"تحت المطر" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağmurda
        
    • yağmur altında
        
    • Yağmura
        
    • Yağmurun altında
        
    • yağmur yağarken
        
    • yağmurlu
        
    • in the Rain
        
    Sanıyorum bu tümüyle yağmurda ne kadar iyi olduğuna bağlı. Open Subtitles أفترض أن كل هذا يعتمد على مدى براعتك تحت المطر.
    DD: Bu "yağmurda sallanmak" dediğim şey. TED دال دوتري : هذا ما ادعوه التأرجح تحت المطر
    yağmurda arabayla giderken başımdan korkunç bir olay geçti. Open Subtitles الافضل ننتظر ، لدي خبرة درامية فى القيادة تحت المطر ذاك اليوم
    Ben dışarıda, yağmur altında iş yapıyorum sense burada rahatına bakıyorsun. Open Subtitles اننى اصنع اتفاقات ساحقه فى الخارج تحت المطر وانت ترتجف هنا
    Yani bugün, yağmur altında dışarda yürürsem bu elbiseyi giyerek hemen inanılmaz çok miktarda suyu emmeye başlarım. TED إن كان علي المشي خارجا تحت المطر مرتدية هذه الملابس اليوم، سأبدأ مباشرة في امتصاص كميات هائلة من الماء.
    yağmurda takmamamız gerektiğini sana söyledim. Open Subtitles اخبرتك انه ما كان عليك التحقق هكذا تحت المطر منذ البداية
    Hem de sırf yağmurda yürüdü diye insanları tutuklamaktan daha fazla. Open Subtitles لكن ما هو ليس من حقك أعتقال الناس بكل بساطة لمجرد أنهم يركضون تحت المطر
    Yabancılarla yağmurda gezme alışkanlığın mı var? Open Subtitles هل لديكى هواية ركوب الخيل تحت المطر مع الغرباء؟
    Bu onun işi. Ben bütün gün yağmurda dikildim. Open Subtitles الأمر يخصه لقد كنت بالخارج طوال اليوم تحت المطر
    Bu onun işi. Ben bütün gün yağmurda dikildim. Open Subtitles الأمر يخصه لقد كنت بالخارج طوال اليوم تحت المطر
    Küçük bir kızken, oyuncak bebeğimi dört gün yağmurda bırakmıştım. Open Subtitles عندما كنت طفلة تركت دميتي تحت المطر لأربعة أيام
    Ama havayı bu hale onlar getirdi, sonra da yağmurda dikilip... lanet olsun, yağmur yağıyor diyorlar. Open Subtitles لكنهم صنعوا الطقس السيئ ثم وقفوا تحت المطر يلعنون سوء الطقس
    Ama havayı bu hale onlar getirdi, sonra da yağmurda dikilip... lanet olsun, yağmur yağıyor diyorlar. Open Subtitles لكنهم صنعوا الطقس السيئ ثم وقفوا تحت المطر يلعنون سوء الطقس
    Ama Selby'e rastladığım günün çoğunu yağmurda oturup, kendimi öldürmeyi düşünerek geçirmiştim. Open Subtitles لكن يوم قابلت سيلبي كنت قد أمضيت معظم فترة العصر تحت المطر و أنا موشكة على الانتحار
    Hani yağmur altında tramvay beklersin ya... Open Subtitles لقد كان الامر يشبه إنتظار الترام تحت المطر
    Babamı yağmur altında köpek gibi bekletmelerine göz yumup... Open Subtitles هل تعتقدون أنني سأتركهم يجعلون والدي . مثل الكلب الواقف تحت المطر
    Tahtadan yapılmıştı ve yağmur altında kaldığında kabarmıştı sonra da dağılmıştı. Open Subtitles كان مصنوعاً من الخشب وكان تحت المطر ينتفخ ثم ينشطر.
    Sonunda, çiftin yağmur altında birbirlerini sevdiklerini söylediği, tipik bir aşk filmi. Open Subtitles و قصة رومانسية تقليدية حيث الحبيبين يبوحان لبعضهما بالحب تحت المطر
    Ama Yağmura ceketsiz yakalanırsan nezle olursun. Open Subtitles ولكن إن وقفت تحت المطر بدون معطف,ستصاب بالزكام.
    Kinşasa'daki boks ringinden Afrika gecesinde dönerken yollarda kalabalıklar yağan Yağmurun altında duruyorlardı. Open Subtitles وركب عدنا خلال الليل الأفريقي من حلبة الملاكمة في كينشاسا وكانت هناك حشود على الطرق يقف تحت المطر
    Sağnak yağmur yağarken taksiye binmiş yani kesinlikle biliyoruz ki pek yakın arkadaşı yok. Open Subtitles تسنى له ركوب تكسي تحت المطر الغزير لذا نعرف انه ليس اسودا
    Bu yağmurlu günde sizleri burada gördüğüm için çok mutluyum. Open Subtitles تسرني رؤيتكم جميعاً هنا تحت المطر برفقتي اليوم.
    Birlikte seyrettiğimiz ilk film Singin' in the Rain'di. Open Subtitles أوّل فيلمٍ شاهدناه معاً كان ''الغناء تحت المطر''.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more