Puding. Çocuk yetiştirme tekniğimiz kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | قدرة إبننا على تكرار الكلام تتحدث عن نفسها. |
Söyleyecek bir şey yok. kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لأقوله، إنها تتحدث عن نفسها |
Saçma. O kendi adına konuşuyor Kit. | Open Subtitles | هذا هراء ، إنها تتحدث عن نفسها يا كيت |
İstatistikler kendilerini yeterince açıklıyor aslında. | Open Subtitles | عظيم أن تكون معنا وأتعلم ، إن الإحصائيات تتحدث عن نفسها |
Sanırım müziğim kendisini anlatıyor. | Open Subtitles | اعتقد بأن موسيقاي تتحدث عن نفسها |
Bang Shil kendinden bahsediyordu galiba. | Open Subtitles | باغ شيل كانت تتحدث عن نفسها صحيح؟ |
Romdan gelen furfural, proteolitik enzim ananastan, alkol kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | "فورفورال" من الرم. إنزيمات بروتيوليتك الأناناس. الكحول تتحدث عن نفسها. |
Bence parti kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هذه الحفله تتحدث عن نفسها |
Ama, bu şey kendi adına konuşuyor... ve bunu kendi süslü diliyle ve hakaret eden mantığıyla her ne kadar sıkı savunursa savunsun, bütün bunlar ince, iğrenç, pis, çirkin bir pornografi.O bir pornograf. | Open Subtitles | لكن تلك الأشياء تتحدث عن نفسها... ومهما كانت محاولتها المستميته للدفاع عن ذلك بكلماتها المزخرفة ومنطقها المُشٍين كل ذلك عبارة عن قرف، فُحش، خلاعة قبيحة إنها مروجة خلاعة |
Dediğim gibi kendi adına konuşuyor. | Open Subtitles | كما قلت، انها تتحدث عن نفسها |
Yani, sanırım olgular kendilerini açıklayacaklar. | Open Subtitles | أقصد أعني أعتقد الحقائق تتحدث عن نفسها |
Evet, bu şartlar kendilerini ifade ediyor. | Open Subtitles | حسنا ، هذه الحالات تتحدث عن نفسها |
Sanırım müziğim kendisini anlatıyor. | Open Subtitles | اعتقد بأن موسيقاي تتحدث عن نفسها |
Gerçekler kendisini anlatıyor. | Open Subtitles | الحقائق تتحدث عن نفسها.. |
Belki de kendinden bahsediyordu. | Open Subtitles | ربما كانت تتحدث عن نفسها |