"تحتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • altımda
        
    • altımdan
        
    • çamaşır
        
    • altıma
        
    • aşağıda
        
    • altımdaki
        
    •   
    • çamaşırı
        
    Tamam, ama başımın üstünde ya da altımda ne olduğunu düşünerek... bir gece daha geçirmek istemiyorum. Open Subtitles اوكي؛ لكن لا تنسي أنا لا أريد ان اقضي ليلة أخرى اتعجب الذي على رأسي أو تحتي
    Aramızda kalsın, paraşütle atlarken altımda sutyen ve külot vardı. Open Subtitles بيني وبينك، عندما كنت في فرقة الكشافة كنت أرتدي حمالة صدر وسروال تحتي نسائي
    Charlie, adam, hayatımın aşkını altımdan aldı. Open Subtitles تشارلي, هذا الرجل قد سرق حب حياتي من تحتي
    Peki, Eğer halıyı altımdan çekersen bende burada dikilemem. Open Subtitles لا استطيع الوقوف هنا اذا كنت ستسحب السجاد من تحتي
    Sonra özel bir gecede, belki küçük bir çamaşır ceketinizin mendil cebinden sarkabilir. Open Subtitles وفي ليلة مميزة، ربما يظهر سروال تحتي قصير... من جيب سترتك...
    Burada ben, onun geri geldiğini görüyorum benim altıma geliyor. TED ها هنا أنا؛ أراها تعود، تأتي للأعل تحتي.
    # Ve bulutların hüzünlü geçişini izliyorum # # 10 kilometre aşağıda # Open Subtitles واشاهد السحاب يعبروني سبعة اميال تحتي
    Yer çekimine karşı gelmek ve altımdaki havanın, vücudumun ağırlığına aşık olduğu hissi arasında bir yerde bu an. TED ما بين الارتفاع عكس الجّاذبية والشّعور بأنّ الهواء من تحتي يقع في حبّ ثِقلِ جسدي.
    Camdan bakıyordum, bilirsin, altımda acı yaşam savaşları veriliyor ama ben bulutların üstünde barış içinde uçuyorum. Open Subtitles كنتأنظرمن النافذة، تعلمين ، ملاحظ بألم الصراع الذي كان تحتي و لكن مع كل هذا ، كنت فوق عندالغيومأشعربالسلام.
    altımda bulunan suları kontrol edebilmek için 3 bin yıl boyunca savaşlar yapıldı. Open Subtitles يوجد تحتي قطاع من الماء تتنازع الأمم عليه منذ 3000 سنة
    Hemen altımda bir delik var. Open Subtitles هل أنتَ متأكد أنّي سأجد سمك السلور هناك ؟ هناك حفرة تحتي
    altımda olacaksın ve tek bir hatanda kıçın benimdir. Open Subtitles أخدعك مرة أخرى, لذلك سأكون واضحاً, ستكون تحتي, ولو قمت بأي غلطة, سأقضي عليك.
    Ama karının altımda olmaktan zevk alacağını da düşünüyorum. Open Subtitles بالرغم من أني أظن أن زوجتك ستستمتع أن تكون تحتي.
    Arada bir altımda yaşayan biri olması ne güzelmiş. Open Subtitles من الجيّد للحظو بجسد حيّ تحتي على سبيل التّغيير.
    Gerçekten sandalyede oturuyordum ve sanki altımdan çekilip alındı. Open Subtitles كنت حرفياً اجلس على كرسي وبدا كأنه سحب من تحتي
    Ben olduğum yerde duruyordum ve yer altımdan kayıp gidiyormuş gibi hissettim. Open Subtitles .لقد شعرت وكأني واقف والارض تحتي تتحرك
    Sonra özel bir gecede, belki küçük bir çamaşır ceketinizin mendil cebinden sarkabilir. Open Subtitles وفي ليلة مميزة، ربما يظهر سروال تحتي قصير... من جيب سترتك...
    altıma serilmiş yeşil bir halı gibiydi. Open Subtitles كأنها سجادة طويلة من تحتي لقد كانت الطحالب
    İşte o zaman aşağıda bir şeyler olduğunu anladım. Open Subtitles عندها لاحظت ما كان مختبئاً تحتي أموال
    altımdaki halı çekilip alınmamıştı, sanki tüm zemin alınmıştı. TED ليس ذلك أن البساط سحب من تحتي بل كأن كل الأرض اُخذت مني
    Üzerinde siyah, ince çizgili bir Armani ceket, beyaz gömlek ve puanlı çamaşırlarıyla içeriye girmişti. Open Subtitles يدخل وهو يلبس سترة سوداء بها رسومات أرمانية، سترة بيضاء، وسروال تحتي منقّط
    Olmaz, o beş para etmez tangayı çıkaracaksın. Acil durumlarda, iş yerinde giyebilmek için çekmecemde çamaşırı saklarım. Open Subtitles لن ترتدين الملابس ذات السيور تلك لدي رداء تحتي للطوارئ في درجي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more