"تحصل على فرصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şans
        
    • zaman bir şansın
        
    • şans bulursun
        
    Galiba sana bir şans vermek lazım. Cesur biri misin? Open Subtitles .أظن أنك من الضروري أن تحصل على فرصة هل لديك عزيمة قوية؟
    Eğer aşkın karşılıklıysa daha azimli olursun çünkü bir şans bulursun. Open Subtitles إذا كان ذلك يعني أنت كنت أحب في النهاية يكون أكثر عدوانية لأنك سوف تحصل على فرصة.
    Eğer aşkın karşılıklıysa daha azimli olursun çünkü bir şans bulursun. Open Subtitles إذا كان ذلك يعني أنت كنت أحب في النهاية يكون أكثر عدوانية لأنك سوف تحصل على فرصة.
    Ona Jose gibi de oynayabildiğini gösterirsen işte o zaman bir şansın olur. Open Subtitles اره انك تستطيع ان تلعب بطريقة خوسيه ربما تحصل على فرصة
    Ona Jose gibi de oynayabildiğini gösterirsen işte o zaman bir şansın olur. Open Subtitles اره انك تستطيع ان تلعب بطريقة خوسيه ربما تحصل على فرصة
    Eğer aşkın karşılıklıysa daha azimli olursun çünkü bir şans bulursun. Open Subtitles إذا كان ذلك يعني أنت كنت أحب في نهاية يكون أكثر عدوانية لأنك سوف تحصل على فرصة.
    Ona bir şans vermek istedim. Bütün bunlardan uzakta bir hayat yaşaması için. Open Subtitles أردتها أن تحصل على فرصة في الحياة بعيدة عن هذه الآمور
    Fakat bir daha akademiden bir devrenle goy goy yaptığını duyarsam sana üçüncü bir şans vermem. Open Subtitles لكن المرة القادمة التي أسمعُكَ تتباهى فيها أمام أحداً من زملائك في الأكاديمية لن تحصل على فرصة ثالثة
    Pekala, ama sana bir şans daha vermem. Open Subtitles حسنآ ،ولكنك لن تحصل على فرصة اخرى
    Pekala, ama sana bir şans daha vermem. Open Subtitles حسنآ ،ولكنك لن تحصل على فرصة اخرى
    Babası Brian Williams'ı* duymuş ve kızına da bir şans verilmesinde ısrar etmiş. Open Subtitles والدها سمع بخصوص "برايان ويليامز" وأصرّ أن تحصل على فرصة
    Ve bir şans daha yakalayacağından eminim, tamam mı? Open Subtitles وسوف أحرص على أن تحصل على فرصة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more