"تتحطم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaza
        
    • paramparça
        
    • kırılır
        
    • temasın
        
    • kırılıyor
        
    • parçalanmasına
        
    • düşsün
        
    • sarsın
        
    • kırılmaz
        
    • kırılacak
        
    • çarpışını
        
    • düşmeseydi
        
    • Parçalanacak
        
    Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu kaza yerine soruşturma ekibi gönderir. Open Subtitles كما تعرف حينما تتحطم طائرة إتحاد الطيارين يرسل فريق المحقيقين
    Uçakları kirli yolcuları mutsuz, uçaklar da sürekli kaza yapıyor. Open Subtitles الطائرات قذرة و المسافرون يكونون غير سعداء و الطائرات تتحطم
    Şunu biliyoruz ki, bir görevi öğrenmeye çalıştıktan sonra uykunuzu alamazsanız o görevi öğrenme yeteneği paramparça oluyor. TED ما نعرفه هو أنه، بعد أن تحاول تعلم مهمة، وتحرم الأفراد من النوم، فإن قدرتهم على تعلم المهمة تتحطم.
    Ama çiçekleri incelerdim. Bazıları kırılır, bazıları yeniden açardı. Open Subtitles و لكني اشاهد الازهار بعضها تتحطم و لكن بعضها تبرعم
    temasın kesiliyor. Lütfen cevap ver. Jupiter 16! Open Subtitles أنت تتحطم هلم، من فضلك المشتري 16
    Bir nesne ona değdiği zaman ya da yüksekten düştüğü zaman kırılıyor ve patlamayı başlatıyor ve şehir yanacak. Open Subtitles عندما يلمسها أي شيء أو تسقط من على إرتفاع، تتحطم ثم تقوم بتفجير .. ، وستحترق المدينة.
    Ona; "Paul, hayatının parçalanmasına izin verecek bir adam değildir, ...yakında toparlanır" dedim. Open Subtitles بول ليس من الرجال الذين يتركون حياتهم تتحطم إلى قطع صغيرة
    Uçağın her keskin hareketinde kalkışta veya inişte, bir kaza için, veya havada çarpışması için dua ediyorum. Open Subtitles في كل مره تهتز الطائره عند الأقلاع أو الهبوط كنت أدعو لكي تتحطم أو تصطدم بأخري
    Araba kaza yapmış ve yanmış, içindeki herkesle birlikte. Open Subtitles قد يفيد هذا في إعلان مكافحة التدخين تتحطم الياره وتشتعل والجميع محتجز بداخلها
    Uçağın her keskin hareketinde, kalkışta veya inişte bir kaza veya havada çarpışma olsun diye dua ediyordum. Open Subtitles في كل مره تهتز الطائره عند الأقلاع أو الهبوط كنت أدعو لكي تتحطم أو تصطدم بأخري
    kaza yapan bir uçaktan artık inemeyeceksin. Open Subtitles ‫ليس بعد الآن، لا يمكنك النزول ‫من تلك التي تتحطم.
    kaza yaptık ve aynı uçağın iki ayrı parçası adanın farklı yerlerine düştü. Open Subtitles تتحطم الطائرة جزءان من نفس الطائرة يسقطان في مكانين مختلفين بالجزيرة
    Bu büyük kayıp, gerçekliğe ilişkin tüm bağlantı noktalarını paramparça eden bir şeydir. Open Subtitles إنه فقدان مخيف حيث تتحطم كافة أنساق واقعك
    Nefes boruna oturup hayallerini paramparça ederler. Open Subtitles بهذه الطريقة تفلق القصبات الهوائية و تتحطم أحلامك
    Eski arabanın camı kırılır bana çatarsın. Open Subtitles وزجاج سيارتك القديمة تتحطم فتصرخ في وجهي
    - Tekrar, temasın kesiliyor. - Neler oluyor? Open Subtitles عادة، أنت تتحطم - ماذا يحدث؟
    "Dalgalar kırılıyor" Open Subtitles الامواج تتحطم
    Bir gölge gibi sarılmak gerekir. Bu rüyanın parçalanmasına izin verme. Open Subtitles "البقاء في الأسلحة بعضها البعض، لا تدع هذا الحلم تتحطم."
    Peki, uçak düşsün. Open Subtitles حسناً إذن. دع الطائرة تتحطم
    Bırak her yerini sarsın Open Subtitles # دعى الأصوات تتحطم عليكى #
    "Kalpler kırılmaz sersem." Bunu sen söylerdin. Open Subtitles القلوب لا يمكن أن تتحطم يا ساذجة.. أنت قلت لى هذا
    Zincir kırılacak Ve tüm insanlar hakettiğini alacak! Open Subtitles سوف تتحطم السلاسل ويأخذ كل رجل مكافأته
    Sonra, yanan kirişleri ve onların zemine çarpışını gördük. Open Subtitles ومن ثم وجدنا، العوارض تحترق وبدأت تتحطم فى الأرض
    Eğer Thor'un gemisi düşmeseydi, onlara geçitten hiç bahsetmeyecektik. Open Subtitles إذا سفينه ثور لم تتحطم لم نكن لنخبرهم أبدا عن ستارجيت
    Lanet olsun. "Parçalanacak. Hidrolikler, tren!" Sadece dikkat çekmeye çalışıyor. Open Subtitles اللعنة سوف تتحطم علينا أن نهرب لقد رأت ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more