"تتعافين" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyileşiyorsun
        
    • İyileşme
        
    • iyileşmedin
        
    • iyileşeceksin
        
    • iyileştiğinde
        
    • iyileştiğini
        
    İyileşiyorsun. Open Subtitles أنتِ تتعافين بشكل جيد
    Çok iyi bir şekilde iyileşiyorsun. Open Subtitles أنت تتعافين بشكل جيّد
    Gayet iyi bir iyileşme gösteriyorsun. Göz sulanmaların kesildi mi? Open Subtitles إنك تتعافين بشكل رائع وقد توقف تدفق الدموع
    Evet, fakat daha tamamen iyileşmedin, Tulaja. Open Subtitles أجل، لكنكِ لم تتعافين تماماً يا (تولجا).
    Sen harika bir dansçısın, iyileşeceksin ve daha da iyi bir dansçı olacaksın. Open Subtitles أنتِ راقصة رائعة حقاً و سوف تتعافين, و ستُصبحين أفضل و أفضل حالاً
    İyileştiğinde gitmekte özgür olacaksın. Open Subtitles من الواضح , ستكونين حرة لتذهبي .. عندما تتعافين , لذا
    Hızlı iyileştiğini ama daha yavaş tutman gerektiğini söyledi. Open Subtitles هو قال انكِ تتعافين بشكل جيد لكن تحتاجين للعودة ببطء
    İyileşiyorsun. Open Subtitles وانت تتعافين.
    Sen, sen... sen iyileşiyorsun. Open Subtitles أنتِ.. تتعافين
    Hala iyileşiyorsun. Open Subtitles مازلت تتعافين
    İyileşiyorsun. Open Subtitles أنت تتعافين.
    Gayet iyi bir iyileşme gösteriyorsun. Open Subtitles أنت تتعافين تماماً بشكل رائع والتمزق توقف
    İyileşme sürecini böyle geçiriyorsun demek? Open Subtitles اذاً هذه الطريقة التي تتعافين بها.
    İyileşme sürecin iyi gidiyor gibi. Open Subtitles يبدو أنك تتعافين جيداً
    Irene bence bu hiç iyi bir fikir değil. Hâlâ tam iyileşmedin. Open Subtitles (آيرين) لا أعتقد أنها فكرة صائبة مازلتِ تتعافين
    Alice,hala iyileşmedin. Open Subtitles (آليس)، ما تزالين تتعافين
    O sinir bozucu adrenalin salgılayan tümörü çıkarırsak iyileşeceksin. Open Subtitles إذا وجدنا وأزلنا ذلك الورم الضارّ المفرز للأدرينالين فسوف تتعافين
    "yakında iyileşeceksin", derdi. Open Subtitles " لقد قالت " أتمنى بأنّكِ تتعافين قريباً
    Bu yüzden gidip yatacak gözlerden uzak duracak ve iyileşeceksin. Open Subtitles لذا ستبقين متخفية بعيداً عن نظرهم ...و تتعافين
    Seni hastaneye götüreceğiz ve iyileştiğinde Brampton'da oturan bir kuzenim var. Open Subtitles -سنأخذك للمستشفى وعندما تتعافين سارسلك عند ابن عم لي في سان بابلو في ولاية اخرى لن يعرفها باول
    İyileştiğinde yeniden bağlantıya geçeriz. Open Subtitles حينما تتعافين كما بالسابق
    En son güney kutbunda iyileştiğini duymuştum. Open Subtitles اخر مرة سمعت بها كانت عندما كنت تتعافين في القطب الجنوبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more