Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? | TED | ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟ |
Yönetim ise şirketlerin yönetim kurulları ve yatırımcıları tarafından gözetimde olmasıyla ilgili. | TED | بينما تتعلق الحكامة بالرقابة التي تقوم بها الشركات عن طريق رؤسائها والمستثمرين. |
Bunun cinsiyetçilikle ilgili olduğunu düşünüyorum ama doktorların yardım etmek istediğini de düşünüyorum. | TED | لا أعتقد أن المسألة تتعلق بالجنس لكنني على يقين أن الأطباء يحاولون المساعدة. |
.. ancak kültürün özü insanların devamlılığı ve korunması hakkında. | TED | لكن الثقافة الحقيقية تتعلق بالمحافظة على مجموعة من الناس واستمراريتهم. |
Biri hayal gücüyle, diğeri de organize olmakla alakalı. | TED | وإحداهما تتعلق بالخيال، بينما الأخرى بالتنظيم. |
Dünyada mutlaka sadece yerellikle ilgili çözümleri olan ve birinin de bunlara yatırım yapacağı bir yer olmak zorundadır. | TED | لابد من وجود مكان ما في العالم. ينتج حلولًا تتعلق فقط بمشكلات خاصة بإقليم معين، ويمنحنا أيضًا القابلية لتمويلهم. |
Görevim Dünya üzerindeki her bir yaratığın hayatı ile ilgili. | Open Subtitles | هي تتعلق بوجود واستمرارية كل مخلوق حي على وجه الأرض. |
Benim soruşturduğum bir davaya ilgili bilgileri kasıtlı olarak benden sakladın. | Open Subtitles | لهدف ما انت حجبت عني معلومات تتعلق بقضية انا احقق فيها |
Neyse ki Ally'nin adı tuvaletle ilgili bir şeyle kâfiyeli değil. | Open Subtitles | على الأقل لا توجد كلمة تتعلق بالحمام على قافية اسم آلي |
Bunların hepsi arabalarla ilgili değil mi? - Hiç bu kadar araba görmemiştim. | Open Subtitles | إنها كلها تتعلق بالسيارات لم أرى هذا العدد الكبير من السيارات في حياتي |
Hepsi bu. Ona ailesiyle ilgili bir sorunda yardım ediyorum. | Open Subtitles | هذا كلُّ شيء، أساعِده فقط في أمور عائلية تتعلق به |
Hastanenin görevi uyuşturucuyla ilgili bir hasta geldiğinde polise bildirmektir. | Open Subtitles | واجب المستشفى هو إبلاغ الشرطة عندما توجد حادثة تتعلق بالمخدرات |
Tanıdıkları insanların ilginç hayatları hakkında ufak sırları değiş tokuş etmektir. | Open Subtitles | تبادل حكاياتٍ نصف مثيره تتعلق بالحياة النص مثيره للأشخاص الذين يعرفونه |
Sen, kendi nedenlerin dünya hakkında ama onunkiler kendisi hakkında sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقد بأن مبرراتك تتعلق بالعالم و أن مبررات البقيه هي شخصيه |
Fakat Bravo, Amerika hakkında tekrar iyi hissettiği hakkında bir hikaye. | Open Subtitles | لكن قصة فريق برافو تتعلق بشعور أمريكا بالرضا على أمريكا مجددًا. |
Ve bunun eski yada yeni olmakla alakalı olmadığını anladı. | TED | وقال انه يدرك ، هي لا تتعلق بكونها قديمه او جديده. |
Fakat gerçek şu ki bunu gerçekleştirirken karşılaşacağımız zorlukların yaptıklarımızla değil de içine doğduğumuz maddi durumla daha çok ilgisi var. | TED | الحقيقة أن التحديات لتحقيق هذا الحلم تتعلق أقل بما نفعله وأكثر بوضعنا المالي في المكان الذي نولد فيه. |
Ulusal güvenliği ilgilendiren bir konuda işbirliği yapmak için çağrı aldık. | Open Subtitles | - ماذا ؟ لقد استقبلنا دعوة للمشاركة بمشكلة تتعلق بالأمن الوطنى |
Bu cihazların bir çoğu kendimizle hangi tür yolları gerçekten odaklanmamızla ilgilidir. | TED | هناك العديد من هذه الأجهزة التي هي في الواقع نوع من التركيز على الطرق التي تتعلق بأنفسنا. |
Bu psikopat, cinayet işleme konusunda hayaller kuruyordu ve kendini hazırlıyordu. | Open Subtitles | هذا المعتل اجتماعياً كان يضمر مخيلات تتعلق بالقتل وهو يبني نفسه |
Bu eğitim, politika ve dine ilişkin sorunlarda göçmenler hakkındaki çoğu tahminimiz yanlış. | TED | لذا بخصوص هذه القضايا التي تتعلق بالتعليم والسياسة والدين، الكثير من الأشياء التي نفترضها حول المهاجرين غير صحيحة. |
konu seksse, kendi cinsinden biriyle konuşması daha uygun olmaz mıydı? | Open Subtitles | والقضية تتعلق بالجنس، ألن يكون ملائم أكثر أن تتحدث مع امرأة |
Yaptığınız seçimlere, ve işlere bağlı. | TED | تتعلق بالدوائر الانتخابية وتتعلق بالاعمال |
Burada söz konusu olan güvenlik meselesi ve büro ve ben sana o kadar yetki verilmesini uygun görmüyoruz. | Open Subtitles | كما ترى ، لدينا حالة تتعلق بالأمن ... أنا و الإدارة شعرنا بأننا لا نستطيع أن نطلق لك العنان |
Annemi ne kadar sevsemde... ..hatırladıklarımın çoğu beni korkutan anılardan ibaret. | Open Subtitles | لأن بقدر حبي لأمي لكن معضم ذكرياتي الأولى تتعلق بكوني خائفة |
Rezalet bir durum. Acaba hastalığın o yaşlı kadınla bir alakası var mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد ان كل هذه الفضلات تتعلق بالمرأة العجوز |