"تتذكرني" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırladın
• hatırlıyor
• hatırlamıyorsun
• hatırlamıyor
• hatırlamadın
• hatırladınız
• hatırlıyorsun
• hatırlamanı
• hatırlar
• hatırlamazsın
• hatırlamadınız
• hatırlamıyorsunuz
• hatırlamaz
• hatırlamıyorsunuzdur
• hatırla

hatırladın mı beni? Ben, Buddy Lowe. İkimiz de Carla'nın peşinden koşardık.
هل تتذكرني , أنا بودي لوف , لقد كنا دائما نلاحق تلك الفتاة كارلا مع بعضنا البعض

Merhaba eski dostum. Beni hatırladın mı?
مرحبــاً يـاصديقي القديــم ، هل تتذكرني ؟

Bana okula geri döneceğini söylemiştin, hatırlıyor musun?
هل تتذكرني كيف انتِ اخبرتيني بأنك كنت تريدي العودة الى المدرسة؟

Beni hatırlamıyorsun değil mi? Pekâlâ, bu uzun zaman önceydi. Martino!
انت لا تتذكرني, اليس كذلك ؟ حسنا مضى وقت طويل مارتينو لا تطلق النار

Şu an beni hatırlamıyor olabilirsin ama ömrünün geri kalanında hatırlayacağına dair garanti veririm.
ربما لا تتذكرني الآن لكن أضمن لك أن تتذكر اسمي لبقية حياتك

Hayır, ben senden nefret ettim. İkinci karşılaşmamızda, beni hatırlamadın bile.
لم تكرهني، بل أنا كرهتك، المرة الثانية لم تتذكرني حتى

- hatırladınız mı? Richard Boyle. Vietnam Pasifik Haber Servisinden.
الم تتذكرني, سيدي خدمة اخبار المحيط الهادي..

- Kot ceketini hatırlıyorum. - Nereden hatırlıyorsun beni?
انا اتذكر السترة اللعينة انت تتذكرني من اين؟

"Hey oradaki, Jake beni hatırladın mı?
دون أن تفذقولي حتى مرحباً جاك تتذكرني...

Merhaba Eddie. Beni hatırladın mı bilmiyorum.
أهلا إيدي أتسائل إن كنت تتذكرني

hatırladın mı beni, pislik herif. Lanet olsun.
هل تتذكرني أيها المعتوه؟ تبا ، تبا

Ben Tord Haukenes. Bilmiyorum beni hatırlıyor musunuz.
هذا تورد هايكونيس لا أعرف إذا كنت تتذكرني

Beni "iki eksi üç negatif sonuç verir. ", gibi eğitici bir filmden hatırlıyor olabilirsiniz Ya da Kestane fişeği:
:قد تتذكرني من أفلامي التربوية مثل اثنين ناقص ثلاثة = السالب المرح - والمفرقعات النارية:

Senden, iki gün önce Gaeonyang Apartmanındaki 306 numaralı dairenin kilidini açmanı istediğimi hatırlıyor musun?
هل تتذكرني أطلب منك أن تفتح القفل للشقة 306 في "فيلا جيون يانغ" قبل يومين؟

Beni hatırlamıyorsun ama daha önce tanıştık.
أنت لا تتذكرني ، ولكننا تقابلنا ..

Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi?
أنت لا تتذكرني حقاً أليس كذلك؟

Beni hatırlamıyor olabilirsin ama... hayatımı değiştirdin.
مرحبا ً "إريك" ، من المحتمل أنك لا تتذكرني ! و لكنك غيرت مجرى حياتي مرة

daha dün gece buradaydım. Beni hatırlamadın mı?
ألا تتذكرني لقد كنت هنا ليلة أمس؟

Beni hatırladınız mı efendim?
هل تتذكرني يا سيدي؟

Çünkü ona her baktığında beni hatırlıyorsun.
لأن في كل مرة تنظر إليها، تتذكرني

Beni böyle değil, bir savaşçı olarak hatırlamanı istiyorum.
لا أريدك أن تتذكرني هكذا. أريدك أن تتذكرني كمحارب.

Beni hatırlar mısınız, bilmiyorum ama yıllar önce şu köşenin orada oturdum.
لا أعلمُ إن كنتَ تتذكرني ولكنَّني قطنتُ في الجوارِ قبيلَ عدةِ سنواتٍ

Muhtemelen beni hatırlamazsın ama, liseye beraber gitmiştik.
قد لا تتذكرني لكن درست الثانوية معك

Beni hatırlamadınız mı?
فوون , خذني الى ذلك المكان كيف لا تتذكرني ؟ كيف لا تتذكرني ؟

Beni hatırlamıyorsunuz bile, öyle değil mi?
أنت حتى لا تتذكرني ، أليس كذلك؟

Her neyse, adımı doğru söylemedim o yüzden beni hatırlamaz bile.
على أي حال، لقد كذبت بشأن اسمي لذا لا أظن أنها تتذكرني

Herhalde beni hatırlamıyorsunuzdur, ama Körfez'de sizin komutanızdaydım.
أنت غالباً لا تتذكرني لكنني خدمت تحتك إمرتك في الخليج

Hayatının ona bağlı olduğunu düşünerek beni hatırla. Neden biraz daha yakından bakmıyorsun? Evet!
من الأفضل لك أن تتذكرني لأن حياتك معتمدة على ذلك لمَ لا تلقي نظرة أقرب ؟