Yazın da birlikteydik..üzülme | Open Subtitles | و معظم الصيف أيضاً لا تحزني, فقط فكري بالأوقات الجميلة التي قضيناها سويةً |
üzülme. Sen ona çok fazlaydın zaten. | Open Subtitles | لا تحزني , انتِ أفضل من ان تكوني معها على أي حال |
Minik balıkların için üzülme, genç bayan. | Open Subtitles | لا تحزني على سمكك الصغير يا فتاة. |
yas tutman dondurma yemen bir tapınak kurman gerek. | Open Subtitles | عليكي أن تحزني و يجب أن تأكلي آيسكريم و يجب أن تبني مزار |
üzülme, Mer. Bana da hiç söylememişti. | Open Subtitles | لا تحزني ميريدي إنه لم يقل لي انا أيضا |
Sana yardıma geldiler, Heather. üzülme. | Open Subtitles | هم هنا لمساعدتك هيثر ، لا تحزني |
Haydi gel, bebeğim. Haydi, üzülme. | Open Subtitles | .تعالي الى هنا يا صغيرتي .لا تحزني |
Hayır. üzülme. Herşey yolunda. | Open Subtitles | لا ، لا تحزني كل شيء سيكون على ما يرام |
üzülme küçük denizatım! | Open Subtitles | لا تحزني يا حصاني البحري سوف أعود قريبا |
üzülme, az sonra ona kavuşacaksın. | Open Subtitles | لا تحزني كثيراً . سوف تنضمين إليه |
Babacığına birkaç gün içinde geri götüreceğiz seni. üzülme. | Open Subtitles | سنعيدك لأباك خلال يوم أو إثنان لا تحزني |
Bende sen üzülme diye sana söylemedim. | Open Subtitles | و لم أخبرك لأنه لم أردك أن تحزني |
Tamam. Anlaşılabilir. üzülme, tamam mı? | Open Subtitles | الوضع جيد لا مشكلة,لا تحزني,حسنا؟ |
- Onlara veda etmedik. - üzülme küçüğüm. | Open Subtitles | نحن حتي لم نودعهم - لا تحزني يا صغيرة - |
üzülme. Çok basit. | Open Subtitles | لا تحزني.الأمر بسيط. |
Madem öyle düşünüyorsun, neden öldüğü zaman yas tutmadın? | Open Subtitles | أذا كنتي تشعرين هكذا لماذا لم تحزني عندما مات ؟ |
Böyle bir şey olursa, arkamdan yas tutmayacağına ve benim hayatıma anlam kazandırmak için yaşayacağına burada uğruna savaştığımız davayı onurlandıracağına söz ver. | Open Subtitles | فإذا حدث ذلك،عديني ألا تحزني لموتي عيشي حياتك بكامل بهجتها فلا يضيع موتي سدى ليكون سببا شريفا ذلك... |
yas tutarsın ve hayatına devam edersin. | Open Subtitles | كان عليك أن تحزني... وبعدها ينتهي كل شيء |
- ...biliyorum ama üzgün olmanın zararı yok. | Open Subtitles | . لكن لا بأس في أن تحزني . أنا لست حزينة |
Martha, sızlanma. | Open Subtitles | -لا تحزني يا (مارثا" )" |
Bunun için kendini kötü hissetmemelisin. | Open Subtitles | لا يجب أن تحزني لذلك. |
Bir de iyi tarafından bak Marge. Öldüğümde, banyodan yasımı tutabilirsin. | Open Subtitles | انظري إلى الجانب المشرق ، حين أموت يمكنك أن تحزني علي من الحمام |