Gerçekten büyüktür. 170 milyon kilometrekare. Ve kürek çekerek düz bir çizgi üzerinde geçmek için, 8.000 mil gitmeniz gerekirdi. | TED | إنه هائل بالفعل مساحته 65 مليون ميل مكعب و لكى تجدف عبره فى خط مستقيم سيكون حوالى 8.000 ميل |
Evet, hiç bir şey ellerin kanayana kadar kürek çekmekten daha kıyak değildir. | Open Subtitles | بلى ... لا يوجد ما هو اروع من ان تجدف حتى تدمى يداك |
Çünkü akıntılar burada öyle güçlü ki denize doğru kürek çekmenin imkanı yok. | Open Subtitles | لأن التيارات في هذا المكان قوية جداً بحيث أنك لن تستطيع أن تجدف عائداً الى البحر |
Bu, biraz önceki fotoğraftaki bayanın kürek çektiği kayık ve bu esnaf bu kayıkları ve kürekleri yapıyor ve bu kayık ve küreklere ihtiyacı olan insanlara direkt olarak satıyor. | TED | هذا هو القارب الذي كانت السيدة تجدف به في جميع الأنحاء، وهذا الماهر يصنع القارب والمجاديف ويبيع مباشرة للناس التي تحتاج القارب والمجاديف |
Ayak çırpın. | Open Subtitles | تجدف بأقدامِكِ. |
kürek çekmeyi pek iyi bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تجدف كثيراً ، أليس كذلك؟ |
- Ama bir Prenses kürek çekmez. | Open Subtitles | - امسكي بمجدافا وجدفي - ولكن الأميرة لايجف أن تجدف |
Şimdi, kuvvetlice kürek çekiyorsunuz. Daha kuvvetli! | Open Subtitles | الآن, أنت تجدف بقوة. |
Karım önde kürek çekerken, ben de arkada oturup keyfime bakıyorum. | Open Subtitles | تجدف زوجتى بينما أنا استرخى |
- Nereye kürek çekiyoruz? - En ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | في اي اتجاه تجدف ليس لدي فكرة |
Saatlerdir kürek çekiyorsun, Ross. Biraz dinlen. | Open Subtitles | لقد كنت تجدف منذ ساعاتٍ يا (روس) خذ إستراحة |
Neden kürek çekmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تجدف |
Ayak çırpın. | Open Subtitles | تجدف بأقدامِكِ. |