| Çiftlik bize gelir getirebilir, ve birinin orayla ilgilenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | المزرعة تجلب لنا الأكثر و لا نجد من يهتم بها |
| Seksi bir şey değil ama bize adam akıllı para kazandıracak. | Open Subtitles | انها ليس جذابة، ولكنها بكل تأكيد سوف تجلب لنا اموال طائلة |
| Asıl neden, onların bize getirmesini umut ettiğimiz şey: mutluluk. | TED | إننا نتوقع من هذه الأشياء أن تجلب لنا السعادة. |
| Bakalım bize pizza da getirebilir mi. | Open Subtitles | أنظري إذا كان بإمكانها أن تجلب لنا بيتزا |
| bize üç bardak şampanya getirebilir misin? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تجلب لنا ثلاثة أكواب من الشمبانيا. |
| Soyutlanma ve ayrışmanın yerine, bize topluluk ve bağlantı getiren paylaşımlı şehirlerin geleceğini görüyorum. | TED | أنا أرى مستقبل المدن المتشاركة التي تجلب لنا الاجتماع والتواصل بدلاً من العزلة والانفصال. |
| Gerçek şu ki bizim içimizdeki karşılıklılık etiği, tek başına, bize evrensel sevgiyi getiremeyecektir. | TED | ففي الحقيقة إن القاعدة الذهبية أنشأت الإحساس لدينا ليست، بحد ذاتها، سوف تجلب لنا الحب العالمي. |
| Her ne olduysa, tek bildiğim bize kederden başka bir şey getirmediğiniz. | Open Subtitles | حدث فكل ما اعرفة هو انك لم تجلب لنا سوى المأساة. |
| Seni seviyorum! Hey, dinle, Paul. - bize biraz eroin bulur musun? | Open Subtitles | مرحبا بول هل تستطيع ان تجلب لنا بعض الهيروين؟ |
| Gidip bize biraz benzin getirir misin, sana bahşiş veririm. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تجلب لنا بعض الوقود؟ سأعطيك إكرامية إذا فعلت ذلك |
| Cliff, neden bize biraz kahve getirmiyorsun? | Open Subtitles | كليف , لما لا تذهب و تجلب لنا بعض القهوة ؟ |
| - Money, hazır telefondayken sormak istemem ama bize ot getirebilir misin? | Open Subtitles | أكره أطلب هذا، لكن هل تظن ربما يمكنك أن تجلب لنا بعض الحشيش؟ |
| Biraz da buz getirebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تجلب لنا بعض الثلج ، أيضا؟ |
| - Sana yiyecek bir şeyler getirebilir miyiz? | Open Subtitles | ـ إنه لا يبالي! ـ هل يمكنك أن تجلب لنا شيئاً لنأكله؟ |
| - Bilinç bize yalnızca acı getirebilir. | Open Subtitles | المشاعر لا تجلب لنا سوى العذاب |
| Rica etsek bize 4 tane İntihar şotlarından getirebilir misiniz? | Open Subtitles | فأرجو أن تجلب لنا أربع طلقات الكاميكاز؟ |
| Adam, şu Sarah'ın sevdiği kurabiyelerden getirebilir misin? | Open Subtitles | (آدم)، ربّما يجب عليكَ أن تجلب لنا بعض الكعك الذي تُحبه (سارة) |
| Garsona bir şişe şampanya getirmesini söyler misin lütfen? | Open Subtitles | هلّا طلبت من النادلة أن تجلب لنا زجاجة شراب من فضلك ؟ |
| Ethel'den bize birer kahve getirmesini istedim. | Open Subtitles | "لقد طلبتُ من "إيثيل أن تجلب لنا بعض القهوة |