İşvereni hayatta tutmak çok daha mantıklı bir seçenek olurdu. | Open Subtitles | الأفضل أن تبقيها على قيد الحياة لتحافظ على وظيفتها |
Dövüşleri içinizde tutmak istemelisiniz. | Open Subtitles | هذه هي الروح التي يجب أن تبقيها من أجل المعارك |
Kapıyı kilitli tutmalısın, burda bile. | Open Subtitles | عليك أن تبقيها مغلقه , حتى عندما تكون بالخارج |
Hayatını, bir sır olarak tutman gereken bir yetenekle geçiriyorsun. | Open Subtitles | عندما تعيش حياتك مع قدرة خاصة ويجب أن تبقيها سراً... |
Kim olduğu bulunana kadar ona göz kulak olur musun? | Open Subtitles | هل بإمكانكِ أن تبقيها سالمة حتي نكتشف هويته؟ |
Ve bir süreliğine kolunu orada tutmanı istiyorum, ve elinin senin bu rahatlamış farkındalık haline girerken sürüklenip yüzdüğün hızda batıp sürüklenip yüzerek masanın inmesine izin vermeni ve elinin ta masanın üstüne kadar inmesine izin vermeni istiyorum. | TED | وأريدك أن تبقيها في مكانها لوهلة وأن تتركها لتهبط وتنجرف عائدة إلى سطح الطاولة بسرعة مماثلة ... لسرعة بلوغك حالة الإدراك المسترخية تلك دعها تنزل بالكامل إلى سطح الطاولة |
Bu kızı o eve göndermek için elimden geleni yapıyorum ve sen onu dışarda tutmayı mı istiyorsun. | Open Subtitles | أنا أبذل أقصى جهدي لأدخل الفتاة إلى ذلك المنزل و أنت تريد أن تبقيها خارجا |
Bu cinayetler hakkında kendine sakladığın herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | نعم. هل هناك شيء ما حول عمليات القتل هذه تبقيها لنفسك؟ |
Onu hayatta tutacağını nasıl bileceğim? | Open Subtitles | كيف اعلم انك سوف تبقيها على قيد الحياة ؟ |
Zaten hesap yapamıyorsun, peki niye onu yanında tutuyorsun? | Open Subtitles | انت لا تستطيع فعل أي شيء لها لما تبقيها بجانبك؟ |
Ama... Bazı şeyleri, yakınında tutmak istiyorsun. | Open Subtitles | هناك فقط بعض الأشياء المعينة التي تريدين أن تبقيها |
Ve şimdiye kadar onu canlı tutmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | و لغاية الأن,تلك الحاجة قد تكون ما تبقيها حية |
Onu güvende tutmak istiyorsan, senin gibi ünlü bir savasçinin daha önce cüret ettiginden çok daha ileri gitmen gerekecek. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تبقيها في مأمن تحتاجين للذهاب أبعد من ذلك حتى محارب بشهرتك غامر كما لم يفعل من قبل |
Onu güvende tutmak istiyorsan, senin gibi ünlü bir savaşçının daha önce cüret ettiğinden çok daha ileri gitmen gerekecek. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تبقيها في مأمن تحتاجين للذهاب أبعد من ذلك حتى محارب بشهرتك غامر كما لم يفعل من قبل |
Onu canlı tutmalısın, faydası olur. Değerli bir bağlantı. | Open Subtitles | يجب أن تبقيها حيّة، إنّه قيمة وثمينة. |
Unutma, onu sıcak tutmalısın | Open Subtitles | تذكر أن تبقيها دافئة. |
Onu alış veriş merkezinden uzak tutmalısın. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن تبقيها بعيداً |
Karnın içini tamamen açtığımda rahmi çıkarabilmem için açık tutman gerekiyor. | Open Subtitles | بمجرد ان اشق البطن كلها اريدك ان تبقيها مفتوحة حتى اصل للرحم |
Onu kontrol altında tutman gerekir. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تبقيها تحت سيطرتك |
Çocuğun kimliğini belirlemeye yardım etmesi için kızı da yanımızda götüreceğiz ve Claire ona göz kulak olacak. | Open Subtitles | سوف نأخذ البنت لتعرفنا على الشاب و كلير سوف تبقيها تحت أعينها |
Sana onu uzak tutmanı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك ان تبقيها بعيدا. |
Ve orada senin gizli tutmayı tercih edeceğin şeyler gördüm. | Open Subtitles | في سان فرانسيسكو و رأيت بعض الأشياء اعتقد انك تحب أن تبقيها بالسر |
Pusulayı onlardan sakladığın sürece onu aramayı bırakmayacaklardır. | Open Subtitles | طالما تبقيها عنهم ، فلن يتوقفوا عن البحث عنها.. |
Yerleştirdiği koruyucu büyünün onu ve bebeğini güvende tutacağını anlamış olmalı. | Open Subtitles | كانت لتفكر بأن تعاويذ الحماية التي وضعها حول منزله... كانت كفيلة بأن... تبقيها وطفلك آمنين. |
İlham verici bulmuyorsan neden orada tutuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تبقيها معلّقة إن كنت لا تجدها مُلهمة؟ |