"تجدهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulmak
        
    • bulduğunda
        
    • bulman
        
    • bulursun
        
    • bulup
        
    • bulur
        
    • bulacağını
        
    • bulamazsan
        
    • bulamayacaksın
        
    • bulabileceklerinizden
        
    Onları bulmak zorundasınız. Open Subtitles تعرف كل الناس في هذا المبنى عليك أن تجدهم
    Onları bulduğunda odalarına girer ve ellerine vururmuş. Open Subtitles و عندما تجدهم تتسلل إلى غرفهم و تضرب أيديهم بشده
    Şu bulman gereken WMD'ler. Open Subtitles أسلحة الدمار الشامل الذي كان يفترض ان تجدهم.
    Daha iyi ararsan onlari bulursun. Open Subtitles لكن إذا دققت النظر يمكنك أن تجدهم
    Yani bu tür şeyler ofiste bulup da başka yerde bulamayacağınız şeylerdir. TED لذلك فان هذه هي الأشياء التي لن تجدها في مكان آخر , ولكنك تجدهم في المكتب.
    Bunlar çok korkunç suikastçılar onları bulur bulmaz, tek kelime etmeden öldürün böyle yazıyor. Open Subtitles هؤلاء قتلة فظيعون حينما تجدهم اقتلهم بدون كلمة هذا يقرا مثل ذلك
    Eski Dünya'nın birçok girişi vardır ama onları nerede bulacağını bilmen gerekir. Open Subtitles هناكالعديدمن المداخلبالعالمالقديم، لكنّ عليكَ أن تعلم أينّ عساك أنّ تجدهم.
    Ve 90 saniye içinde patlamış olacaklar, onları bulamazsan tabi. Open Subtitles و هذه القنابل سوف تنفجر فى 90 ثانيه إذا لم تجدهم
    Jackson'la ikisi Hope'u alıp gitti ve onları bulamayacaksın kardeşim. Open Subtitles هي و(جاكسون) أخذا (هوب)، ولن تجدهم يا أخي.
    Ben gözü doymak bilmeyenlerden biriydim, her zaman perdeye en yakın otururken bulabileceklerinizden biri. Open Subtitles ...... لقد كنت واحد من النهمين واحد من الذين تجدهم دائماً . جالسون بالقرب من الشاشة
    Nerede olduklarını bulmak için, bizimle işbirliği yapmalısın değil mi? Open Subtitles حسنا , اذا اخبرك اين يمكن ان تجدهم لماذا لاتتعاون معنا؟
    Hâlâ şehirdeki birçok çatıda bulmak mümkün. Open Subtitles ما يزال بإمكانك أن تجدهم على معظم أسطح المدينة
    Onları derhal bulmak, birincil önceliğimiz. Open Subtitles إنه أمر الزامي أن تجدهم في الحال
    bulduğunda da gitmelerini söylüyorsun. Open Subtitles وعندما تجدهم, تطلب منهم الابتعاد عنك.
    Bunları bulduğunda yanında olmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نكون هناك حين تجدهم.
    Bunları bulduğunda yanında olmak istiyoruz. Open Subtitles نريد أن نكون هناك حين تجدهم.
    Hepsini bulman lazım. Open Subtitles عليك أن تجدهم جميعاً
    Önce onları bulman gerekebilir. Open Subtitles عليك أن تجدهم أولاً
    İnşallah onları bir gün bulursun. Open Subtitles أتمنى أن تجدهم يوماً ما
    Gözünü açsan, onları bulursun belki. Open Subtitles لو فتحت عيناك جيدا ربما تجدهم
    Yüzme takımının geri kalanını bulup, kilit altına alsak iyi olacak. - İçlerindeki pisi balığıyla temasa geçmeden önce yani. Open Subtitles يجب أن نحمي بقيه الفريق قبل أن تجدهم السمكة الكبيرة
    Sen bulamazsan, emin ol polis bulur. Open Subtitles أربعة أشياء إن لم تجدهم , فالشرطة ستفعل
    Nerede bulacağını bilemem ama hepsinin ortak noktasını söyleyebilirim. Open Subtitles حسناً، لا يمكنني أخبارك اين تجدهم لكن يمكنني أن اخبرك بأنهم جمعهم مشتركون
    Eğer onları bulamazsan, çamura gömülü oldukları anlamına geliyor. Open Subtitles وإن لم تجدهم سيثبت ذلك أنهم دفنوا في الوحل
    Jackson'la birlikte Hope'u alıp gittiler ve onları bulamayacaksın kardeşim. Open Subtitles هي و(جاكسون) أخذا (هوب)، ولن تجدهم يا أخي.
    Ben gözü doymak bilmeyenlerden biriydim, her zaman perdeye en yakın otururken bulabileceklerinizden biri. Open Subtitles ...... لقد كنت واحد من النهمين واحد من الذين تجدهم دائماً . جالسون بالقرب من الشاشة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more