Biz yüzeyde iken, Sokar'ın kuvvetlerinden uzak durmalısın. | Open Subtitles | عندما نكون على السطح, يجب أن تتجنب قوات سوكار. |
Hayattan kaçıyorsun ve bu artık göz ardı edemeyeceğim kadar ciddi bir sorun | Open Subtitles | أنت تتجنب الحياة هذه مشكلة خطيرة لن أستطيع تحملها |
Göz temasından kaçıyor, kekeliyor market poşetlerini aramızda fiziksel engel olarak kullanıyorsun. | Open Subtitles | تتجنب التواصل بالنظر , وتتعلثم وتستخدم كيس مشترياتك الغذائيه كحاجز جسدي بيننا |
Deneylerde kendi DNA'nızın deneye karışmasından kaçınmak için çok dikkatli çalışmalısınız. | TED | عليك ان تعمل بتروٍ جداً لكي تتجنب التلوث و الاختلال بالشروط اذا أردت إستخراج الحمض النووي منك |
Tek yapacağın pişman olmuş gibi davranıp en kötü cezadan kaçmak. | Open Subtitles | كل ماتستطيع فعله أن تعلن التوبه وتطلب العفو لكي تتجنب الموت |
Bugün terapimiz olması iyi oldu çünkü bu konuyu konuşmaktan kaçınıyor gibisin. | Open Subtitles | حسناً، يسرني أننا سنخضع للعلاج النفسي الليلة لأنني أشعر بأنك كنت تتجنب التحدث عن ذلك |
İleride böyle bir şeyin başına gelmesini önlemek istersen bayanlara karşı daha kibar olmayı deneyebilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت أن تتجنب ذلك في المستقبل، ربما عليك أن تكون ألطف مع السيدات. |
Kazalardan kaçınman için sana para ödüyorum. Hepsinden. | Open Subtitles | أدفع لهم لكي تتجنب الحوادث كلهم |
Asıl yalancılardan uzak durmalı. Bana inanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا ما عليك هو أن تتجنب أكاذيبك جمال أنت تصدقني ؟ |
Daniel Jackson, bir çok defa bu tür olaylarda eğer daha iyi seçenek varsa böyle bir hareketten uzak duracağını belirtmiştin. | Open Subtitles | دانيال جاكسون ذكرت في الكثير من المرات الظروف مثل هذه أنت تتجنب مثل هذا العمل إذا أعطيت خيارا أفضل |
Doğrudan kalbi hedef al, kürek kemiğinden uzak dur, çabuk ve temiz bir ölüm olsun. | Open Subtitles | حسنا اذن ستصوب مباشرة الى القلب حاول ان تتجنب لوحي الكتفين و يجب ان تكون اصابة قاتلة سريعة |
Annenden kaçıyorsun çünkü fikirlerine değer verdiğin tek insan o. | Open Subtitles | انت تتجنب والدتك لأنها الانسانة الوحيدة التي تهتم لرأيها |
Sorumdan kaçıyorsun. "Yükseklik, cinsel deneyimdeki zevki arttırır." | Open Subtitles | -أنت تتجنب السؤال "يحسن كامل التجربة الجنسية و يزيد الشعور النشوة" |
Her sırası geldiğinde görevlerden kaçıyorsun. | Open Subtitles | كنت تتجنب المهام , في كل نقلة |
Ya da yapacak bir şeyinin olmaması ve yanında hiç kimsenin olmadığı gerçeğinden kaçıyor olmayasın? | Open Subtitles | او انك تتجنب الحقيقه انه لايوجد اي شخص لتكون معه اليوم ولا تملك اي شيء لتفعله |
Benden kaçıyor. | Open Subtitles | هي تتجنب مواجهتي ومن الواضح أنها تخشى أن أخطط للرد |
Çok fazla insanın kullandığı ürünlerde değişiklik yaparken, değişime verilecek tepkiden tamamen kaçınmak imkansız. | TED | الآن، من المستحيل أن تتجنب تمامًا النفور من التغيير حين تجري تغييرات لمنتجات يستخدمها كثير جدًا من الناس. |
Araba kaçmak için ani bir manevra yapar ve bu sayede kaza yapmaz. | TED | السيارة تنحرف لتفادي حدوث ذلك ، وبالتالي تتجنب وقوع حادث. |
Benim annem, artık 82 yaşında -- Tanrı onu korusun -- hastaneye gitmekten kaçınıyor, çünkü yolculuğu planlamak ve başa çıkmak ona zor geliyor. | TED | أُمي عمرها 82 سنة الآن - حفظها الله - تتجنب الذهاب إلى المستشفى لأنها تجد من الصعب إدارة وتخطيط السفر اليه. |
Tek düşündüğün bu mu, skandal çıkmasını önlemek? | Open Subtitles | هل هذا كل ما تفكر بشأنه؟ أن تتجنب فضيحة؟ |
Güneşten uzak durman alkolü bırakman, stresten kaçınman gerekecek. | Open Subtitles | و لا تشرب الكحول, و تتجنب الضغط النفسي |
Aylardır işten, hayattan okuldan kaçarak ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لأشهر الآن .. وأنت تجلس فى بيتك تتجنب العمل , الحياة والجامعة |
Sanırım, birisi ona hislerini görmezden gelmeyi öğretecekse bunu yapabilecek en vasıflı kişi sensin. | Open Subtitles | اوه,انا اخمن , إذا كان هناك شخصٌ ما عليه ان يعلمها كيف تتجنب مشاعرها. فأنت الافضل تاهيلاً لذلك. |
Yani İnsan veya Irath'seniz yapabileceğiniz en iyi şey evinizden çıkmamanız sakin olup, başkalarıyla yakınlaşmaktan kaçınmanız. | Open Subtitles | لذلك ، إذا كنت بشري أو إيراثي أفضل شيء تفعله هو أن تبقى داخل منزلك و تلتزم الهدوء ، و تتجنب الإتصال مع الآخرين. |
Lordum saatten kaçındığınızı biliyorum. Ben Tanrı'nın zamanına göre yaşarım, efendim. | Open Subtitles | سيدي، أعرف أنك تتجنب الوقت - كلا، أنا أعيش في زمن الرب يا سيدي - |