Araba kullanamazsam, asla erkek arkadaşım olmaz, asla evlenemem ve sonra da Rosie O'Donnell gibi bir çocuk evlat edinmem gerekir. | Open Subtitles | اذا لم استطع القيادة فلن احصل على عشيق ولن استطيع الزواج ثم سأضطر إلى تبني طفل مثل روزي اودونيل |
Her neyse, Yaptığım en güzel şey... bir çocuk evlat edinmektir. | Open Subtitles | بكل الأحوال إنه أفضل شيء قمت به في حياتي... تبني طفل |
İşte o an şunu fark ettim: Bir arkadaşla evlat edinmek mi? Saçmalıktı. | Open Subtitles | وحينها أدركت أن تبني طفل بمشاركة صديق أمرٌ غبي |
Barney'le evlat edinmek mi? Saçmalığın daniskasıydı. | Open Subtitles | ( أما تبني طفل بمشاركة ( بارني فهو ضربٌ من الجنون |
Yetişkin bir çocuğu evlatlık almak çok zor bir karar. | Open Subtitles | فالموضوع كبير تبني طفل صغير ليس بالقرار السهل |
Tanya ve David Mayburn gibi hissediyoruz, Sudan, Al-Fashir'den altı aylık bir çocuk evlat isteyen, mutlu bir çiftiz. | Open Subtitles | نحنُ نشعر كـ(تانيا) و (دافيد مايبورن) زوجان سعيدان يُحاولان تبني طفل ذو أشهرٍ ستة من مدينة "الفاشر" السودانية |
Ama bir çocuk evlat edineceklerine inanırım. | Open Subtitles | لكن كان بأمكانهم تبني طفل. |
Kız arkadaşım ve ben bir çocuk evlat edinmek istiyoruz. | Open Subtitles | لقد أردت أنا وصديقتي تبني طفل |
- Bir çocuk evlat ediniyorsun. | Open Subtitles | وأنت على وشك تبني طفل |
- Bir çocuk evlat ediniyoruz. | Open Subtitles | - نحن في تبني طفل |
Çinli bir çocuğu evlat edinme işlemleriyle ilgili. | Open Subtitles | كنت أتكلم عن عملية تبني طفل من الصين |
Ancak bir çocuğu satın almak bir eşya almaya benzemez. | Open Subtitles | مسألة تبني طفل ليست كمسألة شراء جهاز |
Aborijin bir çocuğu evlat edinmek sandığından daha karmaşık bir mesele. Neil! | Open Subtitles | إن تبني طفل محلي معقّد جداً |