Skopolominin dostumuza çok az etkisi olur diyecektim. | Open Subtitles | كنت اقول ان سكوبولامين سيكون له تاثير ضعيف علي صديقنا |
Yakında gerçekleşecek nörolojik ilerlemenin etkisi hakkında birkaç kelime daha konuşup bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اختم كلامي بأن أتحدث عن تاثير الإختراق العصبي الوشيك |
Yakında gerçekleşecek nörolojik ilerlemenin etkisi hakkında birkaç kelime daha konuşup bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اختم كلامي بأن أتحدث عن تاثير الإختراق العصبي الوشيك |
Ayrıca, sana ne tür bir etki yapacağından haberimiz yok. | Open Subtitles | علاوة على اننا لا نعرف كيف سيكون تاثير ذلك عليك |
Ve Freud kendi bilinçdışı duygusunu keşfettiği zaman, bu zamanın ikliminde muazzam bir etki yaptı. | TED | وعندما اكتشف فرويد حاسته باللا وعي, كان لذلك تاثير عظيم على المناخ العام |
Cylon teknolojisi üzerinde etkili olan bir şey keşfettiniz. | Open Subtitles | شيئا ما اكتشفت انه له تاثير علي تكنولوجيا السيلونز |
Batı, giderek Japon yaşam tarzını etkiliyor. | Open Subtitles | يتزايد تاثير الغرب على أسلوب الحياة الياباني |
Ve 4 saat sonra onu bogabilirdim. iksirin bende bu kadar güçlü bir etkisi olduguna inanamiyordum. | Open Subtitles | و بعد اربع ساعات اخرى كان ممكن ان اخنقها لم اكن اصدق مدى قوة تاثير |
Boynuzlar, pervane rüzgarı etkisi yaratır. | Open Subtitles | مهما تكن أنت تعلم ان القرون تعمل مثل تاثير المروحة الهواء يذهب وهى تتحرك فيخف وزنها |
Bu adam tek kişilik hücrede üç yıl geçirdi ve bu süre boyunca kimsenin ona etkisi olmadı çünkü kimse onunla bağlantı kurmadı. | Open Subtitles | هذا الرجل قضى ثلاث سنوات ... فى الحبس الانفرادى خلال هذه الفتره لم يكن لاحد .. تاثير عليه لانه لم يكن لاحد ... |
"Her ne kadar yasal veya kesin bir etkisi olmayacağını bilsek de... | Open Subtitles | بالرغم من اننا نعلم ان ليس له تاثير قانونى |
Öncü raporlar; bu gezegendeki okyanusları kurutmanın, mevcut yaşam üzerinde felaket etkisi yaratabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | سيكون له تاثير كارثي على الحياة الموجودة هنا |
Peter'la, Jackie'nin kampanya üzerindeki etkisi hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | احتاج ان تتحدثي لبيتر عن تاثير جاكي علي الحملة الانتخابية |
Gelgitlerin New York'taki suç oranlarına etkisi ile ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | شيئ ما عن تاثير المد و الجزر على معدلات الجريمة في نيويورك |
Performansının insanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığını tahmin edemezsin. | Open Subtitles | انت ليس لديك اي فكرة عن مدي تاثير ادائك على الناس |
Ona aşırı doz sakinleştirici verdim, etki etmedi. | Open Subtitles | لقد اعطيته جرعة وحش من اللورازيبام ولا تاثير |
Kızınızın etki altında araç kullanmaktan tutuklandığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلم ان ابنتك تم القبض عليها بسبب القيادة تحت تاثير الخمر |
Kendisi, sihirin hâlâ etkili olduğu dünyanın en ücra köşelerinden buraya dönmüş olup bizlere, tabiat kanunlarının nasıl alt üst edilebileceğini gösterecek. | Open Subtitles | من اقصى اركان الارض حيث لا يزال للسحر تاثير عاد الينا ليخبرنا كيف ان |
Fakat şimdi, esas bilmemiz gereken... bu silahın canlı yaratıklara karşı... ne kadar etkili olduğu. | Open Subtitles | ولكن الان علينا معرفة مدى تاثير هذا السلاح على المخلوقات الحية |
Bu iyiye karşı kötü, biliyorsun hepimizi etkiliyor. | Open Subtitles | إنه الخير ضد الشر ، تعلمين سيكون له تاثير على الجميع |
Özür dilerim. Çevrendeki dünya üzerinde olumlu bir etkin olduğuna dair hiçbir iz yok. | Open Subtitles | ليسَ هناكَ ما يدل أن لديكَ تاثير إيجابي على الناس من حولك |