"تحزني" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzülme
        
    • yas
        
    • üzgün
        
    • sızlanma
        
    • kötü hissetmemelisin
        
    • yasımı
        
    Yazın da birlikteydik..üzülme Open Subtitles و معظم الصيف أيضاً لا تحزني, فقط فكري بالأوقات الجميلة التي قضيناها سويةً
    üzülme. Sen ona çok fazlaydın zaten. Open Subtitles لا تحزني , انتِ أفضل من ان تكوني معها على أي حال
    Minik balıkların için üzülme, genç bayan. Open Subtitles لا تحزني على سمكك الصغير يا فتاة.
    yas tutman dondurma yemen bir tapınak kurman gerek. Open Subtitles عليكي أن تحزني و يجب أن تأكلي آيسكريم و يجب أن تبني مزار
    üzülme, Mer. Bana da hiç söylememişti. Open Subtitles لا تحزني ميريدي إنه لم يقل لي انا أيضا
    Sana yardıma geldiler, Heather. üzülme. Open Subtitles هم هنا لمساعدتك هيثر ، لا تحزني
    Haydi gel, bebeğim. Haydi, üzülme. Open Subtitles .تعالي الى هنا يا صغيرتي .لا تحزني
    Hayır. üzülme. Herşey yolunda. Open Subtitles لا ، لا تحزني كل شيء سيكون على ما يرام
    üzülme küçük denizatım! Open Subtitles لا تحزني يا حصاني البحري سوف أعود قريبا
    üzülme, az sonra ona kavuşacaksın. Open Subtitles لا تحزني كثيراً . سوف تنضمين إليه
    Babacığına birkaç gün içinde geri götüreceğiz seni. üzülme. Open Subtitles سنعيدك لأباك خلال يوم أو إثنان لا تحزني
    Bende sen üzülme diye sana söylemedim. Open Subtitles و لم أخبرك لأنه لم أردك أن تحزني
    Tamam. Anlaşılabilir. üzülme, tamam mı? Open Subtitles الوضع جيد لا مشكلة,لا تحزني,حسنا؟
    - Onlara veda etmedik. - üzülme küçüğüm. Open Subtitles نحن حتي لم نودعهم - لا تحزني يا صغيرة -
    üzülme. Çok basit. Open Subtitles لا تحزني.الأمر بسيط.
    Madem öyle düşünüyorsun, neden öldüğü zaman yas tutmadın? Open Subtitles أذا كنتي تشعرين هكذا لماذا لم تحزني عندما مات ؟
    Böyle bir şey olursa, arkamdan yas tutmayacağına ve benim hayatıma anlam kazandırmak için yaşayacağına burada uğruna savaştığımız davayı onurlandıracağına söz ver. Open Subtitles فإذا حدث ذلك،عديني ألا تحزني لموتي عيشي حياتك بكامل بهجتها فلا يضيع موتي سدى ليكون سببا شريفا ذلك...
    yas tutarsın ve hayatına devam edersin. Open Subtitles كان عليك أن تحزني... وبعدها ينتهي كل شيء
    - ...biliyorum ama üzgün olmanın zararı yok. Open Subtitles . لكن لا بأس في أن تحزني . أنا لست حزينة
    Martha, sızlanma. Open Subtitles -لا تحزني يا (مارثا" )"
    Bunun için kendini kötü hissetmemelisin. Open Subtitles لا يجب أن تحزني لذلك.
    Bir de iyi tarafından bak Marge. Öldüğümde, banyodan yasımı tutabilirsin. Open Subtitles انظري إلى الجانب المشرق ، حين أموت يمكنك أن تحزني علي من الحمام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more