Tıpkı iki aşık gibi. Bir araya gelirler, kavga ederler, kucaklaşırlar. | Open Subtitles | تدنو من بعضها تارة و تبدو و كأنها تتعارك تارة أخرى |
Ben de kavga çıkar ve benden nefret edersin diye... | Open Subtitles | وكنت خائفًا أنّك سوف تتعارك معي وبعد ذلك سوف تكرهني |
Bu bir mürekkep balığı. Şimdi erkekler, kavga ettiklerinde, ve gerçekten agresiflerse, beyaz renge dönüşüyorlar. Ve bu iki erkek kavga ediyor. | TED | هذا هو الحبار. و الذكور عندما تتعارك لو كانت عدوانية، يصبح لونها أبيض و هذان الذكران يتعاركان |
Erkekler dişiler için kavgaya tutuşunca Akbabalar fırsat kollamaya başlıyor. | Open Subtitles | الكندور يراقب من اجل الفرص بينما تتعارك الذكور على الإناث |
Dövüşmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | ! هل تريد أن تتعارك ** منتديات تنين العرب ** |
Onu dövüştürecek misin? | Open Subtitles | سوف تتعارك معه ؟ |
Diyelim ki aslı olmayan bir şeyler söylemek, kavga çıkarmak ya da hoşlanmadığınız birini görmezden gelmek istiyorsunuz. | TED | لنقل أنك تريد قول شيء ليس مبنيا على حقائق، تتعارك أو تتجاهل شخص لا تحبه. |
Bu dişi aslanlara uzaktan bakıldığında kavga ediyorlarmış gibi görünüyor. | TED | هذه اللبوات تبدوا من بعيد و كأنها تتعارك. |
Tahminimce siz, seçkin ziyaretçilerinizle kavga etmezsiniz. | Open Subtitles | تخميني، لا ينبغي عليك أن تتعارك مع زوّارك البارزين |
Altı yaşından bu yana diğer çocuklarla kavga ediyorsun. | Open Subtitles | حتـّى حينما كنت في السادسة من العمر كـُنت تتعارك مع الفتيان الآخرون |
Hastanedeki çocukla kavga etti. | Open Subtitles | كان شابٌ في المشفى. كانت تتعارك معه. ما السبب؟ |
Bir adamla atıştı ve beni onunla kavga etmeye ittiğine yemin edebilirim. | Open Subtitles | لقد كادت ان تتعارك مع رجل ما و أقسم انها كانت تدفعني لقتاله |
Ama biraz daha yakınlaşıp içeri baktığında kavga eden, yalnız ve üzgün bir sürü insan görürsünüz. | Open Subtitles | ولكن ان نظرت عن قرب و حدقت داخلها لابد وان يترى اُناس تتعارك و حزينون او يشعرون بالتعاسة |
ve tüm küçük firmaların kavga etmesini izliyorlar. | Open Subtitles | ويدعون جميع الوكالات الصغيرة تتعارك عليه. |
Yumruk yumruğa bir kavga için meydan okurdum ama duyduğuma göre yalnızca çalışan kadınlarla cebelleşmekten hoşlanıyormuşsun. | Open Subtitles | حسناً، كنتُ لأطلب منكَ عراك بالأيدي، ولكن مما سمعته، تحب أن تتعارك مع النساء العاملات فحسب. |
Anne, o rakunlar yine kavga ediyormuş gibi ses çıkıyor. | Open Subtitles | هذا حذائي. أمي، يبدو أن تلك الراكونات تتعارك مجددا. |
Kimseyle kavga etmezsin sen zaten çoban. | Open Subtitles | انت لن تتعارك مع احد ايها الراعي |
Bütün hayatını adamla kavga ederek geçirdin. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتك كلها تتعارك مع الرجل |
- Her fırsatta kavga çıkarıyorsun ve bu sen değilsin. | Open Subtitles | -أنت تتعارك كلما اتيحت لك الفرصة , هذا ليس من طبعك |
Tamam, biz kurbanın bir kavgaya karıştığını biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | حسناً نحن نعلم مسبقاً بان الضحيه كانت تتعارك , صح؟ |
Ülkedeki tüm polisler seni ararken kavgaya karışmak çok kötü bir fikir. | Open Subtitles | انها فكرة سيئة جداً ان تتعارك بالملهى عندما يكون كل شرطى بالمدينة يبحث عنك. |
Benimle Dövüşmek mi istersin? | Open Subtitles | اتريد ان تتعارك معي؟ |
Onu dövüştürecek misin? | Open Subtitles | سوف تتعارك معه ؟ |