Bir yüksek öğrenim ürünü satın aldığınızda tüketicinin seçmesini, bilerek karar vermesini sağlayan bir uyarı etiketi olması gerekir. | TED | عندما تشتري منتجاً تعليمياً عالياً، لابد أن تحصل على علامة تحذيرية تسمح للمستهلكين بالإختيار، واتخاذ خيارات مدروسة. |
Trajedinin benzer uyarı sinyalleri oyun boyunca sürekli gözden kaçırılıyor. | TED | إشارات تحذيرية عن مآسٍ مشابهة يتم التغاضي عنها على طول المسرحية |
Sadece uyarı atışı yapacağım, direk baş tarafa. | Open Subtitles | جميع وانا ذاهب الى القيام هو اطلاق طلقة تحذيرية |
Ültimatom, uyarı atışı. Bize cevap için bir galaktik hafta verirler. | Open Subtitles | أولاً نحصل على إنذار أخير, ثم طلقة تحذيرية, ثم أسبوع مجري للإستجابة. |
Ben de eğitici hikayeye sahip acınası bekar arkadaşı olan kişi olacağım. | Open Subtitles | وأنا سوف يشكلون صديق واحد مثير للشفقة بوصفها حكاية تحذيرية. |
uyarı atışları yapıyorduk, ama hiç duraklama işareti göstermiyorlar. | Open Subtitles | نحن أطلقنا طلقات تحذيرية لكنهم لم يظهروا أي علامة تراجع |
İki kişilik bir soygunmuş. Duvara uyarı ateşi açmışlar. | Open Subtitles | كان عملاً لشخصين أطلقوا طلقة تحذيرية في الجدار |
Bu şey canımı sıktı artık. Bir uyarı atışı yapın. | Open Subtitles | لقد سئمت من هذا الشئ صوب طلقة تحذيرية نحوه |
Hava Trafik Kontrolü ile bağlantıya geçti ve bunun bir gösteri bir uyarı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد اتصل بدائرة الملاحة الجوية وأخبرهم بأن هذه كانت برهان بأن هذه هي طلقةً تحذيرية على سبيل المثال |
Bunun da bir uyarı atışı olmayacağını söylemek mümkün. | Open Subtitles | من المؤكد القول أن هذه لن تكون ضربةً تحذيرية |
Bilgisayarın çökmeden önce verdiği son uyarı gibi. | Open Subtitles | كلمة تحذيرية كالتي تأتي لك من الحاسوب قبل أن ينهار |
uyarı ateşi açıyordum, kulağımda herkesin şu lanet sesi çınlıyordu "İndir onu, indir onu!" | Open Subtitles | لقد كنت اطلق طلقات تحذيرية و كان الجميع يصرخ فى اذنى |
Onların üzerine bir uyarı notu koymalılar. | Open Subtitles | يجب أن يضعوا لاصقة تحذيرية على تلك الأشياء |
Hız cezalarını dostça uyarı kucaklaşmalarıyla yer değiştiren aşk sarhoşu Carl'la tüm gün arabadaydım. Aslına bakarsan gerçekten de caydırıcı özelliği vardı. | Open Subtitles | والذي قرر استبدال مخالفات السرعة بعناقات تحذيرية من ناحية ايجابية اعتقد ان هذا شكل رادعا افضل |
Hatası mısırı çıkarıp uyarı ateşi yapmaya çalışmasıydı. | Open Subtitles | خطاه انه اخرجه من جيبه وحاول ان يطلق منه طلقة تحذيرية |
Hâlâ işe yarayabilir, ama sen de benimle öleceksin. Bu uyarı atışıydı, sahil güvenliği bilirsin. | Open Subtitles | ربما ستنجح ، و لكنك ستموتين معي و الآن ، هذه طلقة تحذيرية و أنتي تعرفين خفر السواحل |
Bir uyarı uluması yaparak bu topraklardaki iddiasını savunuyor. | Open Subtitles | لتدافع عن منطقتها تقوم بإطلاق صرخات تحذيرية |
Sonra ise, ilk iki fasulye kovanını namluya sürdü çünkü öldürücü olmayan mermiler uyarı atışı içindir. | Open Subtitles | ولهذا قام بتعبئتها وهذا النوع يصنف دوما على انه طلقات تحذيرية |
Ebeveyn tavsiyesi için sağ ol baba ama biz Sam'in seni daha çok eğitici bir hikâye gibi düşünmesini istiyoruz. | Open Subtitles | شكرا على النصيحة الابوية يا أبي ولكن نحن نريد سام ان تفكر بك كحكاية تحذيرية اكثر |
Zavallı Spike, diğer vampirlere ders oldu. Değil mi? | Open Subtitles | سبايك المسكين لقد أصبح حكاية تحذيرية لمصاصي الدماء، أليس كذلك؟ |
Yerel bir gazeteci arşivlerde bu olaya denk gelir ve ibretlik bir hikâye olarak yeniden gün yüzüne çıkarmaya çalışır. | Open Subtitles | بعض المُراسلين المحليين يتعثرون بقِصص له بالأرشيف ليُحاولون نشرها كرسالة تحذيرية. |
Bugün Salem Cadı Mahkemeleri ortak fikrin ve günah keçisi olmanın, insan algısını manipüle etme korkusunun gücü hakkında uyarıcı bir hikaye olmaya devam ediyor. | TED | اليوم، تبقى محاكمات السحرة لساليم رواية تحذيرية لمخاطر التفكير الجماعي وكبش الفداء، وقوة الخوف في التلاعب بالإدراك البشري. |
Ve yaptıkları şey... ...bu çitlerdeki her kancaya bir işaret takmak. | TED | فما كان منهم إلا أن وضعوا لافتة تحذيرية على كل شوكة في السياج |