İzlemesi çok kötüydü. İyi bir avukata ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | كان منظرا فضيعا ، هل تحتاج الى محامي جيد ؟ |
Eğer bir daha o kızla konuşursan, yeni bir surata ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لو تكلمت مع هذه الفتاه مره اخرى سوف تحتاج الى وجه جديد |
Şu anda ülkenin dikkatinizi LA'daki duruma odaklamanıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | اما الان فالبلاد تحتاج الى اهتمامك بموقفنا في لوس انجلوس |
Zannedersem kimin patron olduğu konusunda bir derse ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي تحتاج الى درس لتعرف من الرئيس هنا على مااعتقد |
Peki ne yapmam lazım? İnsanlara ders verici bir şey anlatmalısın. Dünya çapında yaptığın seyahatlerde bu kabilelerden öğrendiklerini... | TED | لكن ما تحتاج الى القيام به هو ان تقوم بتعليم الناس دروساً الدروس التي تعلمتها في أسفارك حول العالم مع تلك القبائل. |
Korse giyiyorum ama. Sağımı solumu kurcalamanıza gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | يالهي, أنا ارتدى مشد البطن لن تحتاج الى ان تحدق النظر |
Birlikte çalışmak için bir sürüye ihtiyacınız var. Orada 64-65 yaşındakilere ihtiyacınız var, | TED | انت تحتاج فرق تتكاتف سوية انت تحتاج الى الرجال ابناء ال64 و 65 عاماً |
Bir miktar çalışma gerekiyor ama, içinde harika bir motor var. | Open Subtitles | حسنا تحتاج الى بعض التصليحات ولكن يوجد محرك جيد بالأسفل هنا |
Şimdiki patronumuzu indirmek için biraz askere ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انك تحتاج الى بعض الجنود لتطيح بزعيمك الحالي |
Bence biraz yardıma ihtiyacın var. Yardıma falan ihtiyacım yok. | Open Subtitles | اعتقد انكَ قد تحتاج الى مساعدة لا أريد أي مساعدة |
Sosyal işlerin de piyasaya ihtiyacı var ve bazı meseleler var ki bazı piyasalar için ihtiyacın olan parasal yöntemleri kullanmak mümkün olmaz. | TED | و الاعمال الاجتماعية تحتاج الى سوق و هنالك بعض المشاكل التي تمنعك من تطوير كمية المال المطلوبة للسوق |
Güzel soru. Üç. Üç derse ihtiyacın var, onlarınsa çok fena bilgilenmeye. | TED | سؤال جيد. ثلاثة. تحتاج الى دروس ثلاثة. يريدونها ذات عمق. |
Josh Trager otobüsünün yeni bir benzin pompasına ihtiyacı var. | Open Subtitles | حافلة جوش تريغر لا تحتاج الى عجلات جديدة مملوءة بالهواء |
Şimdi de onu kurtarması için büyük, güçlü sevgilisine mi ihtiyacı var? | Open Subtitles | وهي تحتاج الى صديقها القوي لكي يأتي وينقذها ، صحيح . ؟ |
Yasallaştırabileceği bir ulusal hareket için bir yapıya ihtiyacı var. | TED | إنها تحتاج الى الوسائل التي يمكنها إضفاء الشرعية على العمل الدولي. |
Evet, bu tek bir anahtar, ve bir bilgisayar yapmak için bundan yarım milyar lazım, yani gçdecek yolumuz epey uzun. | TED | هنا كما ترون مفتاح أحادي انت تحتاج الى نصف مليار لصناعة حاسوب .. لذا الطريق اماما طويل |
Hak etsin etmesin, günde bir kez onu dövecek bir adam lazım ona. | Open Subtitles | تحتاج الى رفيق يلكمها فى يوم ما سواء أصابتها اللكمة أم لا |
Yiyecek bölümünden atıştırmalık bir şeyler alman gerek sonra da babalar kanepesine oturursun. | Open Subtitles | تحتاج الى جلب وجبة من قاعة الطعام وبعدها تقوم بالجلوس هناك على الكرسي |
Çocuklarınıza çiçek almak için bir planlama gücüne veya bir çalışma ekibine gerek yok. | TED | انت لا تحتاج الى ادراج مهمة او مجموعة دراسة لتشتري ازهار لأطفالك. |
Yani hayal edin ki, diyelim, evinizde bir Hoover var ve bozuldu. Sizin bir yedek parçaya ihtiyacınız var, ama farkediyorsunuz ki Hoover üretimden kaldırılmış. | TED | تخيل ان لديك, هوفر في منزلك و قد كسرت. انت تحتاج الى قطعة غيار ولكن اكتشفت ان الهوفر اوقف انتاجها |
Öz güvenin var olması için izin olması gerekiyor ve topluluk, öz güveni denemek için en güvenli yer. | TED | فالثقة تحتاج الى تصريح لكي تخرج والمجتمع هو المكان الأكثر أماناً لتجربة الثقة عليه |
Enerji açısından, bunu iretmek balık için çok maliyetli. neden yaptığı konusunda ise hiç bir fikrimiz yok. Bu, çözülmesi gereken büyük gizemlerden biri. | TED | يتطلب هذه السمكة طاقة كبيرة للقيام بذلك، و ليس لدينا ادنى فكرة لماذا تقوم بذلك. واحدة اخرى من الاحجيات الكبيرة التي تحتاج الى الحل. |
Yani bugün, telefonunuzda bir bilgisayar var, ancak karmaşık bir araştırma yapmak üzere birkaç saniyeliğine 10.000 tane bilgisayara ihtiyaç duyarsanız, bulutta bir-iki saniyeliğine buna erişebilirsiniz. | TED | الآن، وأعني اليوم، تمتلك حاسوبا في هاتفك، ولكن لو تحتاج الى 10,000 كمبيوتر لثوانٍ معدودة لعمل بحث معقد، يمكنك الوصول إليه لثانية أو ثانيتين فى السحابة. |
Fakat benim gibi nazlı bir çiçek bile arada bir biraz su ister. | Open Subtitles | لكن الزهرة الجميلة مثلي تحتاج الى ماء من وقت لآخر |
Onu çizebilmek için çok yüksek sıcaklık gerekir. Fırlatma rampasındaki sıcaklık gibi. | Open Subtitles | لتحقيق هذا تحتاج الى درجات حرارة عالية جدا درجات حرارة منصة الاقلاع |
Seni çalıştıracak biri gerekli, havlu tutacak.. | Open Subtitles | سوف تحتاج الى من يساعدك فى التمارين وشخص يمسك لك المناشف وباقى المهمات .. |