"تجد وسيلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolunu bulmak
        
    • bir yolunu bulmalısın
        
    • bir yolunu bulursun
        
    • Bir yolunu bulacaksın
        
    • yolu bulacağım
        
    • yolunu bulamazsan
        
    • yolunu bulmalısınız
        
    Bay Watters, sigortacılıktan hiç anlamam, ama işinizin, bu zavallı insanlara para ödememenin bir yolunu bulmak olduğunu tahmin ediyorum. Open Subtitles سيد ووترز إنى لا أعلم شيئا واحداً عن التأمين لكن أعتقد إن مهنتك هى أن تجد وسيلة لكى لاندفع هذا المبلغ للفقراء
    - Bir yolunu bulmak zorundasın. Open Subtitles - عليك أن تجد وسيلة.
    O sikik Galyalı'ya bu konuyu açmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles لا زال عليك أن تجد وسيلة لفتح الموضوع مع الغاليّ اللعين
    O sikik Galyalı'ya bu konuyu açmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles لا زال عليك أن تجد وسيلة لفتح الموضوع مع الغاليّ اللعين
    Umarım sana söylediğim ve yaptığım herşey için beni affetmenin bir yolunu bulursun. Open Subtitles آمل أن تجد وسيلة لتغفر لي كل الأمور التى قلتها أو فعلتها لك
    Bir yolunu bulacaksın. Open Subtitles سوف تجد وسيلة
    "Bir çıkış yolu bulacağım , götveren İkizler!" Open Subtitles سوف تجد وسيلة للتحرر، الحمار اللعنة-التوائم" سوف أجد وسيلة لبريا...
    Eğer kapsülü uzay fırlatmanın bir yolunu bulamazsan Ay'da mahsur kalırsın. Open Subtitles ما لم تجد وسيلة للإقلاع بالغرفة القمرية... فإنّك عالق على القمر.
    Başka bir yolunu bulmalısınız. Open Subtitles لا يمكنني فعل هذا لابد أن تجد وسيلة أخري .
    - Bir yolunu bulmak zorundasın. Open Subtitles - عليك أن تجد وسيلة.
    Onu öldürmenin bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles يجب أن تجد وسيلة لقتله.
    Bir şeyi gerçekten başarmak istiyorsan bir yolunu bulursun. Open Subtitles إذا كنت ترغب في تحقيق شيء ما، سوف تجد وسيلة
    Eğer düşündüğünün yarısı kadar zekiysen sen de buradan gitmenin bir yolunu bulursun. Open Subtitles إذا كنت نصف ما مشرق كما تظن أنت، سوف تجد وسيلة للخروج من هنا، أيضا.
    Birinci sınıf askersin, bir yolunu bulursun. Open Subtitles انت جندي صنديد بامكانك ان تجد وسيلة
    - Bir yolunu bulacaksın. Open Subtitles سوف تجد وسيلة.
    Beni durdurmanın bir yolunu bulamazsan tabii. Open Subtitles ما لم تجد وسيلة لوقفي
    Öyleyse, o zaman birlikte çalışmanın bir yolunu bulmalısınız. Open Subtitles هكذا، إذن، عليك أن تجد وسيلة للعمل معا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more