Açığa çıkardığım bilgi ölümüme sebep olabilir ama bu almak istediğim bir riskti. | Open Subtitles | المعلومات التى سأبوح بها قد تتسبب فى قتلى ولكنها مخاطرة انوى القيام بها |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي تفرد جناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف بجناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Fazla şekerli besin tüketimi, ağızda "streptococcus mutans" adlı bakterilerin çoğalmasına yol açar. | TED | تتسبب الأنظمة الغذائية الغنية بالسكريات في انفجار لبكتيريا تدعى "العقدية الطافرة" في أفواهنا. |
Ve o an şunu öğrendim, belirlediğimiz sınırlar ve engeller iki şeye neden olur. Bir, hedefimizden saptırır ya da iki, Bizi yaratıcı olmaya zorlar. | TED | حينها تعلمت أن حدودنا وعوائقنا، تتسبب فى شيئين الأول : إيقاف مسارنا أو الثاني : دفعنا إلى طريق الإبداع. |
Kendini birilerine öldürtmendense, onu hayal kırıklığına uğratman daha iyi, tamam mı? | Open Subtitles | مهلاً، من الأفضل أن تخذلها على أن تتسبب في قتل نفسك، حسناً؟ |
- Senin yüzünden Ron'la okuldan kovuluyorduk. - En azından buradan uzakta olurdunuz! | Open Subtitles | ـ كدت أن تتسبب فى طردي أنا ورون ـ أقله كنت ستكون بعيدا عن هنا |
Ama avukatlarımızın da söylediği gibi dünya rektum kanamaya sebep olabilecek şeylerle dolu. | Open Subtitles | لكن كما يقول محامونا هناك الكثير من الأمور التي قد تتسبب بنزيف الشرج. |
Taşıyıcım ucuzdu. Bir damla nem ya da kum tanesi bozulmasına sebep olabilirdi. | TED | كانت وسيلة تنقلي رخيصة، لدرجة أن قطرة من ندى، أو حبة رملٍ قد تتسبب في تعطيلها. |
Ve molekül ve protein arasındaki çekim, güç harekete sebep olur. Bu şekil temelli bir fikir. | TED | والتجاذب، القوى، بين الجزيئات و البروتين تتسبب في احداث حركة و هذه فكرة تعتمد الشكل. |
Bu esnada penisilin, ek hasara sebep olan yüksek derecede duyarlı moleküllerin salınımını tetikler. | TED | في الأثناء، يعمل البنسلين على تحفيز انطلاق جزيئات شديدة النشاط تتسبب في تدمير إضافي. |
Hırsızlık haberi sızıp, ...tüm imparatorlukta paniğe sebep olmadan önce.. | Open Subtitles | قبل ان تتسرب انباء السرقة للخارج و تتسبب فى انتشار الخوف والهلع خلال الأمبراطورية كلها |
Hücresel büyüme onu tekrar yapılandırmak için yeterli ama mutasyona sebep olmak için değil. | Open Subtitles | نمو الخلايا تكفي ان تجديدها لها ولكن ليس كافية ان تتسبب فى تحولها |
Meğerse "kritik bir görevim" varmış ve ayrılmam görevde ciddi aksaklığa sebep olurmuş. | Open Subtitles | حقاً , حسناً ... لقد وُضِح أننى بموقع هام ومُغادرتى قد تتسبب بـ |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف و تتسبب بإعصار على الجانب الآخر من العالم |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف و تتسبب بإعصار على الجانب الآخر من العالم |
Bu da meme ucunun şişmesine ve aşırı hassaslaşmasına yol açar. | Open Subtitles | مما يؤدى الى ان الابر تتسبب بتورمات وزيادة بالآلام |
-Vücudun o bölgesine alınan bıçak darbesi, yoğun kanamaya yol açar. | Open Subtitles | و الآن , طعنة بتلك المنطقة من الجسد قد تتسبب بنزيف غزير |
Bunlar Bizi çıkmaza sokan tartışmalarımız. | TED | وهذه هي الحجج التي لدينا والتي تتسبب في جمود |
Bu konuşma ile Kendini öldürtmek istiyorsun. | Open Subtitles | يمكن أن تتسبب في موتك بحديثك بهذه الطريقة |
Senin yüzünden neredeyse boşanıyorduk. | Open Subtitles | أتتذكر المرة التي كدت أن تتسبب في طلاقي؟ |
O insanları öldürmen, bütün yaptıkların kızının anısını yok ediyor ve çektiğin acının aynısına sebebiyet veriyor. | Open Subtitles | بقتلك لجميع أولئك الناس كل ما تقوم به هو تدمير ذكرى ابنتك و تتسبب بنفس الألم الذي تعاني منه |
"Aşı kısırlığa neden oluyor." Başlık buydu. | Open Subtitles | الأمصال تتسبب فى العقم هذا كان رأس الموضوع |
Tünaydın. şu ana kadar, fenomen herhangi bir zarar vermedi. | Open Subtitles | مساء الخير حتى الآن الظاهرة لم تتسبب في أي أذى |
İkinizden biri Hepimizi öldürmek için ortaya başka bir fikir atmadan yatmaya gidiyorum. | Open Subtitles | والآن سأذهب لفراشي إن لم تمانعا قبل أن يخرج أيكما بفكرة تتسبب في قتلنا.. |