Mülküme izinsiz girmiştin ve oğlumu o kamyonda öldürmeyi denedin. | Open Subtitles | كنت تتعدى على أملاكي وحاولت قتل ابني بتلك الشاحنة |
Birleşik Devletler'e ait askeri bir bölgeye izinsiz girmiş bulunmaktasınız. | Open Subtitles | أنت تتعدى على ملكية مؤسسة عسكرية تابعة للـ"ولايات المتحدة الأمريكية" |
Ama elbette, yaşam egzotik kimyasal bileşiklerin ötesinde birşey. | TED | لكن الحياة طبعاً تتعدى مجرّد الكيمياء غيرالنّمطية. |
ama her şeyin limiti var.Ve sen bazen bu limiti aşıyorsun. | Open Subtitles | لكن كل شئ له حدود وأحيانا تتعدى الحد |
Şimdi beni iyi dinle. Bütçeyi aşan hiçbir yapımı onaylamıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | استمع الي , انا لا اوافق على اي انتاجيه تتعدى هذا الربع |
"Kale Doktrinini"**** ihlal ediyorsun Şerif. | Open Subtitles | . إنّك تتعدى على قانون المسكن، أيُّها المأمور |
Ve şaşırtıcı biçimde bazen gerçeklik, hayali bile aşıyor. | Open Subtitles | و ياللمفاجأة، في بعض الأوقات الحقيقة تتعدى الخيال |
Ben bu arsanın sahibiyim bu da senin şu an Haneye tecavüz ettiğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | أنا مالك هذه الأرض، وهذا يعني أنكَ تتعدى على ملكيّة خاصة.. |
Evet, bir kaç kere onu arazime izinsiz girerken yakaladım. | Open Subtitles | نعم، لقد أمسكت بها تتعدى على مزرعتي عدة مرات |
Devlet mülkü üzerinde neden izinsiz gezdiğini açıklayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك تفسير لما تتعدى على ملكية حكومية ؟ |
Amerikan kamu malına izinsiz girdiniz! | Open Subtitles | أنت تتعدى على ملكية حكومية للولايات المتحدة. |
Sizinle paylaştığım bilginin etkileri çok geniş - kanser araştırmalarının da ötesinde. | TED | و الآن كما هو واضح,ما شاركتكم إياه له آثار واسعة النطاق تتعدى حتى أبحاث السرطان. |
Ve hiçbir menzil yeterli değildir çünkü her menzili müteakip düşünüp anlayabileceğinizin de ötesinde başka bir menzil vardır. | Open Subtitles | وليس هناك مدىً يكفي أبداً لإن هنالك دوماً سلاسل جبلية تتعدى أي مدىً بوسعكفهمهأو تصوره. |
"Uzağında" mesafeyle ilgilidir. "ötesinde" derece bildirir. | Open Subtitles | تتعدى على الحدود معناها تخطي الحقوق تتعدى الحدود معناها التفوق |
Sınırlarını aşıyorsun efendim. | Open Subtitles | أنت تتعدى الحدود قليلاً يا سيدي أعذرنى |
- Haddini aşıyorsun, Vishnu. | Open Subtitles | أنت تتعدى حدودك، أخي فيشنو ماذا اخبرتك؟ |
Çizgiyi aşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتعدى حدودك |
Yani, bu şekilde yemenin sağlığınızı bile aşan birçok nedeni var. | TED | لذا، هناك الكثير من الأسباب لتناول الطعام بهذه الطريقة والتي تتعدى أن تكون لصحتك فقط. |
Eğer bildiğim iki şey varsa kararlar da bunlar gibidir beni aşan şeyler bunlar. | Open Subtitles | هناكَ شيئان أعلمُهما مثلَ هذه القرارات تتعدى مُتحصلات أجري |
- Sen, ihlal ettin. Ellerini kaldır. | Open Subtitles | إنّك تتعدى على الممتلكات، ارفع يديك |
Pied Piper, yaptığınız müzikle herhangi bir telif hakkını ihlal edip etmediğinizi algılayan bir tescil sitesi. | Open Subtitles | المِزمار"هي ملكية" الموقع الذي يتيح لك معرفة إذا الموسيقى التي تعزفها تتعدى على أي حق نشر في القائمة |
Isı düzeyi güvenlik parametrelerini aşıyor. | Open Subtitles | تتعدى المعدلات الحرارية حدود السلامة |
Haneye tecavüz ediyorsun ve bana yeni bir kapı borçlusun! | Open Subtitles | أنت تتعدى على وانت مدين لى بباب جديد |
Kırıp girdin, şimdi bana yeni bir kapı borçlusun! | Open Subtitles | أنت تتعدى على وانت مدين لى بباب جديد |