"تجاعيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kırışıklık
        
    • buruşuk
        
    • perma
        
    • kırışık
        
    • çizgileri
        
    • kırışıklar
        
    • kırışıklığı
        
    • kırışıklıklar
        
    • kırışıklıkları
        
    • permam
        
    • selülit
        
    • kırışması
        
    • kırışıklıktan
        
    • cilt
        
    sebze ve zeytinyağı yiyen insanlarda daha az kırışıklık var. TED أن الناس الذين يأكلون الخضروات وزيت الزيتون لديهم تجاعيد أقل.
    Tabii bir de mutluluk var: dudaklar yukarı ve arkaya doğru geriliyor ve yukarı kalkan yanaklar göz kenarında kırışıklık oluşturuyor. TED وهناك بالطبع السعادة: تنسجب الشفاه إلى الأعلى والخلف، ويرتفع الخدان مسببين تجاعيد حول العينين.
    Yüzü buruşuk' gözleri sarkmış... . ..bütün gece öksürüğünden uyuyamadım. Open Subtitles تجاعيد وجهه ابتلعت عيناه وسعاله الشديد جعلني مستيقظة طوال الليل
    Her neyse, bugün tek başıma 7 boyama ve 6 perma yaptım. Open Subtitles اليوم قُمت لوحدى بعمل سبع صبغات ومعالجة ست تجاعيد
    Tony, biraz uyumaya çalış. Galiba küçük bir kırışık gördüm. Open Subtitles حاول أن تنال قسطا من النوم يا توني فأنا أري تجاعيد
    Yara izi veya kırışıklık gibi vücudumuzdaki küçük ayrıntılar hayatımız hakkında bilgi verir. TED تفاصيل صغيرة في جسدنا، كندبة أو تجاعيد مثًلا، تخبرنا الكثير عن حياتنا.
    - Ağzımın çevresinde hiç kırışıklık yok, değil mi? Open Subtitles ليس لديّ أي تجاعيد بجانب فمي، صحيح؟ ماذا؟
    Çarşafta hiç kırışıklık bırakmamaları gerekiyor. Open Subtitles اتعلم انهم لا يمكنهم ترك اي تجاعيد في الملايه
    Kel ve buruşuk bir şey olacağım ve kötü kokacağım. Open Subtitles سأكون أصلع ولدى تجاعيد وأشتم بألفاظ سيئة
    Ama iyi durumda bir tane bulursan, buruşuk değilse altmış beş dolardır. Open Subtitles لكن إن وجدت بطاقة مسكوكة دون تجاعيد فقيمتها 65 دولاراً
    Oradaki kadınlar kötülüğün ete kemiğe bürünmüş halidir. 12 yıl geçti ve benim perma hala büyümedi. Open Subtitles الفتيات العاملات هناك مجرد تماثيل شريرة إثناعشر سنة ولم تظهر تجاعيد شعري بعد
    Kalktım, sütlü kahve aldım, spor salonuna gittim, perma yaptırdım ve eve döndüm. Open Subtitles شربت قهوه بلبن ...ذهبت إلى الجيم ،حصلت على تجاعيد بشعرى .ورجعت للبيت
    Güzelim kadının suratında kırışık oluşturacak. Open Subtitles يعمل تجاعيد على الوجه لمثل هذه المرأة الجميلة.
    Oğlum, herkes kırışık önlemenin gerçek olmadığını biliyor. Open Subtitles يا رجل ، الجميع يعرف أن وضعيّة بدون تجاعيد ليست أمراً حقيقياً
    Onlar tebessüm çizgileri, Hanımım. Open Subtitles إنها تجاعيد الإبتسامة يا سيدتي
    Eğer bunu yapamıyorsan... yaşlandığımda ve göz kenarlarımda kırışıklar varmı diye sorduğumda ne yapacaksın? Open Subtitles إن كنت لا تستطيع فعـل هذا ، ماذا ستفعل حين أكبـر و أسألك هل توجد تجاعيد أمام عيني ؟
    Demek istediğim bebeğine gülümsemediğin zamanı hatırla bunun ağız kırışıklığı yapabileceğini düşünmüştün. Open Subtitles أعني ، أتذكرين الوقت الذي لم تبتسمين فيه لرضيعك لآن هذا سيظهر تجاعيد علي الفم؟
    Bunlar ne, göz etrafındaki kırışıklıklar mı? Open Subtitles وما هذه ؟ تجاعيد حول عينيك ؟
    Bay Lowry, lütfen resepsiyonda bekleyin. Sizin sayenizde kırışıklıkları düzeltemiyorum. Open Subtitles إنتظر في صالة الاستقبال من فضلك يا سيد لاوري أنت تتسبب في إحداث تجاعيد في وجهها
    Müthiş bir permam var ve düzenlenmeli. Open Subtitles لديّ تجاعيد بشعري ويحتاج إلى عناية فائقة.
    selülit sorunu, yüz gerdirme, estetik ameliyatlar. Open Subtitles وتعانين من الحمية وتجرين عملية ازالة تجاعيد الوجه وماذا ايضا؟
    Sanırım göğüs kırışması da yaşıyorum. Open Subtitles و اظن ان لدي تجاعيد بصدري
    ama benimkiler sıkı sıkıya kapalıydı, bir kırışıklıktan ibarettiler. Open Subtitles لكن عيناي كانت مغلقه باحكام حتى كونت لي تجاعيد
    sebze, meyve ve baklagillerle birlikte alınan zeytinyağı'nın cilt kırışıklarını kayda değer miktarda azalttığı bulundu." ve hemen bir öneride bulunuyor: "Eğer sebzelerin yanında zeytinyağı yerseniz, cildinizde daha az kırışık olacaktır." Gazete makalesinde, sizin gidip orjinal akademik yazıyı bulmanıza da yardım ediyorlar. TED وجدت أن زيت الزيتون عند إمتزاجه مع الفواكه والخضراوات والبقول توفر حماية مقاسة فعلية ضد تجاعيد الجلد " و من ثم يعقبون بنصيحة : " إن أكل الخضروات مع زيت الزيتون ، سوف تقلل من تجاعيد بشرتك " ويسألونك كمساعدة لكم أن تبحثوا وتجدوا الصحف القديمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more