"تحذيرنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • uyarmaya
        
    • uyarı
        
    • uyarmak
        
    • uyarıldık
        
    • uyarılmıştık
        
    • sizi uyarmıştım
        
    Bu şeyin asırlardır var olduğu... ve hiçbir şeyin bugüne kadar onu öldüremediği... konusunda hepimizi uyarmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يحاول تحذيرنا كلنا بأن هذا الشىء موجودا من الاف السنين ولم يستطع شىء أن يقتلة إستطاع أن يقتله.
    Sanki bizi uyarmaya çalışıyorlarmış gibi. Open Subtitles و يبدو أنهم قلقون جدا كما لو أنها تحاول تحذيرنا من شئ ما
    Ve belki cin tahtasıyla bizi uyarmaya çalışmıştır. Open Subtitles و ثم حاول تحذيرنا من خلال لوح الويجا في محاولة منه لإخبارنا عن هذة المرأة
    Kayalar belli ki uyarı yazımızı okumamışlar. Open Subtitles جزء واحد، طار بعيدًا الى أيا كان يعرف الى أين. الصّخر من الواضح انه لم يدَلَّ على تحذيرنا.
    Son nefesini bizi uyarmak için harcadı. Bunun yanlarına kalmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لفظ أنفاسه الأخيرة محاولاً تحذيرنا و لن أدع ذلك يضيع سدى.
    Temel eğitim esnasında bu konuda uyarıldık. Open Subtitles لقد تم تحذيرنا من هذا الاختبار أثناءتدريبناالأساسي.
    Mide bulantısının bir yan etki olduğu konusunda uyarılmıştık ve tek yapabileceği de sana anti asit vermektir. Open Subtitles لقد تمّ تحذيرنا أنّ الغثيان عرضٌ جانبيّ وإعطاؤكِ مضاداتِ الحموضة هو فعلاً كلّ ما يستطيعُ عمله
    Sen küçük bir çocuğa dönüşmeden önce bizi bir şey hakkında uyarmaya çalışıyordun. Open Subtitles قبل أنْ تتحوّل إلى فتىً صغير كنتَ تحاول تحذيرنا مِنْ شيء
    Buna inanmıyorum. Clark bizi uyarmaya çalışmıştı senin hakkında. Open Subtitles لا أصدق هذا حاول كلارك تحذيرنا منك
    Böyle olmadan önce bizi ne hakkında uyarmaya çalıştığını hatırlasaydı çok daha iyi olurdu. Open Subtitles سيكون ألطف لو استطاع أنْ يتذكّر ما حاول تحذيرنا منه قبل أنْ...
    Ama onca zaman onun hasta olduğunu düşünürken belki de o bizi uyarmaya çalışıyordu. Open Subtitles ...ولكن طوال الوقت كنّا نظن أنها مريضة لعلها كانت تحاول تحذيرنا
    Bizi korkutmaya çalışıyordu. Bizi uyarmaya çalışıyordu. Open Subtitles لم يكن يحاول إخافتنا كان يحاول تحذيرنا
    uyarmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles كان هناك فيضان ؟ إنهم يحاولون تحذيرنا
    Bizi uyarmaya çalışıyor. Open Subtitles وهو يحاول تحذيرنا.
    Bizi bir konuda uyarmaya çalışıyordun. Open Subtitles كنتَ تحاول تحذيرنا مِنْ شيء.
    August'un bizi uyarmaya çalıştığı o kişi Tamara. Open Subtitles (تمارا)، ''هي'' التي كان (أوغست) يحاول تحذيرنا منها
    uyarıldık, tutuklanmadık. Sadece uyarı. Open Subtitles بل جرى تحذيرنا وليس إعتقالنا، تحذيرنا
    Vampir çıkmadan önce uyarı koymaları lazım. Open Subtitles عليهم تحذيرنا قبل ظهوره
    Ayrıca Ori'ın yolda olduğu konusunda bizi uyarmak için kendisini riske attı ve ilk Ori süper geçidini kapatmak uğruna neredeyse kendisini feda ediyordu. Open Subtitles لكن كذلك هي خاطرت بحياتها لأجل تحذيرنا أن "الأوراي" في الطريق وخاطرت بنفسها لغلق بوابة "الأوراي" الأولى
    Bizi uyarmak istedi. Open Subtitles -أراد تحذيرنا
    Peki. Bir şeylerin olacağına dair uyarıldık. Open Subtitles تم تحذيرنا أن شيء ما سيحدث
    60 yıl önce askeri endüstriyel kompleksin çok güç kazandığı konusunda uyarılmıştık. Open Subtitles منذ 60 سنة، تم تحذيرنا بشأن المجمع الصناعي العسكري -يجمع قوة كبيرة جداً
    - Bunu söylemek istemem ama sizi uyarmıştım. Open Subtitles كان على أحدنا تحذيرنا منهم قبلًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more