| Hayır, sanmıyorum. tanıdık geliyor. | Open Subtitles | إنها تبدو مألوفة أليس كذلك, ألا تشعر بذلك. |
| Hayır, sanmıyorum. tanıdık geliyor. | Open Subtitles | إنها تبدو مألوفة أليس كذلك, ألا تشعر بذلك. |
| Yüzünüz tanıdık geliyor. Daha önce taksime bindiniz mi hiç? | Open Subtitles | تبدو مألوفة لي هل ركبتى معى في سيارتى الأجرة؟ |
| Tanıdık geldi. Bir yerde gördüğümü sandım. | Open Subtitles | تبدو مألوفة ظننت أنني ربما رأيتها في مكان ما |
| Yüzü çıkaramadım ama kalçalar Tanıdık geldi. | Open Subtitles | أنا لم أتعرف على الوجه لكن المؤخرة تبدو مألوفة |
| Bazı şeyler bugün çok Tanıdık görünüyor. | TED | وبعض الأمور تبدو مألوفة جداً اليوم. |
| Çok tanıdık geliyorsun biliyor musun? Nerede büyümüştün? | Open Subtitles | كما تعلمين, أنتي تبدو مألوفة لي حقا أين ولدتي؟ |
| Bu sana tanıdık geliyor mu? | Open Subtitles | ألا تبدو مألوفة لك؟ نعم ، انه الجهاز من معمل أتلانتس |
| Bu kadını daha önce gördüm. Neden bu kadar tanıdık geliyor? | Open Subtitles | لقد رأيت هذه المرأة من قبل، لمَ تبدو مألوفة هكذا؟ |
| Bu kadın bana tanıdık geliyor, Den. Ürkütücü derecede tanıdık. | Open Subtitles | تبدو مألوفة لي هذه المرأة , مألوفة جداً , اليس كذلك ؟ |
| Bu kız bir yerden tanıdık geliyor, sanki daha önce bir yerde görmüşüm gibi. | Open Subtitles | هذه الفتاة تبدو مألوفة علي, كما لو شاهدتها منذ فتره |
| Bu izler tanıdık geliyor ama bir şekilde de değişik. | Open Subtitles | هذه العلامات تبدو مألوفة ولكن مختلفة نوعا ما |
| Eskiden polis memuruymuş, bu yüzden tanıdık geliyor olabilir. Hayır, sen adadan dönmeden bir yıl önce istifa etmiş. | Open Subtitles | كانت ضابطة شرطة، وربّما هذا يفسّر كونها تبدو مألوفة. |
| Bu sayılar, sana tanıdık geliyor mu? | Open Subtitles | تلك الأرقام .. هل تبدو مألوفة بالنسبة لكِ ؟ |
| SP: Bu sözler tanıdık geliyor. | TED | ستيفن: هذه الكلمات تبدو مألوفة. |
| - Hayır, ama tanıdık geliyor, sanırım bölge halkından. | Open Subtitles | هل نعرف من تكون ؟ - كلاّ , لكنها تبدو مألوفة , لذا أظنها من سكان البلدة - |
| Bu ağaçları bilirim, hepsi birbirine benzer ama bu fazla Tanıdık geldi. | Open Subtitles | أعرف أن كل هذه الأشجار متشابهة لكن هذه تبدو مألوفة لي بشكل كبير |
| Mor saç boyaları çok Tanıdık geldi. | Open Subtitles | الطريقةأتعرفي شئ ,تظليل العيون بهذة تبدو مألوفة. |
| İşte... Şimdi duyunca kulağıma Tanıdık geldi. | Open Subtitles | حسنا، أوتعلمين الآن، بما أنّي أسمعها، تبدو مألوفة لي |
| Tanıdık görünüyor. O Delia. Delia Banks. | Open Subtitles | ترتدى البنفسجى تبدو مألوفة لى |
| Oldukça Tanıdık görünüyor. | Open Subtitles | تبدو مألوفة لي جداً |
| Tatlım, bana çok tanıdık geliyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي، أنتِ تبدو مألوفة جداً لي |
| Kadını bir yerden gözüm ısırıyor. | Open Subtitles | -إنها تبدو مألوفة |