Bu yüzden inan bana annem su an çok büyük baskı altında. | Open Subtitles | لذا ضعي نصب عينك أن والدتكِ تحت ضغطٍ كبير |
Ama inanılmaz bir baskı altında yardım ettiğimi bil. | Open Subtitles | ضع في إعتبارك فحسب بأني أساعدكَ تحت ضغطٍ شديد |
Ajan, şu anda büyük bir baskı altında olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أيّتها العميلة، أعرف أنّكِ تحت ضغطٍ شديدٍ حالياً. |
Mürettebat ve ailelerini ciddi baskı altındalar. | Open Subtitles | أفراد الطاقم وعائلاتهم يعيشون تحت ضغطٍ شديد |
Çok büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | هذا يضعني تحت ضغطٍ هائلٍ. |
Aşırı baskı altındasın, ben de aynı şeyleri yaşadım. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | أنتِ تحت ضغطٍ كبير فحسب لقد مررت بذلك |
İnsan çok içince ve çok baskı altında olunca garip şeyler yapabiliyor. | Open Subtitles | يفعل الناس أمورًا غريبةً حين يفرطون في شرب الخمر ويرزحون تحت ضغطٍ شديدٍ |
Ağır baskı altında mükemmel bir iş başardın. | Open Subtitles | أنجزتِ عملاً رائعاً تحت ضغطٍ عظيم |
- Sana baskı altında olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتكِ، لقد كنتُ تحت ضغطٍ كبير. |
Şirketler kimin çalıştığını, kimin çalışmadığını nasıl söyleyecekleri konusunda sorun yaşadılar, bu yüzden, eski sistemleri en iyi şekilde uygulamaya çalıştılar, bu da herkesi, günün her saniyesini nasıl geçirdiklerini kanıtlamak için baskı altında tutan vardiya raporu gibi korkunç şeylere yöneltti. | TED | ووجدَت الشركات صعوبة كبيرة في إيجاد طريقة للتفريق بين من يجتهدون في عملهم ومَن لا. لذلك لجأوا إلى الأساليب والأنظمة القديمة كأفضل حل متاح لديهم. وهو ما أدى إلى وجود سِجلات الدوام المُروعة التي تضع الجميع تحت ضغطٍ لتبرير كيفية قضائهم لكل ثانية من اليوم. |
Ajan, şu anda büyük bir baskı altında olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | -أيّتها العميلة، أعلمُ أنّكِ تحت ضغطٍ كبير الآن . |
Çok baskı altında. | Open Subtitles | إنّهُ تحت ضغطٍ كبير |
- Çok baskı altında. - Belli oluyor. | Open Subtitles | -إنّه تحت ضغطٍ كبير . |
Artık Scientologistler para vermek için sürekli yoğun baskı altındalar. | Open Subtitles | الساينتولوجيون الآن تحت ضغطٍ شديد بشكلٍ مُستمر... لتسليم النقود. |
- Çok baskı altındaydım. - Biliyorum. | Open Subtitles | كنتُ تحت ضغطٍ كبير. |
Şu an çok baskı altındasın. Anlıyorum. | Open Subtitles | إنك تحت ضغطٍ شديد أفهم ذلك |