"تتبعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • takip
        
    • izini
        
    • peşinden
        
    • peşine
        
    • peşinde
        
    • izi
        
    • İzini sürmeyi
        
    • Saptamak
        
    Ancak somon yumurtlamak için sürüyle kıyıya yaklaştığında katil balinalar takip eder. TED لكن عندما يتوجه السلمون كجماعات نحو الشاطئ ليبيض، فإن الحيتان القاتلة تتبعه
    Kız sadece ülkeyi boylu, boyunca aşarak onu takip etmekle kalmadı sanki Ben istemiş gibi, kendi hakkında rastgele bilgiler de yollamaya başladı. Open Subtitles و التي لم تتبعه عبر البلد فقط لكنّها بعد ذلك بدأت بإرسال معلومات عن نفسها عشوائياً كما لو أنه سأل عن اي معلومة.
    Briana, Sam Wilson'la buluşmak için... parka gittiğinde onu takip ettiniz. Open Subtitles عندما مشى برينا في الحديقة لتلبية سام ويلسون، الذي تتبعه لها.
    İngiltere'deki Özel Şube, bütün havayollarının... ve gemilerin yolcu listelerinden onun izini sürüyor. Open Subtitles الفرع الخاص في بريطانيا يحاول تتبعه خلال قوائم المسافرين لكل شركات الطيران والعبارات.
    Nereye gitse peşinden karışıklığı da sürüklüyor. Tek yapmam gereken doğru karışıklığı bulmak. Open Subtitles .الفوضى تتبعه عادة أينما ذهب .كلّ ما عليك فعله هُو إيجاد الفوضى المُناسبة
    Semenderlerin olası eşlerinin takip edebileceği özel bir iz bıraktığı söylenir. Open Subtitles ان سمندلات الماء تترك اثر الرائحة الاصحاب المحتملين يمكن ان تتبعه.
    Veya teslimatlarında adamı takip eder ve seni ona götürmesini umardın. Open Subtitles أو يمكنك أن تتبعه في إحدى جولاته وتأمل أن يقودك إليها
    O adam So Dam'ın onu çatıya kadar takip ettiğini fark etmedi mi? Open Subtitles من غير المعقول بأن السيد لم يدرك بأن سودام كانت تتبعه الى السطح
    takip etmek çok riskli. Başka giriş, çıkış yolu yok. Open Subtitles تتبعه به خطورة شديدة فلا يوجد مخرج أو مدخل آخر
    Bu kırmızı nokta kablosuz sinyallerle öğrenciyi takip ediyor. TED هذه النقط الحمراء تتبعه باستخدام إشارات لاسلكية.
    Bu, adamlarını onu takip etmeleri için kandırma yolu. Open Subtitles لربّما هو كان يحاول خدْعك حتى تتبعه, بإطعامك
    Emin olmanızı istiyorum, eğer buraya aşağı gelirse, onu arabanızla takip edin. Bunu yapabilir misiniz? Open Subtitles أريدك أن تتأكد، إذا أتى إلى هنا عليك أن تتبعه بسيارتك
    Senden onu takip etmeni istemiyorum müfettiş. Son defa söylüyorum. Sonraki. Open Subtitles لا أطلب منك أن تتبعه أيها المفتش,للمرة الأخيرة آمرك بذلك,التالي
    Salak bir fino gibi onu takip ediyorum. Open Subtitles أنا محض حمقاء سخيفة تتبعه في كل مكان كالجرو الصغير.
    Pilaka numarası bulmamız gerekiyor, takip edebileceğimiz herhangi bir şey. Open Subtitles نحتاج إلى لوحة السيارة، أي شيء يمكننا تتبعه
    İzini arkeolojik ve tarihi kayıtlarda sürebilecek miyim bakalım. Open Subtitles دعنى ارى اذا كنت استطيع تتبعه من خلال التاريخ
    İzini sürebilmemiz için konuşmayı mümkün olduğunca uzun tutmanızı istiyorum. Open Subtitles أحتاج منك أن تبقه على الخط بقدر المستطاع حتى نستطيع تتبعه
    babası gece vardiyası için giderken üzerinde sadece bebek beziyle babasının peşinden dışarı çıktı. TED لقد خرج أبوها في الشتاء وكان يعمل في الفترة المسائية، وخرجت تتبعه إلى الخارج ولم تكن تلبس إلا حفاضتها.
    Bob'da onu farklı kılan bir şeyler vardı insanları peşine takan. Open Subtitles بوب يملك شي يجعله مختلفًا يجعل الناس تتبعه, ربما افضل من الحشد, هل تعلم ماذا اقصد؟
    Bir şey söylerseniz katil peşinde olduğunuzu anlar. Open Subtitles و لكن اذا قلت شيئا لأحد منهم فاٍنهى سيعرف اٍت القاتل يعرف أنك تتبعه
    Ama kötülerin elinde izi bulunamaz bir toplu imha silahı teslim aracı. Open Subtitles لكنها فى أيدى شريرة انه نظام تسليح لا يمكن تتبعه لأسلحة الدمار الشامل
    Saptamak kolay değildi. Umarım, çok hayal kırıklığına uğramazsınız. Open Subtitles لم يكن تتبعه سهلاً أتمنى ألا تغضبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more