anlamanızı beklemiyorum. Kendinizden başkasını umursamadığınız belli. | Open Subtitles | لا أتوقع منكم أن تتفهموا, فأنتم كما يبدو لا تكترثون لأحد سوى أنفسكم |
Ama verdiğim kararı anlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريدكم أن تتفهموا في ما قد قررت |
Kulağa hevesini kırıyor gibi gelebilirim ama beni de Anlamanız lazım. | Open Subtitles | لكن يجب أن تتفهموا بدأ هذا يوم ربحت الرحلة |
Beyler, bağışlayın ama şunu anlamalısınız. | Open Subtitles | أعذروني أيها السادة و لكن يجب أن تتفهموا |
Askeri bir aile olarak eminim anlıyorsunuzdur... | Open Subtitles | و آمل أن تتفهموا موقفى كأسرة شخص عسكرى |
Ve şimdi metodumun yanlışlığını kabul ediyorum Umarım amacım anlaşılıyor ve yaptığım açıklamayla bu özür kabul edilir. | Open Subtitles | ... والآن , أعترف ... أن طريقتى كانت خاطئة ... ... لكننى أتمنى أن تتفهموا دوافعى ... |
Ve saklamamızın sebebi bu. Anlamayacağınızı biliyorduk. | Open Subtitles | لهذا حاولنا إخفائها علمنا أنكم لن تتفهموا |
Bizim durumumuzu anlamanızı umarız. | Open Subtitles | نريد أن تتفهموا موقفنا |
Şunu anlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تتفهموا هذا |
Bunu anlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أرغب منكم أن تتفهموا ذلك |
Anlamanız gerek. | Open Subtitles | عليكم أن تتفهموا... |
Anlamanız gerek. | Open Subtitles | عليكم أن تتفهموا... |
Beni anlamalısınız, böyle bir fırsat hiç elime geçmemişti. | Open Subtitles | عليكم أنّ تتفهموا أنْ شيء كهذا لم يأتي إليّ هكذا من قبل |
Ama onların tetikte olduklarını anlamalısınız. | Open Subtitles | -ولكن عليكم أن تتفهموا,لديهم بعض الحرس الآن. |
Umarım anlıyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى أن تتفهموا جميعاً |
Ve şimdi metodumun yanlışlığını kabul ediyorum Umarım amacım anlaşılıyor ve yaptığım açıklamayla bu özür kabul edilir. | Open Subtitles | ... والآن , أعترف ... أن طريقتى كانت خاطئة ... ... لكننى أتمنى أن تتفهموا دوافعى ... |
Anneniz hazır değildi. Anlamayacağınızı düşündü. | Open Subtitles | -والدتكم اعتقدت أنكم لن تتفهموا الوضع. |