"تحدثنا عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmuştuk
        
    • konuştuk
        
    • bahsettik
        
    • konuştuğumuzu
        
    • bahsetmiştik
        
    • konuşalım
        
    • konuşabilir
        
    • konuşuyorduk
        
    • bahsediyoruz
        
    • hakkında konuşsak
        
    • hakkında konuşuyoruz
        
    Millet, bunu konuşmuştuk ama. Oyunculuk, kendini vermeyi gerektirir. Hareket ve tepki. Open Subtitles أيها القوم , لقد تحدثنا عن هذا التمثيل ينبع من رد الفعل
    Sana artık komedi filmi çekmek istemediğimi söylemiştim. Komik hissetmiyorum bunu konuşmuştuk. Open Subtitles أخبرتك أنني لا أمثل أفلام مضحكة بعد الآن لقد تحدثنا عن الأمر
    Siz ona yardım edecektiniz, bunun hakkında konuşmuştuk oysa. Open Subtitles من المفترض لك أن تساعده لقد تحدثنا عن المبلغ
    Daha sonra, biraz caz konuştuk ben de biraz çaldım. Open Subtitles فيما بعد تحدثنا عن موسيقى الجاز و عزفت بعضا منها
    - Niye minibüsü kullanmıyorsun? - Hayır. Bunu geçen gece konuştuk. Open Subtitles لماذا لم تأخذي الميني فان لقد تحدثنا عن ذلك ليلة أمس
    Çok ilginç biri. Kitaplardan ve bir sürü şeyden bahsettik. Open Subtitles أنه شاب مسلى.لقد تحدثنا عن الكتب والعديد من الأشياء الأخرى.
    Bunu konuşmuştuk unuttunuz mu? Open Subtitles الذي وُلدت به أتذكرين؟ لقد تحدثنا عن هذا
    Bunu konuşmuştuk değil mi? Konuşmadık mı? Open Subtitles تحدثنا عن الأمر البارحة ألم نتحدث بالأمر ؟
    Bu arada daha önce gelecek hakkında bir kez konuşmuştuk. Open Subtitles في الحقيقة نحن تحدثنا عن المستقبل مرة واحده
    Aslında, bir defa gelecek hakkında konuşmuştuk. Open Subtitles في الحقيقة نحن تحدثنا عن المستقبل مرة واحده
    Evet. Bunun hakkında sonradan konuşmuştuk. Open Subtitles نعم لقد تحدثنا عن ذلك لاحقا فهو لم يتحرك ابدا
    Bunu daha önce konuşmuştuk. Beni dinlemediğini düşünüyorum. Open Subtitles لقد تحدثنا عن هذا من قبل اشعر وكأنك لا تنصت إلي
    Daha önce de konuşmuştuk. Sen sadece bunu hatırlayamıyorsun. Open Subtitles لقد تحدثنا عن هذا مسبقاً أنت لا تتذكر فحسب
    Bak, biliyorsun ben kötü bir çocuktum. Bu konuda konuştuk. Open Subtitles اسمعي، أنت تعرفين أنني كنت فتى سيئاً تحدثنا عن هذا
    Böylece, durağan yüzü ve durağan yüzü değerlendirmeyi konuştuk, ama aslında biz hareketli yüzü değerlendirmede daha rahatızdır. TED إذا لقد تحدثنا عن الوجه الثابت والحكم عليه، لكن في الحقيقة ، نشعر براحة اكبر عند الحكم على وجه متحرك.
    Şimdiye kadar su ve yakıt hakkında konuştuk. Fakat bu esnada Salicornia ile ilgili çok önemli bir şeyi açığa çıkardık. O bir gıda maddesi. TED حتى الآن تحدثنا عن الماء و الوقود، و على طول الطريق اكتشفنا شيئا مثيرا للإهتمام يتعلق بالأشنان: أنها مُنتَجْ غذائي
    Atalet ve organ bağışından ve kutucukları işaretlemekten konuştuk. TED تحدثنا عن الخمول والتبرع بالأعضاء ووضع علامة في المربع.
    Evlenmekten bahsettik yeni bir ev alacağımızı, yeni bir aile kuracağımızı söyledik. Open Subtitles لقد تحدثنا عن الزواج تحدثنا عن الانتقال إلى منزل جديد، وتأسيس عائلة
    Bunu uzun zaman önce konuştuğumuzu biliyorum ama sonunda hazır olduğuma karar verdim. Open Subtitles أعلم أننا تحدثنا عن الموضوع منذ زمن بعيد لكني قررت أنني مستعدة أخيراً
    Her şeye yeniden başlamaktan bahsetmiştik. Open Subtitles لقد تحدثنا عن عودتنا لبعضنا البعض و بأننا سنفتح صفحة بيضاء
    Lütfen, Waj, biraz kızlar hakkında konuşalım mı? Open Subtitles ارجوك يا واج , هلا تحدثنا عن الفتيات ؟
    Bamtelinize basmak istemem ama, herpes virüsü hakkında konuşabilir miyiz? Open Subtitles لا أريد أن أضرب الوتر الحساس لكن هلاّ تحدثنا عن القوباء؟
    Birlikte yaşamaktan konuşuyorduk ya? Sen nişanlanmakla ilgili imalarda bulundun? Open Subtitles عندما تحدثنا عن الانتقال للعيش معاً كنت تلمحين إلى الخطبة
    Mucizeden hep kötü bir şey gibi bahsediyoruz ama iyi tarafını görmüyoruz. Open Subtitles بقدر ما تحدثنا عن أن المعجزة أمر سيء لكن نسينا الجانب المشرق
    İlerde ne olmak istediğin hakkında konuşsak olmaz mı? Open Subtitles وهلا تحدثنا عن أي نوع من العمل ستحصلين عليه مستقبليا؟
    Altı aydır her hafta bunun hakkında konuşuyoruz. Open Subtitles لقد تحدثنا عن هذا كل اسبوع لمدة ستة أشهر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more