"تجاهلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmezden
        
    • göz ardı
        
    • ihmal
        
    • gözardı
        
    • Aldırma
        
    • umursama
        
    • Peşini bırak
        
    • reddedilmeyecek
        
    • inkar
        
    Yüzen cisimler genelde fark edilmeyebilir. Çünkü beynimiz onları görmezden gelmeyi öğrenir. TED وبالنسبة للعوائم فإننا غالبا لا ننتبه لها لأن عقلنا تدرب على تجاهلها
    Okulda her gün ya eziliyordum ya da görmezden geliniyordum. Open Subtitles كل يوم في المدرسة أنا كان يتعرض للمضايقات أو تجاهلها.
    Aslında onları tamamen görmezden gelmeden yapabileceğin bazı şeyler var. Open Subtitles هنالك بعض الأشياء التي يمكنك فعلها التي لا يمكنك تجاهلها
    Fakat mesele yalnızca sevdiğimiz hikâyelere karşı göz ardı ettiğimiz hikâyeler değil. TED لكنها ليست حول القصص التي نحب فقط مقابل القصص الني نختارُ تجاهلها.
    Sizlere şunu söylemek için buradayım, ben göz ardı edilemez bir istatistiğim. TED أنا هنا لأخبركم أنني إحصائية لا يمكن تجاهلها.
    Kadınlardan konuştuğumuzda, onlar ya reddedilmesi gereken istisnalar ya da görmezden gelinmesi gereken anormallikler. TED ولكن عندما نتحدث عن النساء . . دوما نظن انهن استثناء يجب غض البصر عنه او انحرافات يجب تجاهلها
    Esasen, insan hakları davalarını temsilden kaçınmama rağmen, çünkü bunun beni profesyonel ve kişisel olarak nasıl etkileyeceği konusunda cidden endişeliydim, bu durumu daha fazla görmezden gelemeyeceğime ve adalete olan ihtiyacın önemli olduğuna karar verdim. TED و بينما تورعت في الحقيقة عن تمثيل حالات حقوق الإنسان لأنني كنت قلقة حقاً حول كيف ستلقي عليّ بظلالها على الصعيد المهني والشخصي قررت أن الحاجة للعدالة كانت كبيرة جداً حتى أنني لم أستطع مواصلة تجاهلها.
    Gamora'ya yaptıkları gibi o da görmezden gelinecek, bir kenara atılacak ya da yerine bir erkek geçecek tıpkı Black Widow gibi. TED فهذا لا يهم. سوف يتم تجاهلها مثل غامورا أو حذفها واستبدالها بصبي
    Bu okulda kızın olumsuz çocukluk deneyimlerini görmezden gelmek yerine onlara karşılık vermeye çalışıyorlar. TED في هذه المدرسة، يحاولون الاستجابة إلى تجارب الطفولة السلبية بدلًا من تجاهلها.
    Lezzet önemsiz bir hal aldı, tat tamamen görmezden gelindi insanın ruhani zihni için bu ölüm yemeği kurtarıcı haline geldi. Open Subtitles أصبح نكهة عرضية , طعم تجاهلها تماما, للعقل الإنسان الروحية أصبح المنقذ في هذه الوجبة من الموت.
    Kepler şöyle yazıyor: "Bu 8 dakikayı neredeyse görmezden gelip, hipotezime uygunluğunu görecektim, taa ki bu 8 dakikalık farkın astronomide, kökten bir değişikliğe sebep olacağını anlayıncaya kadar da ısrarımda devam ettim." Open Subtitles قال كيبلر بأنه لو من الممكن أن نتجاهل هذه ال8 دقائق فإننى سوف أصحح فرضيتى فى الحال وبسبب أن هذه الدقائق لم يتم تجاهلها
    Onun konuşmasındaki sözcükler öyle içtendi ki içimizdeki en alçak bile görmezden gelemezdi. Open Subtitles حملت رسالتها كلمات حتى أنذلنا لا يستطيع تجاهلها.
    Gurur duyman gereken ama sen onlari görmezden gelmeyi tercih ediyorsun. Open Subtitles ,لتكوني فخورة بها حقاً على الرغم من هذا اخترتي تجاهلها
    Hilda, bir sorun varsa görmezden gelemeyiz. Open Subtitles هيلدا، اذا كانت هنالك مشكلة.. فلايمكننا تجاهلها فقط
    Snow uzun bir süre herkesin göz ardı ettiği bu içgüdüsü ile çalıştı. TED ولقد إعتكف سنو في معمله طويلاً لإثبات نظريته التي تم تجاهلها من قبل الجميع.
    Ama öykünün içine girdikçe, göz ardı edemediğim iki büyük çevresel sorunun farkına vardım. TED ولكن كما حصلت على المزيد من المشاركة في القصة أدركت أن هناك اثنتين من القضايا البيئية الكبيرة التي لم أستطع تجاهلها.
    3 olayda da gerçek kaza sebepleri göz ardı edilmiş. Open Subtitles الأسباب الحقيقية للحوادث تم تجاهلها في الثلاثة حالات
    Bu kızı salak işi yüzünden ihmal etmiş. Open Subtitles ،هو تجاهلها بسبب عملها الغبي وأنا تجاهلتك بسبب سيّارة
    Çoğu anımsayan benlik tarafından tamamen gözardı edilir. TED معظمها يتم تجاهلها كلياً بواسطة نفسية الذكرى.
    Sabahtan beri yedi beni. Aldırma o zaman, siktirir gider. Open Subtitles إنها هكذا طوال اليوم تجاهلها فقط، حينها سوف تصمت
    Ahbap, onu umursama. Üst üste üçüncü yıl... kim seni anlayabilir? Open Subtitles يا صاح تجاهلها, هذه المره الثالثه علي التوالي, من يشعر بك؟
    Senin tarafindan reddedilmeyecek muhtesem bir hayal. Open Subtitles رؤية رائعة التي لا يمكن تجاهلها من قبلكِ.
    Yan etkileri yoktur, olursa da, hayalidir, yani güvenle inkar edilebilir. TED ولا تأثيرات جانبية لها وإذا كان لها فهي ..تأثيرات تخيلية .. أي يمكنك تجاهلها ببساطة وآمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more