM EDİN VE SESSİZ OLUN. Open Subtitles رغم ذلك , تابعي التحرك. أنت بخير يا صغيرة ؟ أخفضواأصواتكم.
    Hoşuna gidecektir mutlaka,tüm gösterileri izle Open Subtitles حسناً، ابدأي بالصور بالخلف، ثم تابعي للأمام هكذا صمتته، إنه رائع
    hadi! Uyan! Uyan! Open Subtitles هيا كوكي أستيقظي أستيقظي أني بخير – تابعي الكلام
    Öğrencimi huzurlarınıza çağırıyorum. Open Subtitles وأدعوا تابعي للتقدم للأمام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more